Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan Katar gazetesine verdiği demeçte, "Doğu Akdeniz Türkiye'nin asla geri adım atmayacağı bir mesele" dedi. Ermenistan'ın Azerbaycan'a yönelik saldırıları hakkında konuşan Erdoğan, "Azerbaycan, Ermenistan'ın haydutlukla işgal ettiği toprakları bir bir geri alıyor" dedi.

Erdoğan, Katar’da İngilizce olarak yayın yapan The Peninsula gazetesindeki mülakatında, Türkiye-Katar ilişkilerinin yanı sıra Türkiye’nin Doğu Akdeniz, Libya, Suriye ve terörle mücadele politikası ile bölgesel gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulundu.

“DOĞU AKDENİZ, TÜRKİYE’NİN ASLA GERİ ADIM ATMAYACAĞI BİR MESELEDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Doğu Akdeniz’deki gelişmeler ve Türkiye’nin “Mavi Vatan” yaklaşımı hakkında şunları kaydetti:

“Türkiye, her zaman Doğu Akdeniz’in zenginliklerinin kıyı ülkelerince hakkaniyetli şekilde paylaşımından yana olmuştur. Bunu tüm diplomatik girişimlerimizde vurguladık. Ancak başta Yunanistan olmak üzere Türkiye’nin varlığından rahatsız devletler tek taraflı adımlarla gerginlik çıkarıcı tutum içerisine girdiler. Sömürgeciliğiyle ünlü Fransa’nın Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve şimdi de Ermenistan’ı kışkırtan tavrının altında Türkiye’nin bölgede etkin rol alması bulunuyor.

Ege ve Akdeniz meselesi Türkiye’nin asla geri adım atmayacağı bir meseledir. Türkiye’nin ve KKTC’nin yok sayıldığı, kıyılarına hapsedildiği hiçbir çözümü kabul etmediğimizi tüm platformlarda yüksek sesle dile getirdik, getirmeye devam edeceğiz. Hak ve menfaatlerimizi her zaman ve her şartta korumaya, savunmaya kararlılıkla devam edeceğiz.

Doğu Akdeniz’deki kararlılığımızı görenler ve ülkemize içi boş tehditlerle, şantajlarla geri adım attıramayacağını anlayanlar nihayet diyalog çağrılarımıza kulak vermek zorunda kaldı. Oysa biz en başından beri diplomasi kanallarını açık tuttuk. Türkiye Doğu Akdeniz meselesinde gerginliğin düşürülmesinden ve diyalogdan yana olduğunu sadece söylemleriyle değil eylemleriyle de açık ve net biçimde ortaya koydu. Biz, uluslararası hukuk açısından haklı olmanın rahatlığı içindeyiz. Bu doğrultuda Akdeniz meselesinde tüm adımlarımızı kendi çıkarlarımızı korumak başta olmak üzere barışa, huzura hizmet edecek ve Akdeniz ülkelerinin hepsinin çıkarına olacak şekilde kazan-kazan prensibi çerçevesinde atıyoruz.”