Science Daily'nin haberine göre, " Learning & Behavior" dergisinde yayımlanan ve ABD'nin Johns Hopkins Üniversitesinden Emily M. Sanford'un liderliğinde yürütülen çalışmada, köpeklerin olumlu ve empatik bir doğaya sahip olduğu görüşünün gerçek olup olmadığı incelendi.

Sanford ve ekibi, 34 köpek sahibinin katılımıyla yaptıkları deneylerden birinde katılımcılardan kapalı bir kapının arkasında oturup ağlama ya da inleme sesleri çıkarmalarını istedi.

Köpeklerin tepkilerini izleyen araştırmacılar, durumlara fiziksel olarak nasıl tepki verdiklerini görmek için de köpeklerin kalp atış hızı değişkenliklerini ölçtü.

Sahipleri ağlayan köpekler, kapıyı daha hızlı açtı.

Fizyolojik ve davranışsal tepkilerine dayanarak kapıyı açan köpeklerin, referans ölçümlerden çok daha az stresli olduğu, bu durumun da köpeklerin kendi üzüntülerini bastırıp sahipleri için harekete geçtikleri anlamına geldiği belirtildi.

Deneye katılan köpeklerden 16'sı terapi köpeği olarak yetiştirilen hayvanlardı. 

Çalışmada, beklenenin aksine, terapi köpekleri de kapıyı açma konusunda diğer köpekler gibi davrandı. Bu da köpeklerin sadece belirli insanlara karşı empati duymadığını, bazı durumlarda bu empati üzerinden hareket edebildiklerini gösterdi. 

Sanford, bunu çocukların başkalarına yardım etmesi durumlarına benzeterek çocukların da başkalarına ancak kendi kişisel üzüntü duygularını bastırabildikleri zaman yardım edebildiklerini anımsattı.