Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ortak canlı yayında gündemdeki gelişmeleri değerlendiriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

Küresel salgın döneminde her şeyden önce Türkiye özellikle çok farklı bir ayrışma ortaya koydu. Yıl sonu itibariyle de bu pozitif ayrışmayı devam ettireceği inancındayım. Bunu sadece biz değil OECD; onlar da aynı şekilde söylüyorlar. Üçüncü çeyrekte de pozitif görümünü hamdolsun korudu. Bu beklentileri de aşarak böyle konuma gelmiş olması da aç kurtlar gibi bekleyenleri şaşırttı. Halbuki biz şaşırmadık. Sonunda da biz beklentimizi bulacağız. Ondan şüphe yok. Faizi düşürmek suretiyle yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyüme. Bu dört tane ana başlık bize büyümeyi getirecek.

Bizim tahminimiz asgari 10 ama bunun üzerine de çıkabilir. Yıl sonu itibariyle enflasyon da kendisini gösterecek. Faiz sebep, enflasyon neticedir. Faizi şu anda düşürüyoruz, enflasyonun da inşallah düştüğünü hep birlikte göreceğiz. Buna inanıyorum.

HAZİNE DESTEKLİ 7 PUANA KADAR FAİZ DESTEĞİYLE YATIRIM İMKÂNI MÜJDESİ

Biz şu anda daha önce de olduğu gibi iki önemli destek paketi hazırladık. Bunlardan bir tanesi ilave istihdama destek paketidir, bir diğeri de imalata dayalı ithal ikamesi destek paketidir. 19 yıldır nasıl sanayicisi, esnafı, dar gelirlisine kadar milletimizin yanında durduysak, bu süreçte hiç kimseyi ihmal etmedik, etmeyeceğiz. Bu milletle biz iktidar olduk. 'AK Parti milletin partisidir' dedik ve böyle yürüdük. Küçük ve orta ölçekli işletmelerimize yönelik 50 kişinin altında çalışanı olan firmalarımızda istihdama katkıları sebebiyle her yeni istihdam için 100 bin liraya kadar krediye erişim imkanı sağlıyoruz.

İŞKUR aracılığı ile bu paketten faydalanmak isteyen işletmelerimizin, SGK işçi ve işveren payları 12. ayın sonuna kadar kredi faizleri düşecek. Böylece faizsiz kredi imkanı sunacağız. Amacımız 10 milyar lirayı bulan krediden faydalanmasını sağlayıp 50 bin istihdamı açmak. Üretime ve ihracata öncelik veren yatırımları destekliyoruz. Üç, dört, beş ve altıncı teşvik bölgelerinde yer alan 58 ilimiz ile ilçelerinde yatırım yaparak istihdam oluşturacak girişimcilere müjdemiz var. Bu girişimcilerimizin Hazine destekli kredi kefaletiyle Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın vereceği 7 puana kadar faiz desteğiyle yatırım yapma imkanının önünü açıyoruz. İşletmelerimize, girişimcilerimize bu akşam buradan hayırlı olsun diyoruz.

"ZENGİNİ ZENGİN YAPAN MODEL FAİZCİLİKTİR"

Zengini zengin yapan model faizciliktir. Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar. Türkiye ne zaman yüksek faiz kıskacından çıkmak için adım atmışsa döviz kuru üzerinden manipülatif baskıyla karşı karşıya kalmıştır. Ülkemizin bu konuda cendereye sokulmak istenmesi bizim tarafımızdan önlenmiştir. Bu spekülasyonu ancak biz engelleriz. Kısa vadeli olarak ülkeye giren küresel fonlar var; yani sıcak para diyoruz. Bu sıcak para Döviz kurunu geçici olarak düşürebilir. Ama bizim için ideal değildir. Bir süre sonra kur yükselir. Sürekli tekrarlanan bu süreç ülkenin kaynaklarını küresel sermayeye aktaran, ekonomiyi bağımlı hale getiren kısır döndü. Şu anda bunu yaşıyoruz aslında. Kur-faiz-enflasyon sarmalında yaşamayacağız. Yatırımı, üretimi engellemelerine müsaade etmeyeceğiz. Büyümeyi istikrarsız hale getirmelerine müsaade etmeyeceğiz. Kur manipülasyonla bizi tekrar çekmek istiyorlar. Bunu başaramayacaklar. Maliyet enflasyonu denilen bir tez var. Sıkıntı bu değil mi? Sanayicinin, yatırımcının en önemli engeli nedir? Maliyet enflasyonudur. Maliyetler ne kadar yükselirse yatırımdaki gücü de o kadar azalır. Tam aksine yatırımda gücünü arttıralım, uluslararası ihracatta o yatırımcı yarışa güçlü bir şekilde girsin. Türkiye'nin temel göstergeleri ekonomide çok güçlü. Dışarıdan birileri zayıf gösterme gayreti içine giriyor. Ülkemiz bu kısır döngüyü kırma noktasına gelmiştir. Bundan geri dönüş yoktur.

Bu olay Amerika'da, Almanya'da, İngiltere'de son zamanlarda bu olay var mı? Var. Hepsi de bu kısır döngü içerisinde kıvranıyor. Bütün bunlardan Türkiye olarak hamdolsun büyük oranda sıyrılmış vaziyetteyiz. Yabancı yatırımcılar için artık uzun vade yatırımların zamanıdır. Önemli yabancı yatırımcıların büyük ölçekli yatırım için harekete geçtiklerini görüyoruz. Geçenlerde Ceyhan'da büyük bir tesisin kimyevi ürünler üretme noktasında 1 milyar 700 milyon dolarlık temelini attık. Burada yaklaşık 5 bin civarında istihdam olacak. Bu aynı zamanda cari açığımızı ciddi manada aşağı çekecek. Bunun arkasından bu bölgelerde Seyhan'da benzer bazı gelişmeleri takip edenler var. Biz de takip ediyoruz. Belki yadırgayanlar da olabilir. Türkiye'deki sermayenin temsilcisi konumunda olan STK'nın burada kalkıp da bize cevap yetiştirmeye kalkması çok manidar. Ben onlara diyorum ki, 'kamu bankaları kredi istiyorsanız vermeye hazır, mevcut yatırımlarınızı gelin güçlendirin'. Bizim derdimiz kur faiz sarmalı değil; tam aksine yatırımı yapacak güçlü yatırımcıları biz arıyoruz. Yeter ki bize güven veren yatırımcı olsun. Biz yeni ekonomi modeli ile artık yüksek faiz verecek, sıcak para çekme politikasını elimizin tersiyle itiyoruz. Birinci derecede kamu bankalarının yöneticilerine, 'düşük faizle, özel sektör bankaları ile faiz noktasında yarışa girmeyeceksiniz, düşük faizle yatırımcılarımızı teşvik edeceksiniz, ardından biz sizden bir şey bekliyoruz, istihdamı, üretimi arttıracaksınız. Uluslararası küresel sermaye ile ihracatta yarışa gireceksiniz'.

Şu anda ihracatta çok çok iyi konumdayız. Yıl sonuna kadar 220'nin üzerine çıkacak. Bunlar Türkiye'nin ihracattaki rekoru.