Kurtulmuş, Berlin'de devam eden 52. Uluslararası Turizm Borsası Fuarı (ITB) kapsamında düzenlenen basın toplantısında, Kültür ve Turizm Bakanlığının hassasiyetle üzerinde durduğu konulardan birisinin kaçırılan tarihi eserlerin iade edilmesi olduğunu belirterek, ''Çok net söylüyorum uluslararası terörü cesaretlendiren işlerden birisi uluslararası tarihi eser kaçakçılığıdır. O eserleri DEAŞ'ın ya da falanca örgütün militanları ait oldukları yerden kaçırıp götürürken biliyor ki çok pahalı bir şekilde bazı uluslararası kaçak eser alıcılarına satacaklar ve onlardan da çok rahat bir şekilde falanca yerlerdeki müzelere gidecek. Bunu içim yanarak söylüyorum. Tüm dünyadaki kaçırılan kültürel mirasın yerine konması gerektiğine inanan birisi olarak söylüyorum. Bu söylediklerimin ne kadar ağır siyasi sözler olduğunu bilerek söylüyorum ama hakikattir.'' ifadelerini kullandı.

Adeta bir hafiye gibi yurt dışına kaçırılan eserlerin peşine düştüklerini ve her birini takip ettiklerini dile getiren Kurtulmuş, bu eserlerin ancak uzun uğraşlar sonucu geri getirilebildiğine dikkati çekti.

Bu yıl Herakles Lahdi gibi, Karya döneminden kalan Altın Taç gibi son derece kıymetli eserleri getirmeyi başardıklarını vurgulayan Kurtulmuş, ''Şu anda 54 eser var listede. Takip ediyoruz. Gittiği ülkede peşine düşüyoruz. Dava açıyoruz. İspatlıyoruz. İlgili ülkedeki muhataplarımız iş birliğine yatkınsa kısa sürede Türkiye'ye geri getirmeyi başarıyoruz. Bu geri getirme işlemi devam edecek.'' diye konuştu.

Ait olduğu yerlerden çalınan tarihi eserler konusunun dünyanın en önemli meselelerinden biri olduğunun altını çizen Kurtulmuş, bu konunun çok fazla konuşulmadığı için gündeme dahi gelmediğinden yakındı.

Kurtulmuş, Suriye'de ve Irak'ta bombalanan müzelerden çalınan eserlere de dikkati çekerek, ''Suriye'de canım antik kentler, DEAŞ tarafından bombalandı vesaire. Irak'ta canım kentler, o Musul Kerkük'teki tarihi eserler,  Bağdat'taki müzeler, Şam'daki, Halep'teki müzeler yakıldı, yıkıldı, tahrip edildi. Sizi temin ederim ki birkaç sene sonra buralardan çalınan değerli eserler, Avrupa'daki birçok müzede sergilenmeye başlayacak. Aynen şu an Batı'daki birçok müzede sergilenen eserlerin ait oldukları topraklardan çalınan eserler olduğu gibi.'' değerlendirmesinde bulundu.

Kültür Bakanı olarak uluslararası camiaya tarihi eser kaçakçılığı konusunda iş birliği çağrısında bulunan Kurtulmuş, ''Her taş yerinde ağırdır. Her eser doğduğu topraklara aittir, doğduğu kültüre aittir ve orada olmak mecburiyetindedir.'' dedi.

Irak'taki savaştan kaçırılırken Türkiye'de yakalanan 80 irili ufaklı tarihi eseri mahkemeye gerek duymadan Irak'a geri gönderdiklerini dile getiren Kurtulmuş, şunları söyledi:

''Tüm uluslararası camianın bu konuda samimi olması gerekir. Kaçırılan tarihi eserlerin alıcısı olursa ve anlı şanlı müzelerde sergilenirse tarihi eser kaçakçılarına gün doğar. Marifet iltifata tabidir. Büyük müzelerde sergilenen her kaçak eser uluslararası kaçakçıların, mafyaların sırtını sıvazlayan kuvvetli cesarettir. Bundan vazgeçilmesi lazım. Tüm uluslararası camianın, tüm ülkelerin bu konuda samimi iş birliği içerisinde olmalarını temenni ediyoruz. Biz bu konuda Türkiye olarak herkesle ciddi bir iş birliği içerisindeyiz. Örneğin geçen sene Türkiye'de bir evin bahçesinden mezarı çıkarılan Polonya asıllı bir Rus subayının cenazesi şu anda Türkiye'de. Biz hemen yazışmalarımızı yaptık 'Bunu size iade etmek istiyoruz' diye. Her eser ait olduğu yere aittir. Bu konuda uluslararası camianın bir takım sözleri bir tarafa bırakıp samimi iş birliğine hazır olması lazım.''

