Avrupa Parlamentosu (AP), Başbakan Viktor Orban liderliğindeki Macar hükümetinin hukukun üstünlüğü, insan hakları ve demokrasi alanlarında Avrupa Birliği (AB) kural ve değerlerini hiçe sayan adımlar atması nedeniyle Macaristan’a karşı yaptırım sürecinin başlatılmasını istedi. Hollandalı parlamenter Judith Sargentini tarafından hazırlanan ve 197 oya karşı 448 oyla kabul edilen raporla AP, tarihinde ilk kez bir üye ülke için yaptırım sürecinin başlatılmasını talep etmiş oldu. Süreç teoride Macaristan’ın AB içindeki oy hakkının askıya alınmasına kadar gidebilir.

AP’nin Birlik ilke ve kurallarına aykırı hareket eden üyelere yönelik düzenlemeler içeren AB Antlaşması’nın ‘nükleer opsiyon’ olarak da adlandırılan 7’nci maddesinin işletilmesini talep eden kararı, iktidara geldiğinden bu yana AB kurallarına kafa tutan bir yaklaşım içinde olan, 2015’ten bu yana da mülteci krizi bağlamında attığı adımlarla Brüksel’i çileden çıkaran Orban açısından ağır bir yenilgi olma özelliği taşıyor. AB, iktidara geldiğinden bu yana basını susturmakla, bağımsız yargıçların yerine yönetime yakın isimleri atamakla, sivil toplum kuruluşlarını engellemekle, akademik kurumları denetim altına almakla ve yolsuzlukla suçladığı Orban Hükümeti’ne karşı yıllardır somut adım atamamıştı.

ASIL DARBE KENDİ GRUBUNDAN

AP’den Orban aleyhine karar çıkmasında partisinin AP içindeki siyasi ailesi olan Avrupa Halk Partisi’nin (EPP) tavır değiştirmesi etkili oldu. AP’nin en büyük siyasi grubu olan EPP, kısa bir süre öncesine kadar tavizsiz şekilde Orban’ın arkasında durdu. 

Önceki gün Strasbourg’da yapılan Macaristan oturumunda Orban’ın tavır değişikliği sinyali vermemesi ve AB’ye meydan okumayı sürdürmesi üzerine EPP içindeki dengeler değişti. Oylama sonucu EPP’den çok sayıda parlamenterin yaptırım lehinde oy kullandığına işaret ediyor. AB içinde popülizmin giderek güç kazanması da Orban’a yönelik tepkinin sertleşmesine neden oldu.

Macaristan’a yaptırıma yeşil ışık yakılacağını sinyali önceki günkü oturumda geldi. AP’deki oturumda söz alan parlamenterler Başbakan Viktor Orban’ı hedef tahtası yaparak AB üyeliğinin gerektirdiği taahhütleri yerine getirmemekle suçladılar.

BUDAPEŞTE’Yİ ZOR BİR SÜREÇ BEKLİYOR

Karar sonrasında Macaristan’ın oy hakkının elinden alınmasına kadar gidilebilmesi için oldukça zorlu bir süreç söz konusu. Her şeyden önce AB üyeleri Macaristan’ı dinleyecek ve gerekli görürlerse bazı önerilerde bulunacak. Bu temaslar sonrasında üye ülkelerin beşte dördünün yani en az 22 üye ülkenin Macaristan’da ‘ciddi ihlal riski’ olduğuna kanaat getirmesi gerekiyor. Ciddi ihlal riski kabul edilirse daha zorlu olan ikinci aşamasına geçilecek.

Macaristan’a yine süre tanınacak, bu süre içinde gerekli adımlar atılmazsa bu kez ‘ciddi ihlal tespiti’ oylaması yapılacak. Macaristan’ı oy hakkından mahrum bırakılabilecek yaptırım kararının alınabilmesi için AB’de oybirliği gerekiyor. Macaristan ile benzer bir süreçte yer alan Polonya’nın Budapeşte aleyhinde bir girişimi veto etmesi bekleniyor.

AP’nin Macaristan kararı öncesinde AB Komisyonu’nun önerisiyle Polonya için benzer nitelikli bir süreç devreye sokulmuştu.