Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), finansal istikrar raporunu yayımladı. Enflasyon oranlarının küresel ölçekte arttığının belirtildiği raporda, reel sektörün borçluluk oranın salgın öncesine seviyelere gerilediği ifade edildi. Raporda bireysel kredi kullanımının arttığı vurgulanırken, hane halkının borcunun tarihin en düşük seviyelerine gerilediği iddia edildi.

Finansal istikrar raporunda öne çıkan başlıklar şöyle:

"Salgını sınırlamaya yönelik önlemlerin gevşetilmesi, aşılamanın hız kazanması ve destekleyici ekonomi politikalarının katkısıyla küresel iktisadi faaliyetteki toparlanma sürmektedir. Küresel tedarik zincirlerinde yaşanan aksaklıkların yol açtığı arz kısıtları, açılmaya bağlı artan talep ve emtia fiyatlarının etkisi ile küresel ölçekte enflasyon oranları yükselmektedir. Gelişmiş ülke para politikalarına ilişkin olası değişim sinyalleri, gelişmekte olan ülkelere yönelen fon akımları üzerinde etkili olmaktadır. Reel sektör ve kamu borçluluğu başta olmak üzere küresel borçluluktaki yüksek seyir, salgının yeni varyantlar ile devam ediyor olması ve iklim değişikliğinin finansal sistem üzerindeki etkileri, küresel finansal istikrar açısından başlıca belirsizlik unsurları arasında yer almaktadır

Enflasyonda son dönemde gözlenen yükselişte, gıda ve başta enerji olmak üzere ithalat fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar, yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki artışlar ve açılma kaynaklı talep gelişmeleri etkili olmaktadır. Enflasyon üzerinde kısa vadede etkili olan geçici unsurların 2022 yılının ilk yarısında da etkisini sürdürmesi beklenmektedir"

'REEL SEKTÖRÜN BORÇLULUK ORANI SALGIN ÖNCESİ SEVİYELERE GERİLEDİ'

"Reel sektörün salgın ile birlikte artan borçluluk oranı salgın öncesi seviyelere gerilemiştir. Bu gelişmede iktisadi faaliyetteki canlanma ve TL ticari kredi büyümesinin geçtiğimiz yıla göre yavaşlaması etkili olmuştur. Reel sektörün yabancı para finansal borcu, yurt dışından temin edilen krediler kaynaklı bir miktar artarken net yabancı para pozisyonundaki iyileşme devam etmiştir. Firmalar 2021 yılında yurt dışından önemli ölçüde finansman sağlamış ve dış borçlarını yüzde 130 oranında yenilemiştir. Kısa vadeli net yabancı para pozisyonu da kısa vadeli yabancı para varlıklardaki yükseliş nedeniyle olumlu görünümünü korumuştur. Reel sektörün finansal varlıkları arasında önemli paya sahip olan ticari mevduattaki artış eğilimi devam etmiştir. TL ticari mevduat, açılma sonrasında canlı iktisadi faaliyetle birlikte sağlanan nakit girişleriyle artmıştır. Yabancı para mevduat artışında ise yaz sezonunda turizm faaliyetlerinin canlanması, artan ihracat gelirleri ve yurt dışında yaşayan Türklerin ziyaretleri ile sisteme giren efektiflerin önemli rolü olmuştur"

'HANE HALKININ BORCU TARİHİN EN DÜŞÜK SEVİYESİNDE'

"Hane halkının finansal borcunun varlıklara oranı, yükümlülüklerindeki artış hızının yavaşlaması ve finansal varlıklarındaki yükselişin devam etmesi ile tarihi düşük seviyelere gerilemiştir. Türkiye’de hane halkı borçluluğu salgın döneminde emsal ülkelere kıyasla daha sınırlı düzeyde artarken seviye olarak gelişmekte olan ülkeler ortalamasının oldukça altında bulunmaktadır. Tüketici kredisi borcu olan kişi sayısı salgın öncesine göre artarken kişi başına borçluluktaki iyileşme devam etmektedir. Bununla birlikte, borçlanmanın artan oranda sabit gelirli kesim tarafından yapılması borcun sürdürülebilirliğini desteklemektedir. Hane halkı finansal varlıklarındaki artış eğilimi, TL mevduat ve diğer alternatif finansal varlıklardaki güçlü büyüme ile devam etmektedir. TL mevduat tercihi, mevduat tutar kırılımlarına göre tüm müşteri gruplarında gözlenmektedir. 2021 yılında hane halkının YP mevduat tercihinde durağan bir seyir izlenmektedir. Bu dönemde, hane halkının yatırım fonları gibi mevduat dışı TL finansal varlıklara yönelimi de dikkat çekmektedir"

BİREYSEL KREDİ KULLANIMI ARTTI

"2021 yılında kredi büyümesi ticari krediler kaynaklı olarak yavaşlarken bireysel kredi büyümesi güçlü bir seyir izlemiştir. Eylül ayından itibaren para politikası duruşunda yapılan güncellemeler sonrasında ticari kredi büyümesinde toparlanma eğilimi gözlenmektedir. Öte yandan, bireysel kredilerde gözlenen canlılık, 2021 yılı mayıs ayı sonundan itibaren tam açılma ile birlikte güçlü ertelenmiş talebin devreye girmesinin yanı sıra bankaların bu kredi türündeki büyüme motivasyonu ile ilişkilidir. Bireysel kredi büyümesinin ılımlı seyre dönmesi için güçlendirilen makro ihtiyati çerçevenin etkileri takip edilmektedir. Bireysel kredi büyümesinin ılımlı düzeylere gerilemesi, dış denge ve enflasyon görünümüne yönelik risklerin sınırlanması açısından önem taşımaktadır"