İsrail'de yerde yatan yaralı Filistinli bir gencin aynı zamanda Fransız vatandaşı İsrailli bir asker tarafından kafasına sıkılan tek kurşunla öldürülmesine tepkiler sürerken, olayın Filistinlilerin toplumda "potansiyel hedef" haline getirilmesine yol açacağı yorumları yapılıyor.

Olayın faili İsrailli askerin aynı zamanda Fransız vatandaşı olduğunun ortaya çıkması Fransa'daki sivil toplum kuruluşlarının da tepkisine neden oldu.

AA muhabirine konuşan Fransa Filistin Dayanışma Derneği Sözcüsü Claude Leostic, görüntülerden, İsrailli askerin yaptığı hareketten çok memnun olduğunu gözlemlediğini belirterek, "Skandal bir durum. Filistinli genci vuran asker suç içlemiştir. Kendisi, Filistinlileri en ufak bir gerekçeye dayanarak katletmeye hazır en sert tabakayı temsil ediyor." dedi.

İsrailli askerin radikal bir eğilimi temsil etmesine karşın toplumun önemli bir kesiminden destek aldığını belirten Leostic, durumun Netenyahu'nun askerin lehinde yaptığı açıklamalardan kaynaklandığına işaret etti.

Leostic, "Netanyahu onunla aynı görüşte olduğunu ifade etti. Söz konusu asker bence hukuk karşısında hesap vermesi gereken bir kişi. Hatta durum uluslararası ceza mahkemesini de ilgilendiriyor, zira savaş suçuna da giriyor." diye konuştu.

Askerin aynı zamanda Fransız asıllı olduğunu da hatırlatan Leostic, "Bizim açımızdan Fransız vatandaşı olması ayrıca endişe verici bir durum. Fransa’daki yetkililer de bu konuya ilişkin mutlaka bir pozisyon almalı ve bu işlenen suçu kınamalıdır. Aynı zamanda bu askerin diğer olaylara emsal teşkil edecek şekilde cezalandırılmasını talep etmeliler." ifadelerini kullandı.

İsrailli askerlerin ön yargılı hareketlerden kaçınmaları gerektiğini vurgulayan Leostic, "Birkaç haftadır Netanyahu’nun izin vermesi sonrası askerler gerçek kurşun kullanarak Filistinlileri vurma hakkına sahip olduklarının farkındalar. Bu durumda, ne yazık ki herhangi bir Filistinli potansiyel bir hedef haline getirilmiş oluyor. Ancak bazı İsrailli generaller bu duruma karşı çıkıyor. Onlar bu tutumun ahlaki olmadığını belirtiyor ve şiddeti engellemek isteyen askerlerin silahlarını öldürmek için kullanmamaları gerektiğini vurguluyorlar." şeklinde konuştu.

İsrail askerlerinin işgal altındaki Batı Şeria'da perşembe günü "bir askeri bıçakladıkları" iddiasıyla 21 yaşındaki Filistinli Abdulfettah eş-Şerif ve yine 21 yaşındaki Remzi el-Kasravi'yi öldürdüğü bildirilmişti.

Olaydan saatler sonra bir İsrail askerinin, yerde yaralı halde yatan Abdulfettah eş-Şerif'i başından vurarak öldürdüğü anın görüntüleri ortaya çıkmıştı. İsrailli insan hakları kuruluşu B'Tselem'in, sosyal paylaşım sitesi Youtube üzerinden yayınladığı görüntülerde, söz konusu asker yerdeki yaralı Filistinlinin yakınına gelerek başına nişan alıyor ve ateş ediyor. Filistin kamuoyunda infiale yol açan görüntüler, uluslararası toplumun da tepkisini çekmişti. Görüntüyü çeken B'Tselem üyesi ise "teröristlerle işbirliği yapmak" suçlamasıyla gözaltına alınmıştı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu konuya ilişkin değerlendirmesinde İsrail askerlerini savunarak, "Bizim askerlerimiz katil değildir. Neden İsrailliler terörist saldırılarda öldüğünde insan hakları ihlallerine yönelik endişeler dile getirilmiyor?" ifadelerini kullanmıştı.

Birleşmiş Milletler'den yapılan açıklamada ise yaralı Filistinlinin vurularak öldürülmesi "korkunç, ahlaksız ve gayri adil" bir fiil olarak tanımlanarak, kınanmıştı. İsrail ordusu da görüntünün yayınlanmasının ardından yaptığı yazılı açıklamada, olayla ilgili soruşturma başlatıldığını, soruşturma bitene kadar da askerin görevine ara verildiğini duyurmuştu.

Olayın ardından İsrailli askerin çıkarıldığı mahkeme durumda "makul şüphe bulunduğu ancak yeterli delil bulunmadığı" yönünde görüş bildirmişti. Ülkenin güneyindeki Kastina askeri mahkemesinde görülen davaya bakan Hakim Yarbay Ronen Şor, savcının, Filistinliyi öldüren askerin tutukluluk süresinin dokuz gün uzatılması yönündeki talebini reddederek, askerin serbest kalmasına karar vermişti.