Artık bu işin adını doğru koymanın zamanı geldi. Bu halkın evine akan suyun değil, cebinden akan paranın adı “su faturası” değil, düpedüz hizmet bedeli faturası olmalı! Çünkü gelen faturaya bakıldığında su bedeli komik rakamlarda ama ondan katça fazla “hizmet”, “vergi”, “atık su”, “çevre temizlik”, “bakım”, “KDV”, “sayaç okuma” gibi kalemler yer alıyor. Suyu kullanan biziz, parayı alan onlar.
Her ay milyonlarca vatandaş ellerine geçen faturaya bakarken artık neye ne ödediğini şaşırmış durumda. Örnek bir fatura:
1- Su tüketimi: 131.13 tl
2- KANALİZASYON BEDELİ: 60.86 TL
3- Sayaç bakım bedeli: 60.86 TL
4- HİZMET RESMİ: 707.63 TL ( BU TAM SOYGUNCULUK)
HİZMET DENİLEN ŞEY NEYE HİZMET
SORUYORUZ SİZLERE,
– Sayaç okumak zaten görev değil mi?
– Çevre temizlik vergisi neye göre belirleniyor?
– Tükettiğim suyun iki katı kadar “çevresel hizmet bedeli” neden benden alınıyor?
Sözde her biri bir hizmet. Ama bu hizmetler görünmeyen, hesap verilmeyen, denetlenmeyen kalemler. Yani vatandaşa “hizmet” değil, yük getiriyor.
Adı Su Faturası, Ama İçeriği Farklı. Artık bu faturaların üzerindeki “SU FATURASI” başlığı değiştirilmelidir. Daha dürüst bir başlık konmalı: HİZMET BEDELİ FATURASI (Biraz da su içerir). Çünkü bu fatura, su tüketiminden çok vatandaşı nasıl soyacağının formülüdür. Kalem kalem hesaplandığında, su değil sistem akıyor.
Gerçek Su Bedeli Ne Kadar?
Aslında devletin kaynaktan su temin etmesi ve bunu vatandaşına ulaştırmasının maliyeti oldukça düşük. Ancak bu işlem üzerine binen her kalemle fatura şişiyor. Yani bir bardak su içiyorsunuz, ama bir şişe hizmet bedeli ödüyorsunuz.
Bu Gidişle Nereye?
• İnsanlar artık tasarruf yapmasına rağmen yüksek fatura geliyor.
• Düşük gelirli haneler suyu kısmaya çalışırken, “sabit hizmet” kalemleri yüzünden fatura düşmüyor.
• Her fatura döneminde bir tedirginlik, bir isyan baş gösteriyor.
Fatura şeffaflaştırılmalı. Vatandaş neye ne ödediğini kalem kalem açıkça görebilmeli. Zorunlu hizmetler vergilerle karşılanmalı. Su gibi temel bir ihtiyaç üzerinden kar elde edilmemeli. Hizmet bedelleri kaldırılmalı veya en az düzeye çekilmeli. Su bir insan hakkıdır, ticaret malı değil. Su faturaları artık suyun fiyatını değil, vatandaşın sabrını ölçüyor. Her damla için ayrı ayrı bedel ödetilen bir sistemde ne tasarruf kalıyor ne de adalet. Bu yüzden gerçekçi olalım: Bu bir su faturası değil, hizmet bahanesiyle vatandaşı soyma faturasıdır.
VE BU BÖYLE GİTMEZ…
ÇÜNKÜ VATANDAŞ, ARTIK SUYA DEĞİL , SİTEME SUSAMIŞ DURUMDA.