Bursa'nın Harmancık ilçesinde koronavirüs salgını öncesi 4 kişinin yaşadığı dağ köyünün nüfusu, önceki yıllarda göç ettikleri kent merkezinden dönenler ile 10 katına yükseldi.

Bursa merkeze 110, Harmancık'a 15 kilometre uzaklıkta yer alan, mart ayına kadar sadece muhtar ve imam ile eşlerinin yaşadığı kırsal Kocapınar Mahallesi'nin nüfusu 39'a çıktı.

Şehir yaşantısını terk edip, Uludağ'ın karşısındaki 1200 metre rakımlı mahalle statüsündeki köyde doğayla iç içe yaşamı tercih edenler, salgın sürecinde güvenli bir ortamda bulunmaktan mutlu olduklarını söyledi.

“2 haneydik, 14 haneye çıktık”

Kocapınar Mahallesi muhtarı Ramazan Çetiner, 1,5 yıldır muhtarı olduğu mahallenin ihtiyaçlarını gidermek için elinden gelen gayreti gösterdiğini anlattı.

Mahallenin sakin, havasının ise çok güzel, oksijeninin bol olduğunu belirten Çetiner, "Pandemi öncesinde kışın imam ve eşi, ben ve eşim 4 kişiydik. Pandemi nedeniyle vatandaşların birçoğu köye geldi. Böylece 2 haneden 14 haneye çıktık. Köyümüzde Allah'a şükür pandemiye rastlanmadı. Bunun sebebi de Bursa'dan veya ilçeden gelenlere, maske ve mesafe kuralına çok dikkat etmemiz" dedi.

İnternet de bağladılar

Mahalleye internet bağlattıklarını da belirten Çetiner, uzaktan eğitim gören çocukların rahatça eğitimine devam edebildiğini dile getirdi.

Yaz aylarında nüfusun daha fazla olduğunu ifade eden muhtar Çetiner, "Burada herkes, 500 metrekare ya da 1 dönüm kadar bir bahçe yapar. Bahçenin etrafına meyve ağaçları dikilir, ortasında da sebze olur. Sabah erkenden kalkılır, bahçeye serin havada sulamaya gidilir. Akşam üzeri ev işleri, odun kırma işleri yapılır" ifadelerini kullandı.

“Köyümüze hastalık gelmedi”

Mahalle sakini Kamile Çetiner, köye mart ayında yerleştiklerini söyledi.

Eski evlerini yıkıp yenisini inşa ettiklerini aktaran Çetiner, şöyle konuştu:

"Şimdi burada yaşıyoruz. Her gün bağ bahçe ile uğraşıyoruz. Çok şükür buraya hastalık gelmedi. O yüzden gitmiyoruz Bursa'ya. Burada rahatımız iyi, rahatça gezip dolaşıyoruz. Bursa'da sıkıntı var. Birçok insan köye geldi ve kış aylarında da gitmeyecekler, burada kalacaklar salgından ötürü. Köyde canımız sıkılmıyor, bahçelerimize ekiyoruz. Her şey organik. Kendimiz ekiyoruz, kendimiz yiyoruz."