TBMM Genel Kurulu, 27. Dönem 2. Yasama Yılı başlangıcı dolayısıyla Meclis Başkanı Binali Yıldırım başkanlığında toplandı. Şu sıralar Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Genel Kurulda konuşma yaptı.

Erdoğan şöyle konuştu:

“16 Nisan halk oylaması yönetim sistemimizi değiştirdiğimiz bir büyük devrimin adıdır. Bu önemli değişimi suhuletle gerçekleştirmeyi başardık. Ülkemizde yönetim reformu çabalarının 200 yıla yaklaşan bir geçmişi vardır. Maalesef ne yaparask yapalım, darbelere krizlere engel olamadık. 2007 yılındaki cumhurbaşkanlığı krizi yeni bir reformu kaçınılmaz hale getirmiştir. Milletimiz 2007 yılından beri ilerleyen süreçte sağduyu ve ferasetle hareket etmiştir. Ülkemizi başarısızlığa uğratmak isteyenlere fırsat vermedik. Tuzaklar bu defa işe yaramadı. Milletimizin birlik ve beraberliğine sahip çıkmasıyla bu günlere geldik. Çareyi milli iradenin üstünlüğünde aradık. Çözümü milletimize gitmekte bulduk. Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak için yapılan her hamle daha büyük yatırımlarla karşılık buldu. Darbe yapmaya teşbbüs ettiler, göğsümüzü namlulara siper ederek istiklalimize ve istikbalimize sahip çıktık. Gece yarısı operasyonlarıyla ekonomimizi çökertmeye çalıştılar. Allah'ın izniyle bu saldırıyı da atlatma yolunda ilerliyoruz. "Kıbrıs’ta Türkiye'ye rağmen adım atılamaz" Kıbrıs ve Ege'de Türkiye'ye rağmen hiçbir adım atılamayacağını bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Her konuda olduğu gibi Kıbrıs ve Ege'de tercihimiz kazan kazandır. İşi çatışmaya ve krize götürmeye tevessül edenler bunun hesabını önce kendi halklarına vereceklerdir. Kudüs meselesi bizim de ümmetin de kırmızı çizgisidir. Türkiye olarak sonuna kadar Kudüs davasının takipçisi olacağız. Ekonomi özel önem verdiğimiz bir konu olmuştur. Türkiye'yi büyütürken bundan herkesin faydalanmasını sağladık. Yepyeni bir kalkınma modeli ortaya koyduk. Bir süredir yaşadığımız kurdaki yükselişin sebep olduğu hadiselerin ülkemizin ülkemizin ekonomik gerçekleriyle ilgili olmadığı açıktır. ABD yönetimi siyasi ve hukuki sorunları diyalog yerine tehdit ile çözmek gibi bir yanlış yola girmiştir. Türkiye ekonomisi bu tür tehdit ve saldırılarla yıkılmayacak kadar güçlüdür”