Birleşik Krallık'ta yarın yapılacak Avrupa Birliği (AB) referandumu için yürütülen kampanyalarda son güne girilirken, İngiliz siyasetçiler seçmenlerin oylarını kazanmak için son mesajlarını veriyor.

"Britanya Avrupa'da Daha Güçlü" kampanyasının başını çeken İngiltere Başbakanı David Cameron İngiliz yayın kurumu BBC'ye yaptığı açıklamada, AB'den ayrılmanın ekonomik risklerine dikkati çekerek, "Ayrılıktan yana oy verirsek, bunun dönüşü olmayacak. Bir kez uçaktan atladığınızda, kokpite dönüşünüz olmayacaktır." dedi.

Ekonomistlerin, İngiltere Merkez Bankasının ve Uluslararası Para Fonunun birlikten çıkılmasının olumsuz ekonomik sonuçları olacağı uyarısında bulunduklarını belirten Cameron, "Birleşik Krallık büyük bir ülke, hiçbir kuruluşu terkedip gitmemeliyiz. Bu kuruluşlarda bizim yararımıza nasıl bulunuruz ona bakmalıyız." ifadelerini kullandı.

David Cameron, göçün kontrolünün AB'den ayrılarak sağlanamayacağını, AB ile yürüttüğü pazarlıklarda anlaşmaya varılan "AB vatandaşlarının 4 yıl çalışmadan devlet yardımlarından faydalanamayacağı" maddesinin birlikten çıkılırsa uygulanmayacağını kaydetti.

Referandumdan "AB'den ayrılalım" sonucu çıkarsa Başbakanlık koltuğunu bırakmayacağını söyleyen Cameron, "Birleşik Krallık halkı neye karar verirse bunu kabul edeceğim. Avrupa'nın mükemmel olduğunu söylemiyorum, reforma ihtiyacı var. Ama yarın vereceğimiz kararla dünyayla bağımızı koparmayalım ve ekonomimize zarar vermeyelim." dedi.

"AB'DEN ÇIKARSAK, ÜLKEMİZ İÇİN BAĞIMSIZLIK GÜNÜ OLACAK"

Birleşik Krallık'ın AB'den ayrılması gerektiğini savunan ve "Ayrılığa Oy Ver" kampanyasını yürüten eski Londra Belediye Başkanı, Muhafazakar Partili Boris Johnson ise birlikten çıkılsa bile ortak pazara girişte sorun olmayacağını savundu. "Kontrolü yeniden ele alıp, kendi önceliklerimiz için kullanmalıyız. Özellikle de göç sistemimizin yeniden kontrolünü sağlamalıyız." diyen Johnson, Brüksel'in dikte ettiklerini yapmaya son verme zamanının geldiğini ifade etti.

İş dünyasından bin 300 kişinin bugün yaptığı, "AB'den çıkılması ekonomi ve iş imkanları için risk teşkil eder" uyarısına katılmadığını dile getiren Boris Johnson, ayrılık halinde ülkenin refahının ve ülkedeki iş imkanlarının artacağını kaydetti. "Yarın AB'den çıkılmasından yana oy verilmesini umuyorum. Böylece ülkemiz için bağımsızlık günü olacak." diyen Johnson, göçmenlerin sayısının kontrol altına alınması için Avustralya tarzı puan sistemine ihtiyaç olduğunu söyledi.

"AB'DE KALMAK İÇİN ÜÇ NEDEN SÖYLEYİN"

Bu arada, İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth'in ev sahipliği yaptığı bir akşam yemeğinde misafirlerine, "Bana AB'nin parçası olarak kalmak için üç neden söyleyin." diye sorduğu basına yansıdı.

The Sun ve Daily Express gibi ülkedeki tabloid gazetelerin manşetine taşıdığı haberde, Kraliçe'nin biyografisini yazan Robert Lacey'nin Kraliçe'nin bu soruyu sorduğunu öğrendiğini aktardı.

The Sun gazetesi Mart ayında da Kraliçe'nin "AB'nin yanlış yolda ilerlediğini" söylediğini ve AB'den çıkılmasını desteklediğini iddia etmişti. İddia, Kraliçe'nin resmi konutu Buckingham Sarayı tarafından yalanlanmıştı.

2014'te yapılan İskoçya bağımsızlık referandumundan birkaç gün önce bu ülkeye yaptığı ziyarette Kraliçe 2. Elizabeth, bir kiliseden çıkarken kalabalıktan birinin “Elbette size referandumu sormayacağız.” diye seslenmesi üzerine "Umarım gelecekleri hakkında iyice düşünürler." demişti. Kraliçe'nin sözleri basında, "İskoçya referandumuna kraliyetin siyasi müdahalesi" olarak yorumlanmış, monarşi karşıtlarının tepkisini çekmişti.

Anayasal monarşi ile yönetilen İngiltere'de parlamentonun iki kanadını teşkil eden Avam Kamarası ve Lordlar Kamarası'ndan geçen yasalar son aşamada Kraliyet onayı alıyor. Kraliçe'nin sistemdeki rolünün "sembolik" olduğu söylense de 2. Elizabeth başbakanlarla düzenli olarak görüşüyor ve 600'den fazla üyeye sahip bir tür milli güvenlik kurulu olan "Gizli Konsey"e de başkanlık ediyor.

Birleşik Krallık'ta AB referandumu yarın yapılacak ve seçmenlere "Birleşik Krallık AB üyesi olarak kalmalı mı, yoksa AB'den ayrılmalı mı?" sorusu yöneltilecek. Kamuoyu yoklamaları referandumun başa baş geçeceğine işaret ediyor.