KIBRIS

Halen yaşayan ilkel kabileler

Afrika kıtasında bulunan Angola'da, modern hayattan uzak yaşayan bir çok ilkel kabile bulunuyor.

Mwila kabilesi’nde kadınlar devekuşu yumurtasının kabuklarından yapılan dev kolyeler takıyor.

Evli Mwila kabilesi üyeleri ise devekuşu tüyünden yapılmış özel bir şapkayı kafalarına takarak evli olduklarını belirtiyor.

Bekar Mwila kızlarının başlarına taktıkları özel tokaya ise ”vikeka” deniyor.

Mwila halkı, yaratıcı güce inanıyorlar. Yaratıcı güç için hayvan kurban ediyorlar.

Mwila şeflerinin sayısız eşi oluyor. Bantu köklerine sahip Mwila halkının her zaman bir kabile şefi bulunuyor ve bu şefin sözlerinin dışına çıkmamaya özen gösteriyorlar.

Mucuis Kabilesi üyeleri, daha çok renkli ve katmanlı kıyafetler tercih ediyorlar.

Böylece kabileye kimin ait olduğunu algılamak daha kolay oluyor.

Afrika’daki en eski etnik gruplardan bir olan Mucuisler, Khoisan etnik grubunun bir kolu.

Yaklaşık 100 yıl kadar önce kendi dillerini kaybeden Mucuisler, avcılıkla geçiniyor. Kampları ise daha çok kayalık bölgelerde yer alıyor.

Khoisan ve Bantu kabilelerinden doğan Nguendelengo Kabilesi’nin soyları tükenmek üzere.

Nyaneka dilinde konuşan Nguendelengo üyeleri, avcılık ve toplayıcılıkla geçiniyor.

Himba Kabilesi, Kuzey Namibya‘da, eski ismi Kaokoland olan Kunene yöresinde yaşayan etnik bir topluluk.

15. ve 16. yüzyılda Botswana‘dan gelen Himbalar, Afrika’nın en bolluk içindeki çobanları sayılabilir.

Himbalar diğer bir yaygın kabile olan Hererolar'la akraba olan ve benzer bir dili konuşuyorlar.

1980'lerde yaşanan ciddi kuraklık, Himbaların yaşam tarzını yok olma noktasına getirdi.

Himbalar, giyim tarzlarıyla dünyanın en ünlü kabileleri arasına girdi.

Keçi yağı, birtakım otlar ve özel bir topraktan elde ettikleri otjize denen turuncu renkte macunu vücutlarına sürüyorlar.

Bu madde süslenmenin dışında vücutlarını böcek ve sineklerden koruyor.

Himba kabilesinde hem erkekler hem kadınlar, devekuşu yumurtası kabuklarından, kumaştan ve bakırdan yapılmış çok sayıda kolye ve kol bilezik takıyorlar.

Angola Mucubal kabilesinde bebeklerin sırtlarına ahşap bir tılsım takılıyor ve bu tılsımın çocukları kötülüklerden koruduğuna inanılıyor.

Hereros kabilesinin bir alt kolu olan Mucuballar, Maa diline benzeyen Nilotic bir dil konuşuyorlar.

Namibia’daki Virei şehrinde yaşayan Mucubal kabilesi kehanete büyük önem veriyor.

Ompotas denilen geniş şapkalar takan Mucubal kadınlarının hemen hepsi takı takıyor.

Mucubal kadınlarında bir başka özellik de ilk bebeklerini kucaklarına alana kadar halkın içinde çok fazla yer almamaları.

Mucuballar akşamları ateş etrafında geleneksel danslarını yapıyorlar.

Mucawanalı kadınlar saçlarına çok önem veriyor.

Özellikle kabile danslarında özel hazırladıkları karışımla saçlarına şekil veriyorlar.

İlginç olan ise saçlarına uyguladıkları karışımı inek gübresi, inek yağı ve yabani otla elde ediyorlar.

Mucawanlar, alt dişlerini taşlara vurarak kırıyorlar.

Ülkenin güneyinde yaşayan Mucawanlar, bu bölgede izole bir hayat sürüyorlar.

Handa Kabilesi, tarımla geçinen bir Angola etnik gurubu. Sadece yaşlı jenerasyon saçlarını geleneksel şekilde yapıp beyaz kolye takıyor.

Angola’nın güneyindeki Huila ve Namibe bölgesinde yaşayan bu etnik grup, Oluhanda dilini konuşuyor. Erkekler çocuk yaşta tarımla uğraşmaya başlıyor. Portekizlilerle 1800’lü yıllardaki koloni döneminde sert mücadeleler veren Handalar, bu mücadelelerini kaybetmelerinin ardından büyük bir toprağı da Portekizlilere vermişti.

{ "vars": { "account": "G-2P5695J8JB" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }