Dünyanın şimdiye kadarki en büyük nükleer faciası olarak tarihe geçen Çernobil Nükleer Santrali kazasının üzerinden 32 yıl geçti.
Ukrayna’daki nükleer tesiste 26 Nisan 1986’da meydana gelen kaza, etkileri bugün bile hissedilen çok büyük miktarlarda radyoaktif sızıntıya neden olmuştu.
Kaza sonrası Radyoaktif bulut öncelikle Belarus ile Rusya’nın batısını kaplamış ve İskandinavya üzerinden Batı Avrupa’ya kadar yayılmıştı.Patlamanın hemen ardından başlatılan söndürme ve kurtarma çalışmaları sırasında en az 30 kişi hayatını kaybetmişti.
Çernobil felaketinin günümüze kadar kaç can aldığına dair kesin bilgi bulunmuyor. On binlerce kişinin radyasyon yüzünden öldüğü tahmin ediliyor.
Çernobil faciasından 25 yıl sonra Fukuşima’daki Japon nükleer enerji santralinde yaşananlar nükleer enerji politikalarını derinden etkiledi.
İtalya 1987 yılında nükleer reaktörlerini kapatırken, Almanya 2011 yılında nükleer enerji santrallerinin kapatılmasını kararlaştırdı. Polonya, nükleer enerjiye geçiş planlarını erteledi, İsviçre ise en geç 2034 yılında nükleer santrallerin devreden çıkarılmasını kararlaştırdı.
Fransa, İngiltere, Rusya ve ABD ise nükleer enerjiden vazgeçmeyeceğini duyurdu.Hindistan’da da çok sayıda nükleer santral kurdu. Çin nükleer enerji projelerline hız verirken Japonya da Fukuşima felaketine rağmen nükleer enerji santrallerinden tamamen vazgeçmeye yanaşmıyor.
Çevre hareketleri ise nükleer enerjiden vazgeçilmesi konusunda yıllardır eylemlerini sürdürüyor.