Deniz Abidin

Eğitim Uzmanı Salih Sarpten, eğitim bilimleri literatüründe ödev konusunda çok zengin araştırmalar olduğunu belirterek, bu bulgulara göre murat edilen başarıyı artırma yönünde ev ödevinin etkisinin olmadığını söyledi.

Sarpten,  ev ödevinin bir araştırma içermesi gerektiğine vurgu yaparak, öğrencinin okul ortamında bulunmayan unsurları okul dışı faaliyet olarak görmesi ve keyifle yapması gerektiğini söyledi.

Sarpten, özellikle ilkokul çağında çocuk haklarının göz önünde bulundurulması gerektiğinin altını çizerek,  çocuklara oyun oynama, dinlenme, eğlenme, eğitim-öğretim uygulamalarının dışında bir takım etkinliklere katılması için zaman bırakılmasının önem taşıdığını belirtti.

Sarpten, çağdaş ülkelerde, alternatif ölçme değerlendirme yöntemlerinin kullanılmakta olduğunu ve araştırmaya dayalı, proje temelli unsurların uygulandığını belirtti.

Eğitim Uzmanı Salih Sarpten, eğitim bilimleri literatüründe ödev konusunda çok zengin araştırmalara dikkat çekerek, bu bulgulara göre murat edilen başarıyı artırma yönünde ev ödevinin etkisinin olmadığını söyledi. Sarpten, okullarda verilen ev ödevinin öğrenciyi ezber üzerine yoğunlaştırdığını ve bir yük olarak geri döndüğünü belirtti. Sarpten, “Fazla ödev öğrenciyi mutsuz eden bir unsur olarak karşımıza çıkıyor” diyerek, ödevin eğitim sistemi içinde bilimsel ilkelere uyulması koşuluyla kullanılması gereken bir araç olduğunu kaydetti.

“Ödevin araştırma içermesi gerekir”

Sarpten, çocuklara verilen ev ödevinin bir araştırma içermesi gerektiğine vurgu yaparak, öğrencinin okul ortamında bulunmayan unsurları okul dışı faaliyet olarak görmesi ve keyifle yapması gerektiğini söyledi. Sarpten, özellikle ilkokul çağında çocuk haklarının düşünülmesi gerektiğinin altını çizerek, çocuğun oyun oynama, dinlenme, eğlenme, eğitim-öğretim uygulamalarının dışında bir takım etkinliklere katılması için zaman bırakılmasının önem taşıdığını belirtti.

“Ödevin dozu ayarlanmalı”

Sarpten, ödevin dozunun bu noktada ayarlanması gerektiğini ifade ederek, bugünkü eğitim sisteminde ödevin öğrenciye fazla ödev yüklendiğini kaydetti. Sarpten, şunları söyledi, “Ödev yükleniyor. Ne kadar çok ödev ne kadar çok test yüklenilirse başarının artacağı düşünülüyor. Bu yanlıştır. Bu da bize daha çok ezbere dayalı bir eğitim sistemini getiriyor. Bizim eğitim anlayışımızda bugün verilen ve veliler tarafından da şikayet konusu olan ödevler, ezbere dayalı eğitimi destekleyen unsurlardır. Bu konu aslında eğitim anlayışını değiştirmekle ilgili bir husustur”

“Önemli bir anlam içermiyor”

Sarpten, eğitime bakış açısının, eğitim uygulama metotlarının değişmesi gerektiğine dikkat çekerek, öğrencinin şevkini güçlü hissettiği alanlara dayalı bir eğitim anlayışının söz konusu olması gerektiğini kaydetti. Sarpten, ödevlerden şikayet ediliyor olmasının nedeninin eğitimsel temel anlayış olduğunu belirterek, ülkede ödev konusunda yapılan çeşitli araştırmalar olduğunu belirtti. Sarpten, şunları ifade etti, “Araştırmalar gösteriyor ki, ev ödevlerini anne babalar yapıyor ya da çocuk önceki yaptıklarını tekrar ediyor. Dolayısıyla ödev, çocuğun kazanımlarını artırması yönünde çok da önemli bir anlam içermiyor”

“Alternatif ölçme değerlendirme yöntemi kullanılmalı”

Sarpten, çağdaş ülkelerde, alternatif ölçme değerlendirme yöntemlerinin kullanılmakta olduğunu ve araştırmaya dayalı, proje temelli unsurların uygulandığını belirtti. Sarpten, dolayısıyla ödevin bu noktada devreye girdiğini kaydetti. Sarpten, çocuğun okul dışında da bir takım faaliyetler yapması gerektiğini söyleyerek, ödevin sosyal bir projenin parçası olması gerektiğini vurguladı. Sarpten, kitapta olanın aynısını daha fazla bir biçimde çocuğa vermek yerine, yerine fikirler, yeni görüşler ve yeni kazanımlar kazandırmanın daha doğru olacağını belirtti.