Uçuş öncesi havaalanına geldiniz, check-in yaptırıp valizinizi görevlinin istediği bandın üzerine bıraktınız, bavulunuz tartıldı, etiketlendi ve bant hareket etti. Siz elinizde uçuş kartınız boarding kapısına yönelirken bavulunuzun başından ne gibi maceralar geçiyor peki? Uçuş öncesi edip uçaktan indikten sonra kilometrelerce ötedeki bir başka havaalanının bagaj bandının önünde almak üzere sabırsızca beklediğimiz valizlerimizin o arada geçtiği aşamaları BBC'den Jack Stewart yazdı. 

Perde arkasında olan ve bizim görmediğimiz birçok kişinin robot ve bant sistemi eş zamanlı çalışarak bavullarımızın bizimle aynı uçağa yüklenmesini sağladığını anlatan Stewart, BBC Future adına Londra’daki Heathrow Havaalanı'nın bavul taşıma sistemine konuk olmuş. 

201509301549_bagaj2.jpg

Hava taşımacılığında iletişim ve bilgi teknolojisi konusunda uzman olan SITA adlı kuruluşun son raporuna göre, bagajlarımızın kaybolma riski giderek azalıyor. Yanlış gönderilen bagaj sayısı yüzde 21’den fazla düşüş gösterdi. Bagaj taşımada daha iyi teknoloji sistemlerinin kullanılıyor olması bundaki en önemli etken sayılıyor.

Havaalanında uçağa binmeden önce yaptırdığınız bilet kontrol işleminde bavulunuza takılan ve barkod içeren etiketler bagajların sürekli takip edilmesini sağlıyor. British Airways yeni bir dijital barkod uygulamasının denemesini yapıyor. Sık sık uçağa binenler telefonlarındaki bir uygulama programı vasıtasıyla kendi barkodlarını girebilecek.

Yolcular bavullarını teslim ettikten sonra bu bavullar çeşitli bantlar üzerinde taşınıp güvenlik cihazlarının kontrolünden geçerken doğru uçağa götürülmelerini sağlamak için düzenli olarak barkodları da okutuluyor. Heathrow Havaalanı 3. Terminal’de yeni bir bagaj taşıma sistemi geliştiriliyor. Bittiğinde Avrupa’nın en modern sistemi olacağı ve yılda 110 milyon bavul taşıyacağı söyleniyor.

201509301550_bagaj3.jpg

İki futbol sahası genişliğinde ve dört kat yüksekliğinde olan bu sistem 13 km uzunluğunda bir bant içeriyor. Tam kullanıma girdiğinde burada saatte taşınan bavul sayısının 5400’den 7200’e çıkması bekleniyor. Transit uçuşlar için bir terminalden diğerine taşınması gereken bavullar 1,2 km bagaj tünelinden geçerek bir terminalden diğerine saatte 42 km hızla taşınıyor. Bavullar metal bir yapı üzerinde tek tek sarı taşıma konteynerlerinde robot vinçlerle gideceği yerlere taşınıyor.

Uçuş saati geldiğinde bavullar bant sistemiyle yükleme alanına taşınıyor. Burada uçağın kargo deposuna sığacak büyüklükteki metal konteynerlere diziliyor. Bu bölümde çalışan insanlar mekanik bir kol sayesinde ağırlık taşımak zorunda kalmadan bu yüklemeye yardımcı oluyor. Heathrow’da ayrıca metal konteynerlerin yüklenmesini otomatik olarak yapacak robotlar da deneniyor.

201509301551_bagajjjj.jpg

Fakat bu taşıma sistemindeki her şey son teknoloji ürünü değil. Bavulları taşıyan tablalar kamıştan yapılma. Tasarımcılar kamışın farklı farklı materyallerden yapılan bavulların yıpranmasını önleyecek ve kaymasını kolaylaştıracak en ideal sürtünme özellikleri taşıdığına inanıyor.

Taşıma sisteminin diğer ucu uçakta son buluyor. İşte uçağa binmeden önce teslim ettiğimiz bavullarımız, hiç farkında olmadığımız böyle bir yolculuğun ardından varış noktasında teslim almak üzere hazır bulunuyor. (BBC Türkçe)