TC Başbakanı Binali Yıldırım, TBMM Başkanlığına aday olup olmayacağıyla ilgili, "Bunun kararını ben vermem. Liderim, partimizin genel başkanı, partimiz bu yönde karar alırsa her türlü görevi yaparız." dedi.

Yıldırım, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.

24 Haziran'da yapılan Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimi'nin ardından Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçildiğini dile getiren Yıldırım, "Seçim bitti, artık geçim zamanıdır. Yatırımcı yatırımını, tatile giden tatilini planlayacak ve hayat tüm yönleriyle devam edecek." diye konuştu.

"Bu seçimin böyle ittifaklar arası bir keskin rekabete dönüşmesini istemezdik." diyen Yıldırım, "Nihayet bir cumhurbaşkanı seçeceğiz, parlamentoda vekilleri seçeceğiz. İş döndü dolaştı, karşı taraftaki ittifak tek bir noktada anlaştı. Adayları teke düşüremediler ama anlaştıkları tek bir nokta vardı, Recep Tayyip Erdoğan olmasın, ne olursa olsun." ifadelerini kullandı.

1 Kasım seçimlerine göre AK Parti'nin oyunda, milletvekili sayısında düşüş olduğunu belirten Yıldırım, "Bu da bize bir mesajdır. AK Parti olarak bu mesajı aldık." dedi.

Yıldırım, "Bizim kaybolan oylarımız ortağımızda, ortağımızın kaybolan oyları da başka bir partide. Sonuçta herkes memnun halinden. Parlamento yapısı da bu haliyle herhangi bir sorun teşkil etmiyor. AK Parti'nin içinde olmadığı hiçbir yasama faaliyeti sonuç çıkarmaz." değerlendirmesini yaptı.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde, Bütçe Kanunu dışında hükümetin Meclise kanun getirme yetkisi bulunmadığına dikkati çeken Yıldırım, "Bu neyi gösteriyor? Meclisin yasama konusunda mutlak gücünü, hakimiyetini gösteriyor." dedi.

Yeni dönemde denetim ve yasama faaliyetlerinde Meclisin daha etkin hale geleceğini, Meclisin öneminin artacağını vurgulayan Yıldırım, şöyle konuştu:

"Karşı taraftaki adayların retorikten, söylemden öteye elle tutulur bir şeyleri yok. Arka planında bir tecrübe de yok. Yapılmış işler de yok. Bütün bunları vatandaş değerlendirdi. Vatandaş niye değerlendiriyor, çünkü vereceği karar kendisinin geleceğini ilgilendiriyor. Bütün bunların özeti olarak sonuç ortada. Açık ara farkla, en yakın adayla arasında 11 milyon oy fark var, böylece bu süreç tamamlandı."

Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne ilişkin, "15 Temmuz'u yaşadıktan sonra bu işin dönüşünün olmadığı ve mutlaka bu meseleyi kökünden çözmek gerektiği kanaati iyice toplumda da yerleşti, bizde de yerleşti." diye konuştu.

Türkiye'nin 1924-2002 arasınında ortalama yüzde 4,7 büyüdüğünü hatırlatan Binali Yıldırım, "2003-2017 arası 5,7 büyüdü ortalama. Şimdi bunun anlamı ne biliyor musunuz? Eğer Türkiye 1924'ten bugüne 5,7 büyüseydi bugün dünyanın 7. büyük ekonomisi olacaktı 2,3 trilyon dolarla, Fransa'dan sonra gelecekti. Şimdi 17. sıradayız." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la çalışmanın çok keyifli olduğunu anlatan Yıldırım, şunları kaydetti:

"Cumhurbaşkanı, rahatı sevmeyen bir adam. Rahat olmak isteyeni de sevmiyor. Kendi de rahat etmez, yanındakileri de rahat ettirmez. Böyle bir iş tutuş şekli var. Alışık olmayanlar bu yolculukta dayanamazlar. Bu neden kaynaklanıyor? Memleketin meselelerine olan hassasiyetinden kaynaklanıyor."

CHP içindeki olağanüstü kurultay tartışmalarına ilişkin de değerlendirmede bulunan Yıldırım, "Muharrem Bey tabii haklı olarak seçimlerde partisinin üzerinde bir oy, destek aldığı için bunu bir sonuca dönüştürmek istiyor." diye konuştu.

* * *

TC BAŞBAKANI YILDIRIM AA EDİTÖR MASASI ÖZEL'DE BEDELLİ ASKERLİK KONUSUNDA KONUŞTU

TC Başbakanı Binali Yıldırım, yeni hükümetin önündeki gündem maddelerinden birinin de bedelli askerlik olacağını belirterek, "Sıkıntı, ülkemizin en büyük kaynağı olan, enerjisiyle, heyecanıyla bu gençlerimizin önündeki belirsizliği ortadan kaldırmak. Yapmamız gereken bu. O yüzden Silahlı Kuvvetler, Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, hükümet bu konuyu birlikte ele alıp kapsamlı bir çözüm üretilecek mutlaka." dedi.

