KIBRIS

İşte KKTC'nin en güzel 10 noktası

<p><strong>Karpaz</strong></p><p>Karpaz’a gidilir ama kolay dönülmez. Kıbrıs’ın Hatay’a bakan burnun geneline verilen bu bölge belki de Akdeniz’in en el değmemiş doğasına sahip. İnsan yoğunluğu az. Zaten bu yüzden tarih boyunca medeniyetten kaçıp inzivaya çekilmek isteyenlerin uğrak yeri olmuş. Bu nedenle yarımadada en ünlüsü Apostolos Andreas Manastırı olmak üzere birçok manastır bulunuyor. Mutlaka uğrayın.</p>

<p><strong>St. Hilarion Kalesi</strong></p><p>Beşparmak Dağları’nın kuzey eteklerinde 700 metre yükseklikteki kaleden Girne’nin müthiş görüntüsünü kuşbakışı seyredebilirsiniz. Zeytin ağaçlarının çevrelediği tarlaların Akdeniz’in maviliğiyle buluşmasını izleyeceksiniz. Yani yüzlerce yıl önce insanlık ne gördüyse aynısını göreceksiniz.</p>

<p><strong>Girne Limanı</strong></p><p>Kıbrıs’tasınız ve henüz kafanızın içi İstanbul trafiği gibi karmakarışık mı? Sizi Girne Limanı’na alalım. Bir ucunda Girne Kalesi olan at nalı şeklindeki tablo gibi görüntüye bakarken her şeyi unutacaksınız. Orada bulunduğunuz sürece huzur garanti. Kıbrıslılar da o yüzden buraya “Kıbrıslıya Kıbrıs’ın sorunlarını unutturan” yer diyor.</p>

<p><strong>Mağusa Surlariçi</strong></p><p>Buram buram tarihin içinde sakince bir şeyler atıştırmak ve alışveriş yapmak istediğinizde yolun sizi götüreceği yer Mağusa sur içi olacaktır. Mağusa’yı tarihin Akdeniz’de en iyi korunan şehirlerinden biri yapan surlar Venediklilerden kalma. Buranın mükemmel bir denize sahip olduğunu da aklınızdan çıkarmayın.</p>

<p><strong>Yeşilırmak</strong></p><p>KKTC’nin kuzeybatısında en uçta kurulu olan Yeşilırmak köyü, değişik tonlardaki yeşili, mavi denizi, girintili çıkıntıları kıyıları ve tarihiyle adanın en en etkileyici görüntülerinden birine sahip.</p>

<p><strong>Altınkum</strong></p><p>Doğayla iç içi ve el değmemiş, adından renginin anlaşılacağı plaj Kıbrıs’ın en iyilerinden. Caretta Caretta kaplumbağalarının da yumurtlamak için tercih ettiği, bu nedenle koruma altında olan plaj, tam bir doğa harikası.</p>

<p><strong>Lala Mustafa Paşa Camii</strong></p><p>Lüzinyanlar tarafından 1298-1312 yılları arasında St. Nicolas Katedrali adıyla yapılan katedral 1 Ağustos 1571 tarihinden sonra mihrap ve minber eklenerek camiye çevrilmiştir. Tüm Akdeniz’in en güzel gotik mimari örnekleri arasında gösterilen bu yapının önünde Kıbrıs’ta 703 yaşındaki cümbez ağacını da görmeye değer.</p>

<p><strong>Bellapais Manastırı</strong></p><p>Bellapais Köyü’ndeki manastır Beşparmak Dağları’nın eteklerinde kurulu. Milattan sonra 12’nci yüzyılda Roma döneminde inşa edilen manastır, günümüzde zaman zaman klasik müzik konserlerine de ev sahipliği yapıyor. Denk gelirseniz aldığınız keyif ikiye katlanacaktır. Manastırın sunduğu Girne manzarası da aklınızda kalacak.</p>

<p><strong>Apostolos Andreas Manastırı</strong></p><p>Hıristiyan inancına göre İsa’nın havarilerinden Andreas deniz yoluyla Kudüs’e giderken gemide su sıkıntısı baş gösterir. Andreas gemiden inerek manastırın bulunduğu alanda bastonuyla yere vurur ve oradan su fışkırmaya başlar. Burası Karpaz Yarımadası’nın en doğu ucunda yer alan ve hem Rumlar hem de Türkler tarafından kutsal olarak bilinen Apostolos Andreas Manastırı. 15’inci yüzyılda yapılan bu yapıyı görmeden dönmeyin.</p>

<p><strong>Kantara kalesi</strong></p><p>Asırlar boyunca adada hüküm süren soyluları saklayan Kantara Kalesi, Kıbrıs tarihinin gizemli ve iz bırakan olaylarının en önemli tanıkları arasında yer alıyor. Bahar aylarının güzelliği ve çiçek bahçesini andıran görünümüyle yaklaşık 900 yaşındaki kale, çevresini saran ovalara hâkim 700 metre kadar yükseklikte yalçın bir kayalık üzerine kurulu. Kantara Kalesi’nin, ilk olarak onuncu yüzyılda gözetleme amacıyla yapıldığı sanılıyor.</p>

{ "vars": { "account": "G-2P5695J8JB" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }