Deterjanlar, deodorantlar, spreyler derken evlerimizi birer kimyasal havuzuna dönüştürdük. Bu durumdan en çok kadınlar ve bebekler etkileniyor.

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çağatay Güler, "Eğer insanlar bağışıklık sistemlerini yoksunlaştırmaya devam edecek olurlarsa gelecek kuşakların varlığı tehlikeye düşebilir" diyor. Halı deterjanlarının kimyasal kalıntıları (deterjanlarla birlikte kullanılan böcek kıran, mantar kıran vb) özellikle emekleme çağındaki çocuklar için tehlikeli olabiliyor. Emekleyen çocuklar ellerini ağızlarına götürdüklerinde bu kalıntılar sindirim sistemi yoluyla vücutlarına girerek çeşitli hastalıkların gelişimine yol açabiliyor. 

MEYVE YIKAMA DETERJANLARINI KULLANMAYIN

Meyve ve sebzelerin temiz ve bol su ile yıkanmaları hijyen açısından yeterli bulunuyor. Marul gibi sebzelerin yapraklarının ayrılarak yıkanması öneriliyor. "Özel meyve ve sebze deterjanları" adıyla satılan ürünlere gerek olmadığı, bunlardan bazılarının kalıntı bırakıp bazılarının ise meyve ve sebzelerle etkileşime girdikleri belirtiliyor. Bu deterjanlar meyve ve sebzelerle birlikte vücuda girdiklerinde sindirim sisteminin çok sayıda bölümünü olumsuz etkileyerek genel sağlığı bozabiliyor. Antibakteriyel sabunlar, hastanelerde ilgili uzmanlar tarafından özel amaçlar için kullanılsa da evlerde kullanılmaları mikropların direnç kazanmasına, bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve çocukların kolayca hastalanmalarına neden oluyor. Bu maddelerin büyük bölümünün karaciğer ve böbrekler üzerinde de olumsuz etkileri bulunuyor. Prof. Dr. Çağatay Güler, "Biz mikroplardan arınmış steril bir el değil temiz el istiyoruz. Bu nedenle antibakteriyel özelliği ön plana çıkartılarak satılan bu sabunların günlük yaşamda kullanılmasını önermiyoruz, eller sadece su ve sabunla yıkanmalıdır" diyor. Bazı temizlik malzemelerinin içinde "salgıbozar" adı verilen ve iç salgı sisteminin düzenini bozmaya yarayan maddeler yer alıyor. Bu ürünlerin; kısırlık, üreme sistemi kanserleri ve meme kanseri dahil birçok tehlikeli sonuca yol açtığı belirtiliyor. Prof. Dr. Çağatay Güler, "Sağlıkla ilgili etkileri ön plana çıkartılan hiçbir deterjanın kullanılmaması gerekir. Deterjanlar sadece kirlilerin temizlenmesi amaçlıdır" diye konuşuyor.

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?  

Kadınlar günümüzde kimyasallarla en çok karşılaşan grubu oluşturuyor. Kadınların ithal edilen çiçeklerdeki canlıları öldüren ve kokmaları için püskürtülen organik kimyasallardan etkilenimi maden işçisinin yaptığı işten daha riskli. 

Kadınlar konut içi kirlilikten erkeklerden daha çok etkileniyor. Buna kadının fizyolojik özelliği yol açıyor. 

Ailenin ekonomik durumu bozuldukça su, yakıt ve yiyecek niteliklerinin düşmesi kadınları daha fazla etkiliyor. Bu kirleticiler kadında; kanser, akciğer hastalığı ve üreme sistemi gibi ciddi sorunlara yol açıp önceden var olan hastalıkların kötüleşmesine neden oluyor. 

Kurşun, cıva, kadmiyum, arsenik gibi ağır metaller, canlıkıranlar, salgıbozarlar, çözücüler ve evde kullanılan kimyasallar; düşük, zamanından önce doğum ve diğer gebelik sorunlarını artırıyor