Yıldırım, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası Özel'de gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.

Meclisteki bütçe görüşmeleri esnasında 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin yöneltilen ithamlara karşı gösterdiği sert tepkinin anımsatılması üzerine Yıldırım, yalandan, yalan söyleyenden nefret ettiğini ve tepkisinin de bundan kaynaklı olduğunu bildirdi.

15 Temmuz gecesinin nasıl geçtiğini, kimin ne yaptığını milletin çok iyi bildiğini, o geceye ait bütün kayıtların, konuşmaların ortaya çıktığını vurgulayan Yıldırım, "Her şey gün ışığı gibi belliyken bize kalkıp 'darbede saklandın' gibi laf edilince tabii bu benim çok ağırıma gitti." ifadesini kullandı.

Başbakan Yıldırım, darbe girişiminin yaşandığı gece bir askerin ısrarla "yazılı talimat" istemesine ilişkin olayı da "Adam gecenin yarısında 'yazılı emir ver' diyor. Göz gözü görmüyor, bir yandan bombalar atılıyor bir yandan insanlar şehit ediliyor, ortalık toz duman olmuş, 'yazılı emir ver' diyor. Memur adam. 'Ben sana yazılı emri gösteririm sabahleyin' dedim. 'Söylediklerim yazılı emir kardeşim, sen daha ne istiyorsun. Telefonun kaydını al, yazılı emir. Bundan daha başka ne istiyorsun' dedim. Nitekim öyle oldu." sözleriyle anlattı.

Bunların tamamının yazılı emir yerine notlara geçtiğini, uçaklara bu şekilde talimat verildiğini aktaran Yıldırım, bu talimatla Erzurum'dan kalkan uçakların "düşman" uçaklarını baskılamasının, uzaklaştırmasının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Meclisin yaptığı işlerin yanı sıra darbenin kaderini büyük ölçüde belirleyen bir unsur olduğunu belirtti.

"SORUNLAR, SOĞUKLUKLAR GİDERİLEBİLİR"

Başbakan Yıldırım, görev süresinde kaç ülkeyi ziyaret ettiğinin ve kaç yetkiliyi ağırladığının sorulması üzerine, "44 başbakan ağırlamışız, 178 ülkeden bakan düzeyinde ağırlama yapmışız. 29 ülkeye de ziyarette bulunmuşuz." yanıtını verdi.

Ziyaret ettiği ülkelerden 11'inin Avrupa, 6'sının Asya, 5'inin Orta Asya ülkesi olduğunu, Kıbrıs, ABD, Balkan, Körfez ülkelerinin de buna dahil olduğunu anlatan Yıldırım, bu süreçte ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın Türkiye'de ağırlandığını, bu ziyaret sonrasında da ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ile ABD'de görüşmelerin gerçekleştirildiğini anımsattı.

Brüksel'deki NATO toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın baş başa görüşmelerde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçmiş bir Türkiye'nin lideri olarak masaya daha güçlü oturacağına yönelik değerlendirmesi sorulan Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Seçim gündeminden çıkmış Türkiye, artık kararını vermiş, önünde en az 5 yıl var. Dolayısıyla karşı muhataplar da konuları görüşünce bunu dikkate alacaklar. 'Hele bekleyelim, ne olacak' modundan çıkmak mecburiyetindeler. O bakımdan bu Brüksel toplantısını çok önemli görüyorum. Sadece Amerika açısından değil, Avrupa Birliği ülkeleri, bütün NATO ülkeleri bakımından artık geçmiş dönemde seçim havasında birtakım yanlış anlaşılmalardan kaynaklanan aramızdaki sorunlar, soğukluklar giderilebilir. Bu bir fırsata dönüştürülebilir. Öyle de olacağını düşünüyorum."

BEDELLİ ASKERLİK

Başbakan Binali Yıldırım, bedelli askerlikle ilgili daha önce yapılan açıklamalar anımsatılarak, "Ayrıntılı bir çalışma yapıldı mı? Bir tarih var mı? Yaş ve ücret konusunda bazı rakamlar basın yayın organlarında çıktı. Bununla ilgili yaş alt sınırı ve ücret belli mi?" sorusuna karşılık, bedelli askerlik konusunda başlangıçta "olacaktı- olmayacaktı" gibi tereddütlerin oluştuğunu ama sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konunun seçimden sonra açık bir şekilde ele alınacağını açıkladığını hatırlattı. Yıldırım, "Yeni hükümet açıklanacak. Önündeki birçok gündem maddesinden bir tanesi de bu olacak. Daha önce de söyledim, ben bunu bir 'bedelli' meselesinin üzerinde bir konu olarak görüyorum." ifadesini kullandı.

