BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, İnsan Hakları Konseyi'nin 46'ncı oturumunda yaptığı açılış konuşmasında, koronavirüs salgın sürecinde yaşanan insan hakları ihlalleri ve buna karşı yönetimlerin atması gereken adımlara dikkati çekti.

Salgının ekonomi, özgürlükler, toplumlar üzerindeki olumsuz etkilerinin hissedilmeye başlandığını belirten Bachelet, dünya genelinde yoksulluğun ciddi bir yükselişe geçtiğini, eşitsizliklerin arttığını, kadın haklarının ihlal edildiğini, çocuk ve gençlerin eğitim imkanlarının sınırlandığını vurguladı.

"Salgın, ayrımcılığın yol açtığı ölümcül gerçeklerin maskesini yırttı"

Bachelet, "Salgın, ayrımcılığın yol açtığı ölümcül gerçeklerin maskesini yırttı. Temel hak ve hizmetler için süregelen yetersiz finansal destek ve daha da derinleşen eşitsizlikler, çoğu siyasetçi tarafından büyük ölçüde göz ardı edilmiştir. İnsan haklarının ihmal edilmesinin toplumları ne kadar ciddi şekilde tehlikeye attığını gösterdi. Bununla beraber salgın bize insan hakları temelli yaklaşımların neden koruyucu bir değere sahip olduğunu da gösterdi" değerlendirmesinde bulundu.

Salgınla mücadelede halkın dirençli kılınması vurgusu

Geçen yıla her açıdan olumsuz bir şekilde damgasını vuran salgının meydana getirdiği sorunlara yönelik harekete geçilmesi gerektiğini söyleyen Bachelet, "Salgınla mücadele etmek için, toplumlarımızın direncini zayıflatan kırılmaları anlamamız ve onarmamız gerekiyor" şeklinde konuştu.

Bachelet, devletlerin temel sorunlara odaklı yeni sistemler meydana getirmesi gerektiğine işaret ederek, yeni sistemlerin önceliğinin sağlık ve sosyal hakların korunmasının güçlendirmesi olduğunun altını çizdi.

"Her türlü ayrımcılık bertaraf edilmelidir"

Bachelet, "Yüksek maliyetli, aşağılayıcı, ilkesiz ve tamamen ters etki oluşturan sistem ve klişeler, insan sağlığına zarar verdiği gibi adaletsizliklere de yol açar. Bu yapılar, kadınlar başta olmak üzere, dini ve etnik azınlıkların yanı sıra kast sisteminde yer alan insanların ve diğer pek çok bireyin haklarından tam olarak yararlanarak toplumlara katkıda bulunmasını engeller. Bu nedenle ayrımcılığın her türü bertaraf edilmelidir" görüşünü paylaştı.

Bachelet, devletlerin meydana getireceği yeni sistemin toplumların gerçeklerine dayanması gerektiğini ve her bir bireyin bu yeni yapının oluşumuna katkı sağlamasına olanak sunulmasının önemine işaret etti.

"BM ve üye ülkeler arasındaki iş birliğinin önemli"

BM ve üye ülkeler arasındaki iş birliğinin önemli olduğunu dile getiren Bachelet, salgını sona erdirmenin yolunun güç kullanmak ya da eleştirenleri susturmaktan geçmediğine, bu tür aşırı yaklaşımların sağlam politika oluşturmanın temeli olan karar alma sürecine halkın katkısını sınırlandıracağına dikkati çekti.

"İnsan hakları ilkeleri, halkın güvenine dayalı şekilde uygulanmalı"

"Bu salgını sona erdirecek ve kalıcı, dirençli bir iyileşmeyi hızlandıracak olan şey, insan hakları ilkelerinin halkın güvenine dayalı etkin bir şekilde uygulanmasıdır"
diyen Bachelet, iktidarların güven inşa edebilmeleri için özgür basın, demokratik kurumların etkili kullanılması ve halkın siyasi sürece anlamlı katılım sağlamasının önemli olduğunu söyledi.

Bachelet, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin (OHCHR) geçen yıl geçekleştirdiği çalışmalara da değinerek, özellikle üye ülkelerle yapılan çalışmalarda eşitlik, gençlerin hakları ve daha katılımcı sivil oluşumlar meydana getirmek gibi konuların faaliyetlerinin merkezinde yer aldığını anlattı.