Özellikle ülkemizde erken evliliklerin yaygın olduğunun gözlemlenmesi boşanma nedenlerinin sebeplerinden biri olarak gösterilebilir. Dünya Sağlık Örgütü yaptığı açıklamada sağlıklı bir evlilik için çiftlerin evlilik sorumluluğu alabilecek yaşa gelmeleri gerektiğini açıkladı. bu yaş 25 olarak kabul ediliyor. 

Evlilik kararıyla birlikte stresli günler de başlıyor. Bir yandan düğün hazırlıkları yapan çiftlerin bir taraftan da aileleri memnun etme çabası gerilimi arttırıyor. Bu hazırlık dönemini kazasız belasız atlatmanın yollarını Anadolu Sağlık Merkezi'nden Uzman Psikolog Selin Karabulut anlattı... Eğitimleri, kültürleri, örf ve âdetleri farklı ailelerde yetişmiş; geçmiş hayat deneyimleri, zevk ve hoşlanımları farklı olan iki kişinin hayatlarının geri kalan bölümünü birlikte yaşamaya karar vermesi olan evlilik ile ilgili hazırlıklar, çiftlerin hayatını kabusa çevirebiliyor. Evlilikte yetişkin iki insanın hem birbirlerinin ruhsal, psikolojik, sosyal ve fiziksel gereksinimlerini karşılamaları, hem de ekonomik bir denge kurmaları beklenir. Sadece bununla kalmayıp arkadaş, iş çevresi ve dostları paylaşmak, çocuk yetiştirmek gibi birçok konuda uzlaşmak durumunda kalacaklardır. Evliliğe hazırlık aşamaları sosyal ve kültürel nedenlerle farklılıklar gösterir. Ancak bütün farklılıklara rağmen yaşanan stres ve sorunların benzer olduğunu görebiliriz.

EVLİLİK İÇİN YETERLİ OLGUNLUĞA ERİŞMEK ÖNEMLİ

Evlilik için gerçekten hazır olunması, bu kurumun devamlılığı için önem taşır. Evlilik için yeterli fiziksel, zihinsel, sosyal olgunluğa, yetişkinlik yaşına ulaşmış olmak gerekiyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) yetişkinliğe geçiş yaşını 25 olarak kabul ediyor. Kişiliğin olgunlaşması ve evlilikle ilgili sorumlulukların üstlenilmesi için ergenlik döneminin son bulması, hayata bakışın, beklentilerin neler olduğu ve tercihler konusunda fikirlerimizin netlik kazanması gerekiyor. Evlilik kararı alındıktan sonra evlenme zamanına kadar geçecek olan süre ve yapılacak hazırlıklar strese sebep olabilir. Her yeni durum ve karşılaşılacak sorunlar stres nedenidir ve bir tepkiyle yanıtlanır. Stres karşısında gösterilen tepki aslında değişime uyum sağlamaya yöneliktir. Hazırlıklar esnasında stresle baş etme yöntemleri kullanılabilirse sorunların üstesinden daha kolay gelinebilir.

EVLİLİK HAZIRLIĞI GERGİNLİĞE SEBEP OLABİLİR

Son dönemde kapsamı büyüyen kına organizasyonları, bekarlığa veda partileri gibi gelinlere yönelik etkinlikler, gelinler arasında rekabete dönüşürse sorun olabilir. Bu gibi etkinlikler, arkadaşların bir araya gelmesi, törensel ritüellerin yapılması, hediyelerin alınıp verilmesi, evliliğe zihinsel hazırlık açısından bakarsak uygun ve zararsızdır. Kınalarda, bekarlığa veda partilerinde ve benzeri etkinliklerde olayın anlamı 'evliliği kutsama, kutlama' olmaktan çıkıp, kızlar arasında rekabete dönüştüğü noktada zararlı hale gelebiliyor. Yapılan harcamalar, hazırlıklar için tüketilen zaman ve enerji, çiftler ve aileler arasında gerginliğe sebep olabiliyor. Gelin olmaya karar veren genç kızlar o gecenin en güzel, en alımlı, en şık kızı olmayı istemekte haklıdır. Çünkü aylardır yapılan onca hazırlık o gün içindir. Damadın hazırlanması ile gelinin hazırlanması bir olmaz. Erkekler bu tip etkinliklerde bir adım daha geridedir. Düğün gününe dair ortak olan tek şey, o günün ikisi için de yeni hayatlarının başlangıcı oluyor olmasıdır. Sürekli kapris yapan bir gelin, damadı rahatsız edebilir ve işin kötüsü bu durum evlilikleri boyunca bu şekilde olabileceğine işaret edebilir.

EVLİLİK ÖNCESİ YAŞANAN STRESE ÇÖZÜM ÖNERİSİ

Gelinler : 
Flört, söz veya nişan döneminde aile içine çok fazla girmeyin. Aile ile tanışmanın dışında ilişkinizi sadece erkek arkadaşınızla yaşayın. 
Rahatsız olduğunuz bir durumu saygılı bir şekilde ifade edin. Susmak hiçbir zaman çözüm değildir. 
Kaynananızla yaşadığınız bir sorunu eşinize şikayet etmek yerine kaynananızla paylaşın. 
Önyargılardan uzak durun.

Damatlar : 
Annenize şunu hissettirin: "Kendi hayatınla ilgili kararları sen verebilirsin ancak biz hayatımızla ilgili yardıma ihtiyaç duyduğumuzda sana geliriz." 
Annenizin de, eşinizin de yerinin ayrı olduğunu göz ardı etmeyin. Kritik durumlarda ikisi arasında tercih yapmayın. Her iki tarafı düşünerek durumu çözün. 
'Annem üzülür' kaygılarından uzak durun. Anneniz için her şeyden önce sizin mutluluğunuz gelir.

Kaynanalar : 
İlk evlilik olayı gerçekleştiğinde çiftlere birbirine ve ailelerine alışmaları için zaman tanıyın. 
Oğlunuzun eşini 'gelin' olarak görmeyin. 
Çocuklarınıza fırsat verin; onlar size ve anneliğinize ihtiyaçları olduğunda zaten geleceklerdir. 
Önyargılardan uzak durun; bu zamana kadar gelinler için söylenmiş sözlere perde çekin ve kalbinizin sesini dinleyin.