Bedelli askerliğin hali hazırda birikmeler yaşanınca belirli yaştaki insanlar için alınan bir karar olduğuna dikkati çeken Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şu anda geldiğimiz noktada 5 milyonun üzerinde askerlik çağında insan var. Bunları ya askere alacağız ya da yakalarından düşeceğiz. Adam 'beni askere al' diyor, 'Alamayız, o kadar kapasitemiz yok ancak 350 bin kişi alırız.' Yeniler gelmese bile 16 sene sürüyor. Nasıl olacak? Gelecek 35-36 yaşına kadar, evlenmemiş, iş kurmamış, ne o askere gidecek. Böyle bir şeyi yapmaya hakkımız var mı?

Dolayısıyla getirilecek çözüm daha kapsamlı, yapısal bir çözüm. Kalıcı olması lazım. O zaten başladı. Özellikle geçtiğimiz yıllarda başladı ve 15 Temmuz'dan sonra da hızlandı. O bakımdan güvenlik zafiyeti, savunma zafiyeti söz konusu değil. Zaten vatani hizmet için gidenler operasyonlara sürülmüyor, lojistikte kalıyorlar. O bakımdan böyle bir sıkıntımız yok. Sıkıntı, ülkemizin en büyük kaynağı olan, enerjisiyle, heyecanıyla bu gençlerimizin önündeki belirsizliği ortadan kaldırmak. Yapmamız gereken bu. O yüzden Silahlı Kuvvetler, Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, hükümet bu konuyu birlikte ele alıp kapsamlı bir çözüm üretilecek mutlaka."

"YEREL SEÇİMLERİN ERKENE ALINACAĞI" İDDİALARI

Başbakan Yıldırım, Mart 2019'da yapılacak yerel seçimlerin bu yılın kasım ayına alınacağı iddiaları anımsatılarak, yerel seçimlerin erkene çekilmesinin söz konusu olup olmadığına ilişkin soru üzerine, şunları ifade etti:

"Daha seçimden yeni çıktık. Millet bir 'oh' diyecek tekrar. 'Seçimi öne aldık' vesaire... Bunlarla ülkeye yazık ediyoruz. Şu var, bu mart seçimleri için bir şey söz konusu olmaz. Birincisi Anayasa değişikliği gerekiyor. Bir de şurada aylar kalmış seçime. Dolayısıyla bu seçimler yapılır. Ondan sonra parlamentoda partilerin bir uzlaşma sağlamak suretiyle mart seçiminde değil bir dahaki seçimden geçerli olmak üzere, takip eden 2023 seçimleri kasıma alınabilir.

Niye alınmalı? Şunun için, birincisi martta seçim yapıyorsunuz, o sene gidiyor. Baştan üç ay kampanya, sonra seçildi, yerine oturdu derken sene gitti. Bu sefer bir kayıp, dört yıla kalıyor. Halbuki kasımda olsa sene sonuna kadar toparlanılır, belediye başkanı, meclisleri vesaire ortaya çıkar, seneye tertemiz, güçlü bir şekilde programıyla başlar."

Mart ayının mevsimsel şartlar yönünden olumsuzlukları bulunduğuna da işaret eden Yıldırım, "Bunların hepsi etraflıca konuşulur Meclis'te. Şimdi Meclis'te partiler de çoğaldı biliyorsunuz. Bunlar etraflıca konuşulur. Bir mutabakat olması lazım ki 400 üzerinde kabulle yaparsanız bu değişiklik olur. Sırf bunun için referanduma gidilmeyeceğine göre... Dolayısıyla burada bir uzlaşmaya ihtiyaç var. Bugünün, bu seçimin konusu değil özetle. Yanlış anlaşılmasın. Önümüzdeki yerel seçimlerden sonraki seçimi ilgilendirecek yönde bir çalışma yapmakta fayda var." dedi.

Başbakan Yıldırım, "Demek ki bize çok tecrübeli bir Meclis Başkanı lazım olacak." şeklindeki yorum üzerine, "Orası bizi aşar." ifadesini kullandı.

"KHK'YA UYGUNSA, BURADA DA DEĞERLENDİREBİLİRİZ"

Başbakan Yıldırım, çocuk istismarı ve hayvan haklarına yönelik bir soru üzerine ise şunları kaydetti:

"Bu çocuk istismarı, gerek hayvan haklarına yönelik çalışmaları zaten biz yaptık. Bir tasarı hazırladık, bunun hayata geçmesi tabii an meselesi. Yeni hükümetin konuları arasında bu da olacak. Bakalım, belki bu konu özellikle çıkaracağımız KHK'ye de uygunsa içerik olarak burada da değerlendirebiliriz. Çalışmaları yaptılar, bugün üzerinde konuşacağız."