Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Tuncer Göker, bilgisayar başında eğilerek çalışma sonucu ortaya çıkan boyun ağrılarının, sinirleri baskı altına alarak fıtık oluşumunu tetiklediğini kaydetti.

Boyun fıtığı ile ilgili açıklamalarda bulunan Dr. Göker, bu ağrıların dikkate alınmadığı takdirde bir çok sağlık problemine neden olabileceğini, yapılan araştırmalar, her 10 kişiden 8'inin hayatının bir döneminde omurga ağrısı çektiğini gösterdiğini söyledi.

Boyun bölgesinde toplamda 7 adet omurga bulunduğunu hatırlatan Dr. Göker, "Her 2 omurga arasında 1 adet disk adı verilen, kıkırdak dokudan oluşan yapılar ve diskin içerisinde jöle kıvamında bir yapı mevcuttur. Diskin sağlam olan dış halkası yırtılır ise içerisindeki jöle kıvamındaki yapı yırtıktan dışarı çıkar ve omurilik kanalı ve sinir köklerini sıkıştırmaya başlar. Bu tablo boyun bölgesinde görüldüğünde boyun fıtığı olarak adlandırılır. Bu durum boyun ağrısı ile birlikte, omuzdan başlayan ve kola vuran ağrılara ve kolda kuvvetsizliğe neden olur. Boyun fıtığı tedavisinde yatak istirahati, boyunluk takılması ve ilaç tedavisine rağmen, ağrısı geçmeyen, sosyal yaşantısı etkilenen ve kolda ciddi kuvvet kayıpları (felçler) ortaya çıkan hastalarda uygulanan cerrahi girişimler bu gün hızla gelişmektedir. Yapılan cerrahi müdahaleler sonucunda hasta kısa sürede günlük yaşantısına geri dönebilmektedir. Tedavisinde gecikilen vakalarda ise ağrılar ve felçler kalıcı olabilmektedir" diye belirtti.

ANİ VE TERS HAREKET YAŞANMASI SONUNDA BOYUN FITIĞI RİSKİ ARTAR

Risk faktörleri ve risk grupları hakkında bilgi veren Opr. Dr. Tuncer Göker, "Boyun fıtığının görülme sıklığı yaş ile birlikte artar. Sigara içilmesi de boyun fıtığı riskini yükseltir. Araç içi trafik kazası sonrası başın ani olarak öne arkaya hareketi gibi boyunda ağır, ani ve ters hareket yaşanması sonunda boyun fıtığı riski artar. Sekreterler, bankacılar, sınava hazırlanan öğrenciler gibi masa başında özellikle baş öne eğik olarak uzun süre çalışılan meslekler risk grubundadır. Ayrıca dejeneratif (yıpranmış) diski olanlar, kemik erimesi görülenler, boyun travması veya spor yaralanması geçirenler risk grubunda yer almaktadır" dedi.

Boyun fıtığının tedavi yöntemleri hakkında da bilgi veren Dr. Göker, "Tedavi planında özellikle başlangıçta boyunluk kullanmak ve ilaç tedavisi çok önemlidir. Omurgalar arasında yırtılan ve omurilik ve sinirleri sıkıştıran kıkırdağın yapısı ciddi oranda su içerir. Hareketsizlik ve istirahat altında yırtılan kıkırdağın su içeriğinin emilmesiyle, kıkırdağın hacmi küçülür ve sinire olan bası azaltır. Bazı ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçların kullanımından hastalar ciddi oranda fayda görür. Ancak boyun fıtığı nedeniyle kullandığımız bütün ilaçların uzun süreli kullanımı, özellikle karaciğer fonksiyonlarını bozmakta ve mide ülseri gibi hastalıkları tetiklemektedir. İlaç kullanımları mutlaka hekim kontrolünde yapılmalıdır" diye belirtti.