Her ne kadar kadınların daha çok dedikodu yaptıkları iddia edilse de bazı araştırmalar bu konuda erkeklerin de kadınlardan aşağı kalmadığını gösteriyor. Peki dedikodu yapmak nasıl oluyor da kilo almamıza yol açabiliyor? Beslenme Danışmanı Doktor Gönül Ateşsaçan’a göre düşüncelerimizden bazılarının nasıl ruhumuzu bloklama gücü varsa aynı şey dedikodu için de geçerli.

Mağduriyet fikri, kişinin hakkının yendiği düşüncesi, inatçılık alışkanlığı, kendini ya da başkalarını suçlama, insanları küçümseme, saldırganlık, kıskançlık gibi duygularla birlikte dedikodu yapmak da hormonal düzende değişikliklere yol açıp kilo almamıza neden olabiliyor. Dr. Ateşsaçan, “Olumsuz duygulara alışan bedenimiz acıya, üzüntüye ve öfkeye bağımlı hale geldiğinde bunların yaşamında sürekli olmasını istiyor. Artık keyif veren duyguları içeriye alamayınca onun yerine yaşamına; makarna, pilav, pizza, çikolata ve pasta gibi şekerli ve kalorili gıdaları alıyor” diyor.

İçimizdeki duygusal boşluğu doldurmak

Dedikodu yapmak kilo aldırırken sarılmanın zayıflattığı iddiası da var. Her gün 30 dakika yürüyüş, evde 25 dakika egzersiz, sabah uyanır uyanmaz su içmek gibi bilinen zayıflama önerilerine bir yenisi daha ekleniyor. Dr. Ateşsaçan, “Sadece sevdiklerinize sarılarak kilo vermeniz mümkün” diyor. Kilo almanın temel nedenlerinden birinin içimizdeki duygusal boşluğu doldurmak olduğunu belirten Ateşsaçan, “Bu noktada ruhsal ve fiziksel gelişmeye ihtiyacımız var. Bunun yolu vücudumuzdaki oksitosini artırmak. Oksitosin orgazm sırasında salgılanıp duygusal bağ kurulmasına yarayan bir hormondur. Doğum sırasında ve emzirme döneminde de salgılanır. Bireyin bir topluluğun parçası olduğunu hissettiği, aidiyet duygusunun yükseldiği anlar da oksitosin salınımını sağlar” diyor. Bu hormon kişiyi sakinleştiriyor, stresi azaltıp sarılma isteğini, göz temasını artırıyor.

Gözlerinin içine bakın

Diğer insanlarla fiziksel ve psikolojik düzeyde pozitif etkileşimde bulunmanın kilo vermeye ve sağlıklı kiloda kalmaya yardımcı olacağına dikkat çeken Ateşsaçan ekliyor: “Artan oksitosin miktarı kan basıncını düşürüp stresin etkilerini azaltmaya yardımcı olduğu için bu durum iştahınızı kontrol etmenizi sağlayan CCK (kolesistokinin) maddesinin düzeyini yükseltir. Araştırmalar, artan oksitosin düzeyine sosyal etkileşimler ve dokunmanın neden olduğunu gösteriyor. Oksitosinin sağlıklı düzeyde salınabilmesi için her gün 6-8 kişiye sarılmak gerekiyor. Bunun gerçekleşmesi için aile fertlerinin, sevdiğiniz kişilerin ve arkadaşlarınızın gözlerinin içine bakarak onlara sarılabilirsiniz.”