CHARTER UÇUŞLARA VERİLEN DESTEK SÜRECEK

Türkiye'ye yapılan charter uçuşlar için verilen desteğin kademeli olarak devam edeceğini belirten Kurtulmuş, ''Bu sene böyle bir destek sürecek. Kademeli yapmamızın sebebi turizmi tüm yıla yaymaktır. Sadece yaz aylarında değil, kış aylarında da Türkiye'nin alternatif turizm alanlarını geliştirerek, kongre turizminden sağlık turizmine, dağ turizminden spor turizmine dünya çapında misafirlerimizi davet edebilmek için ve bunu da mümkünse yıl boyuna yayabilmek için kademeli destek veriyoruz. 9 bin dolara kadar destekleri çıkardık. Bu yıl da böyle sürecek. Türkiye turizminin gelişmesi açısından bu desteğin önemli katkısı olacak.'' diye konuştu.

Kurtulmuş, bir soru üzerine Karadeniz'in en az Akdeniz kadar dünya cenneti olduğunu söyledi. Özellikle dağ turizmi, yaylalar ve son derece bakir doğal atmosferin Karadeniz turizminin en cazip alanı olduğunu ifade eden Kurtulmuş, ''Denizi de mükemmeldir Karadeniz'in. Oradaki şanssızlık deniz sezonunun kısa olmasıdır. Karadeniz'de denize girmek 3 ay ile kısıtlıdır, halbuki Akdeniz'de 9 aya kadar denize girmek mümkündür. Ama Karadeniz, en az Akdeniz kadar turistlere büyük imkanlar sunuyor. Dağ turizmi, yayla turizmi, spor turizmi, kaplıcalar her alanda ciddi yapısı olan yerdir. Henüz Akdeniz kadar otelleriyle vesaire rekabetçi bir özellik kazanabilmiş değildir.'' değerlendirmesinde bulundu.

Kültür ve turizmin birbirinden farklı gibi görünen ama iç içe geçmiş iki alan olduğunun altını çizen Kurtulmuş, Türkiye'nin dünyada hiçbir ülkenin sahip olmadığı kadar çok, çeşitli ve derinliği olan bir kültürel yapıya sahip olmasının en büyük avantajlarından birisi olduğunu vurguladı.

Anadolu'da farklı yerlerdeki kültürel değerlerin Türkiye'nin çok daha iyi tanıtılmasına vesile olacağını dile getiren Kurtulmuş, Türkiye'nin tarihi kültürel zenginlikleri tanıtmakla sorumlu olduklarını belirtti. Kurtulmuş, ''Çok geniş alanda büyük bir kültürel mirasa sahibiz. Kültür bir ülkenin gücüdür. Türkiye, bu avantaja sahiptir.'' dedi.

TURİZM SEKTÖRÜNÜN BEKLENTİSİ

Bakan Kurtulmuş, bu sene 5 milyonu aşkın Alman ziyaretçinin Türkiye'ye gelmesini ümit ettiklerini ve göstergelerin bu yönde olduğunu söyledi.

Diğer ülkelerdeki göstergelerin de bu şekilde tamamlanması durumunda Türkiye'nin 2018'de 38,5 milyon civarında yabancı turiste ev sahipliği yapacağını anlatan Kurtulmuş, ''Türkiye böylece 2015 ve  2016’da yaşamış olduğu  o büyük krizleri geride bırakmış ve tekrar 2014 rakamlarına dönmüş olacaktır. Çok şükür 2017’de yükselişe geçtik. 2017'de 32 milyon 400 bin turist geldi. 26,5 milyar dolar turizm geliri elde ettik. Bu sene tüm göstergeler bizi son derece optimistik olmaya yönlendiriyor. 38,5 milyon civarında turiste ev sahipliği yapacağız. Türkiye inşallah 2019’da o yeniden eski muhteşem rekorlarını alt üst eden, gelişen büyün dünya turizminin küresel rekabetinde en önemli oyuncularından birisi olmayı başaracaktır.'' ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE-ALMANYA İLİŞKİLERİ

Türkiye ve Almanya'nın tarihi olarak çok ciddi dostlukları, ittifakları olan iki ülke olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, "Türkiye ihracatının yaklaşık yarısını Almanya ile yapıyor. Türkiye, Avrupa pazarında ihracat bakımından dördüncü, Avrupa’dan ithalat bakımından beşinci ülkedir. Almanya ekonomisi ile Türkiye ekonomisi iç içe geçmiş vaziyettedir. Türkiye ve Almanya, hem geçmişten gelen dostluğu hem bugün karşı karşıya kaldığımız tehditlere karşı gösterdiği ortak hassasiyet gibi konularda arasındaki ikilileri düzeltmek mecburiyetindedir.'' değerlendirmesinde bulundu.