Eğitim Ortak Hizmetler Dairesi Psikolojik Danışma Rehberlik ve Araşatırma Şubesi, karnesindeki notları yüksek olan çocuğun başarısının  övülmesi gerektiğini ancak aşırı ödüllendirmenin çocuğu doyumsuz olma noktasında olumsuz etkileyebileceğini belirtti.

Şube, karnesi zayıf olan çocuğu incitecek ve kıracak sözlerden kaçınılması gerektiğini belirtti.

Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı Eğitim Ortak Hizmetler Dairesi, Psikolojik Danışma Rehberlik ve Araştırma Şubesi uzmanları,  ailelere yönelik “Karneyi Aldım…. Çocuğuma Nasıl  Yaklaşmalıyım?” ve “Yarıyıl Tatili Nasıl Değerlendirilmeli”  konularında  yazılı önerilerde bulundular.

Uzmanlar, “ Çocuğunuzu başkaları ile karşılastırmak hem çocuğunuzun kendine güvenini sarsabilir hem de hayatı boyunca sürekli kendini başkaları ile kıyaslamasına neden olabilir” uyarısında bulundu.

KARNE İYİYSE….

Çocukların  getirdikleri karne hakkında konuşurken kullanılacak dil konusunda aileye yol gösteren iletişim örnekleri veren uzmanlar  karne  beklentiyi karşılamışsa da yapılmaması gereken hataları şöyle sıraladılar.

“Notların şimdilik iyi, bakalım sene sonunda da bu kadar iyi olacak mı ?” türünden konuşmalar çocuğun  performans kaygısı yaşamasına sebep olur.

“Aldığın notların yüksek olmasına güvenip çalışmayı bırakırsan notların düşer aklında bulunsun.” ifadesi de  çocukta öfke ve güvesizlik duygusunu ortaya çıkarır.

“Bak arkadaşından daha iyi notların var senin” cümlesi ise çocuğun arkadaşlarıyla arasında sağlıksız bir rekabet duygusu gelişimine neden olabilir.

Uzmanlar, şu  önerilerde bulundu:

“Notları yüksek olan çocuğun başarışı ve çabası övülmelidir. Fakat aşırı  ödüllendirme şeklinde olmamalıdır. Aşırı ödüllendirme ve maddi değeri yüksek ödüller bir süre sonra çocuğunuzun tatminsiz olmasına yol açabilir. Onun yerine daha çok sözel ve duygusal ifadeler kullanılmalıdır. Bu olumlu destekleyici ifadeler çocuğun başarılı olması için onu motive edecektir.

KARNEDE KIRIK NOTLAR VARSA

Uzmanlar karnede kırık notlar varsa kullanılmamsı gereken cümleleri de  şöyle sıraladı:

“ ‘Ne beceriksizsin’, ‘Demek ki biz senin okuman için boşuna para harcıyoruz’ cümlesi çocuğu oldukça kıracak cümleler. Bu şekilde cümleler kurulmamalı.

‘Olduğu kadar olsun’ , ‘ Düzelir elbet’ de doğru bir cümle değil. Umursuz, dikkate almayan tavırlar sergilemek çocuğun hedef belirleyememesine sebep olurken ayni zamanda motivasyonunu düşürtüp akademik başarısı için gerekli olan hırsını azaltmaya yol açabilir.

‘ Bak arkadaşlarının notları senden daha yüksek’ , ‘Arkadaşların senden daha başarılı’ , ‘ Gördün mü Ahmet senden daha yüksek almış’ gibi cümlelerle   çocuğu başkalarıyla karşılaştırmak hem çocuğun kendine güvenini sarsabilir hem de hayatı boyunca sürekli kendini başkaları ile kıyaslamasına neden olabilir.

‘Bu notlar da ne böyle? Cezalısın’ diyerek  tatil döneminde sevdiği etkinliklerden çocuğu kısıtlamak aynı zamanda arkadaşlarının bu etkinlikleri yapabildiğini görmek çocuğun tatil sonrası döneme kendini suçlayarak başlamasına ve duygusal , sosyal sorunlar yaşanmasına sebep olabilir. 

Düşük not aldıkları zaman çocuklar genellikle utanma, suçluluk duygusu ve aşagılanma gibi olumsuz duygular içerisine girebilir.  Çocuğa olumsuz tepkilerle yaklaşmak kötü notların çözümü olmadığına onu inandırmaya  sebep olabilir. Bu da çocukta çaresizlik duygusunu ortaya çıkarabilir. Bu davranış şekilleri çocukta depresyon, kaygı bozukluğu, veya uyum bozukluğu, gibi ruhsal rahatsızlıklara sebep olabilir.”

YARI YIL TATİLİ NASIL DEĞERLENDİRİLMELİ?

Uzmanlar,  uzun bir dönem sonunda tatile giren çocuğa ders çalışması için baskı yapılmaması gerektiğini vurgulayarak,  tatilin  çocuklar için eğlence demek olduğunu teknolojik bağımlılıklara odaklı değil de daha çok kaliteli vakit geçirilebileceği iletişim kurabileceği, yeni şeyler öğrenebileceği faaliyetlerin  seçilmesini önerdi.

Uzmanlar   tatil ve oyunlarla ilgili  şunlara dikkat çekti:

“Saatlerce televizyon, tablet, telefon ya da bilgisayarda vakit geçirmesini onaylamayın.Teknolojik cihazların kullanımını çocuklarınıza yasaklamayın fakat belirli bir saat sınırlandırması getirin”

Onun yerine bunların önüne geçebilecek etkinlikler tasarlayıp çocuğunuza sunun ve onu bu aktivitelere yönlendirin. Aynı zamanda çeşitli sevebileceği, hobi olarak  geliştirebileceği faaliyetler önermeniz ve örneklendirmeniz çocuğunuz için hem sosyal , hem duygusal, hem de fiziksel gelişimi için faydalı olacaktır.

Çocuğunuzun sorumluluk almasını sağlayın. Ev içerisinde çocuklara yaşlarına ve gelişimlerine göre görev verilmesi hem çocuğun sorumluluk duygusunu geliştirecek hem de kendini mutlu hissetmesine ve güveninin artmasına yardımcı olacaktır.

Ebeveyinlerin yarıyıl tatilinde çocuklarıyla birlikte vakit geçirmeye özen göstermeleri çocuklarını mutlu ederken bunun yanında çocuklarıyla aralarındaki iletişimi güçlendirip paylaşımlarını artıracaktır.