YEMİNLE ÖLSEM DE DUYMASAM DEDİM…

Karakuş Öz yazdı...

Bir buçuk aylık bir bebek…

Henüz konuşamıyor.

Henüz kendini savunamıyor.

Henüz dünyanın ne olduğunu bile bilmiyor. Ama bu ülkede bir baba, kendi bir buçuk aylık bebeğine istismarda bulunuyor.

Anne ise bunu kayda alıyor.

İnsan burada durup sormadan edemiyor: Daha ne yaşayabiliriz, daha ne görebiliriz bu ülkede? Bu artık sıradan bir adli vaka değildir. Bu bir insanlık çöküşüdür.

Bu, sadece bir suç değil; bir vicdanın, bir ahlakın, bir toplumun çöküşüdür.

Bir baba… ama babalık nerede?

Babalık; korumaktır, kollamaktır, güven vermektir. Ama burada gördüğümüz şey babalık değil, en karanlık şiddet biçimidir.

Daha da ürkütücü olan şudur ki, bu suç gizlice değil, kayda alınarak işlenmiştir.

Yani kötülük saklanmamış, belgeye dönüştürülmüştür.

Bu bize gösteriyor ki bazı insanlar için artık utanma yok, sınır yok, fren yok.

Peki Anne sadece “izleyen” midir?

Anne kayda alıyorsa, artık izleyen değildir.

Sessiz kalan da, kayda alan da, normalleştiren de suçun parçasıdır. Çocuğu korumak varken kamerayı açmak; sadece ihmal değil, aktif bir suça ortaklıktır.

Ve burada en acı olan şudur, bir çocuğun korunması gereken iki kişi, o çocuğun en büyük tehdidi hâline gelmiştir.

Bu sadece iki insanın sapkınlığı mı?

Hayır. Eğer bu sadece iki insan olsaydı, bu kadar ağır konuşmaya gerek olmazdı.

Ama bu olay bize şunu söylüyor:, denetim mekanizmaları yok. Sosyal koruma yok. Önleyici sistem yok. Çocuklar bu ülkede korunmuyor. Çocuklar ancak başlarına bir felaket geldikten sonra “konu” oluyor.

Sosyal hizmetler nerede?

Komşular nerede?

Okul yok, kreş yok, doktor yok , çünkü çocuk henüz bebek…

Yani tamamen iki yetişkinin insafına terk edilmiş durumda.

Asıl tehlike ise “Alışmak”…

En korkuncu bu.

Bu tür haberleri artık şaşırarak değil, sadece üzülerek okuyoruz.

Ve sonra hayatımıza devam ediyoruz.

Ama kötülüğe alışmak, kötülüğün kazanmasıdır.

Bir buçuk aylık bir bebeğin yaşadığı şey, kelimelerle anlatılamaz.

Ama bu ülkenin yaşadığı şey kelimelerle anlatılmalıdır, çünkü susarsak devam eder.

Bugün bir bebek susturuldu.

Yarın başka bir çocuk.

Ve biz sadece izlersek, o kamerayı açan anneyle ahlaki olarak aynı yerde dururuz yani seyirci.

Bu yüzden sormak zorundayız…

Daha ne yaşayabiliriz, ne görebiliriz bu ülkede?

{ "vars": { "account": "G-2P5695J8JB" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }