Fakat, Sakae Keto adlı bir adam, tüm radyoaktif tehlikeye rağmen bölgedeki kedi, köpek ve diğer hayvanları korumak için burada kalmaya karar verdi. Hayvanlara bakmak için ayda 7 bin dolar harcadığını ifade eden Keto, “İnsanlar gittikten sonra, buradaki evlerin yıkımıyla ben uğraştım. Bu evlerin birçoğunda terk edilmiş evcil hayvanlar buldum ve çok çaresizlerdi. Bu beni çok etkiledi. Hayvanların tamamını bulduğumdan ve hepsine yardım ettiğime emin olmak istiyorum. Bunun ardından ister bir saat, ister bir gün sonra huzur içinde ölebilirim” dedi.

Japonya’nın Okuma bölgesinin başkenti Fukuşima’da 11 Mart 2011'de dünyanın gördüğü en büyük nükleer facialardan biri meydana geldi. 9,1 şiddetindeki deprem ile sarsılan ve ardından meydana gelen tsunami nedeniyle Fukuşima Daiichi nükleer santralinde peş peşe patlamalar yaşandı.

Olay anında 2 bin 203 kişinin öldüğü, günümüze dek radyasyonun etkileri nedeniyle 18 bini aşkın kişinin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. Bununla birlikte Fukuşima, 1986'da yaşanan Çernobil nükleer felaketinin ardından en fazla yıkıma neden olan ikinci nükleer vaka olarak tarihe geçti.

Felaketin ardından patlamanın neden olduğu radyasyondan kaçınmak için 164 bini aşkın kişi bölgeden zorunlu olarak göç etti. Ancak, Sakae Kato bölgedeki terk edilmiş hayvanları korumak için bölgeden ayrılmadı.

"HEPSİNİ BULDUKTAN SONRA HUZUR İÇİNDE ÖLEBİLİRİM"

Eskiden küçük bir inşaat firmasına sahip olan  57 yaşındaki Keto, “İnsanlar terk ettikten sonra, buradaki evlerin yıkımıyla ben uğraştım. Bu evlerin birçoğunda terk edilmiş evcil hayvanlar buldum ve çok çaresizlerdi. Bu beni çok etkiledi. Hayvanların tamamını bulduğumdan ve hepsine yardım ettiğime emin olmak istiyorum. Bunun ardından ister bir saat, ister bir gün sonra huzur içinde ölebilirim” dedi.

AYDA 52 BİN LİRA  HARCIYOR

Kato, ayrıca bölgede başı boş kalan yaban domuzlarına da baktığını ve tüm hayvanların bakımı için ayda yaklaşık 7 bin dolar (yaklaşık 52 bin Türk lirası) harcadığını söyledi. 

Bununla birlikte Kato, nükleer olarak kirlenmiş bir bölgede yer alan evinde Pochi adlı bir köpek ile 40 kediye  baktığını ve 23 kediyi çeşitli hastalıklar dolayısıyla kaybettiğini açıkladı. Kedilerin ayrıca, ailesinin üç nesildir sahip olduğu arazide kalması için ona bir sebep verdiğini belirten Kato, "Ayrılmak istemiyorum, bu dağlarda yaşamayı seviyorum" dedi.

SU BULMAK İÇİN UZUN BİR YOL KAT EDİYOR

Ayrıca, Kato’nun  iki katlı ahşap ev, yaşanan depremin ve tsunaminin ardından onarım yapılmadığı için  kötü bir durumda bulunuyor. Bununla birlikte bölgede su şebekeleri çalışmadığından Koto’nun temiz su için her gün dağların ötesindeki nehirden su şişelemesi ve umumi tuvaletlere gitmesi gerekiyor.

Ancak, Kato yüksek radyoaktif seviye nedeniyle  yaşama elverişli olmadığı için  Japonya hükümeti tarafından ziyarete açık ancak sürekli ikamet edilmesi yaşanan bir bölgede yaşıyor. Bölgede onun dışında tarımla uğraşan ve yılın belirli zamanlarında gelen birkaç çiftçi bulunuyor.

Kato, "Evim iki veya üç yıl daha dayanabilir. Duvarlar eğilmeye başladı. Ancak evimin yakınlarında yapılan nükleer arındırma çalışmaları bana başkalarının da buraya kalıcı olarak  dönebileceğine dair umut veriyor” dedi.

25 ŞUBAT'TA TUTUKLANDI

Öte yandan, Kato 25 Şubat'ta Japonya hükümeti tarafından Kasım ayında kurulan tuzaklara yakalanan yaban domuzunu serbest bıraktığı şüphesiyle tutuklandı. Ayrıca, on yıl önce depreme dayanan ancak yıllarca rüzgâr, yağmur ve kar nedeniyle yıkıldıktan sonra şimdi çökmeye yakın olan evinin durumu da yetkililer tarafından araştırılıyor.

HÜKÜMET,  FUKUŞİMA'YA DÖNMEYİ TEŞVİK EDİYOR

Diğer taraftan,  Tokyo Olimpiyat Oyunları hazırlıklarının ortasında Fukuşima'yı ulusal canlanmanın sembolü olarak benimseyen hükümet, sakinleri arındırılmış araziye dönmeye teşvik ediyor. Yine de nükleer santral ve zayıf altyapı hakkında süregelen korkular birçok kişiyi uzak tutuyor.

Reuters tarafından yapılan bir dozimetre okumasına göre, Fukuşima’daki radyasyon seviyeleri Tokyo'dakinin yaklaşık 20 katı ve hala sağlık için elverişli değil.