ABD'nin özellikle güney eyaletlerinde siyahilerin kiliselerine yapılan saldırıların ardından bu ülkedeki bir grup Müslüman, kiliselerin onarımı için "Sevgiyle karşılık ver" adında bir kampanya başlatarak 35 bin doların üzerinde para topladı.

Ülkede birçok sivil toplumu bir araya gelerek kundaklanan kiliseler için yardım kampanyaları yürütürken, Müslüman organizasyonlar da konuyla ilgili harekete geçti.

"Sevgiyle karşılık ver" adlı yardım kampanyasını başlatan Faatimah Knight, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Kampanyayı ilk başta sadece Charleston'daki silahlı saldırıda ölenlerin anısına çiçek almak için başlattık. 500 dolarlık bir beklentimiz vardı fakat çok kısa bir süre içerisinde 900 dolar toplanmıştı" dedi.

Topladıkları parayı Charleston'daki papazlardan birine yolladıklarını, onun da büyük bir buket yaptırarak Müslümanlar için kilisenin önüne koyduğunu anlatan Knight, siyahilerin kiliselerine saldırıların devam etmesiyle benzeri bir kampanya başlatmaya karar verdiklerini söyledi.

Kampanyaya 2 Temmuz'da 10 bin dolar toplanması hedefiyle başladıklarını, aynı gün içinde internet üzerinden birçok arkadaşın yardımıyla hedeflenen rakama ulaştıkları için rakamı yükselttiklerini belirten Knight, bu süreçte "MuslimARC", New York'daki "Amerikalı Araplar Topluluğu" ve "Büyük Ümmet" gibi organizasyonların bir araya gelmesiyle 1 hafta içinde 35 bin doların üzerinde para toplandığını kaydetti.

Knight, paranın bizzat Müslüman bir grup tarafından götürülerek kundaklanan kiliselerle kurulacak birebir ilişkiler sonucu teslim edileceğini dile getirdi.

"İSLAM ONARICI VE YAPICI BİR DİN"

ABD medyasının Müslümanları "yıkıcı" bir imajla tanıttığını söyleyen Knight, İslam'ın onarıcı, yapıcı bir din olduğunu vurguladı.

Aynı zamanda ABD'nin devlet tarafından tanınan ilk Müslüman üniversitesi Zaytuna Üniversitesi'nin İslam Hukuku bölümü mezunu olan Knight, ramazan ayının anlamlarından birinin de "paylaşmak" olduğunu belirterek, "İslam bize yardımlaşmamızı önerir ve komşumuzla iyi ilişkiler kurmamızı söyler, bu anlamda ülkede faşist beyaz grupların saldırılarına maruz kalan siyahi kiliseler yanarken, bizim de bir şeyler yapmamız gerekiyordu" diye konuştu.

Siyahi kiliselere saldırıları, "yıldırma ve pasifize etme çalışmaları" olarak değerlendiren Knight, tarihte bu tür örneklerin yeni olmadığını fakat ülkedeki siyahilerin organize olma çalışmaları sonucu üzücü bir bedel ödediklerini sözlerine ekledi.

ABD'nin Müslüman liderlerinden Zaid Shakir de ABD'de yaşayan Müslümanların, siyahilerin başına gelen saldırılarla karşılaşmadığına işaret ederek, "Aynı tecrübeleri yaşamasak da ülkedeki nefret suçunun muhataplarından biri de Müslümanlardır ve bu bağlamda ABD'li kardeşlerimize söylemek isteriz ki kendilerini destekliyor ve yanlarında duruyoruz. Dayanışmamızın küçük bir simgesi olarak para toplayıp kendilerine iletiyoruz" dedi.

"SORUNLARI MÜSLÜMANLARDAN DAHA İYİ KİMSE ANLAYAMAZ"

ABD'deki siyahi hareketlerinin öncü isimlerinden Shaun King de siyahilerin uğradıkları haksızlık ve zulümler konusunda Müslümanların duyarlılığından dolayı memnun olduklarını ifade ederek, "İçinde bulunduğumuz şu zamanda, Müslümanların ABD'de karşılaştıkları haksızlıkları göz önünde bulundurduğumuzda, aslında siyahilerin sorunlarını onlardan daha iyi kimse anlayamaz" diye konuştu.

Birçok grubun dinler arası diyalog söylemini kullandığına dikkati çeken King, "Bu söylemlerin samimiyeti böyle zamanlarda ortaya çıkar" dedi.

Haziran ayında Güney Carolina'nın Charleston kasabasında yoğun olarak siyahilerin gittiği kiliseye 21 yaşında beyaz bir gencin yaptığı silahlı saldırı sonucu 9 kişinin ölmesinin ardından çevre eyaletlerde de siyahilerin kiliselerine saldırı ve yağmalamalar olmuştu.

Özellikle son haftalarda Tennessee, Güney Carolina, Kuzey Carolina, Florida, Ohio, ve Georgia'da 8 kilise ateşe verilirken, yetkililer kiliselerin "kundaklandığını" belirtilmişti.

"BEYAZ FAŞİZM" TARTIŞMALARI

Özellikle geçen sene tekrar alevlenen ABD'deki "beyaz faşizm" tartışmaları, Ferguson'da polisin 18 yaşındaki siyahi genci silahsız olmasına rağmen öldürmesiyle patlak vermişti. Ferguson olaylarından sonra ülkede geniş çaplı protestolar başlatılmıştı.

Geçen aylarda da başkent Washington'a yaklaşık iki saat uzaklıktaki Baltimore şehrinde polisler tutuklama anında siyahi bir gencin belini kırarak ölmesine sebep olmuştu ve çıkan olaylarda çok sayıda iş yeri hasar görmüştü.

Bu yılın başlarında Kuzey Carolina eyaletindeki Chapel Hill'de 3 Müslüman genç, beyaz bir erkeğin evlerine silahlı baskını sonucu hayatlarını kaybetmiş, olay Müslümanlara ayrımcılığı gündeme taşımıştı.