Kanal Sim’de Meyil Adakul’un sorularını yanıtlayan Erhürman, maaşların rakamsal olarak artmasının, alım gücünün de arttığı anlamına gelmediğine dikkat çekti. Tufan Erhürman, orta sınıfın aşağıya doğru gittiğini belirtti ve “Rakamsal büyüme, alım gücünde bir artışa tekabül etmiyor” diye konuştu.
“Nüfus politikası artık kaçınılmaz”
Nüfus politikasının artık kaçınılmaz olduğunun altını çizen Erhürman, CTP olarak üç senedir aralıksız nüfus politikasından söz ettiklerini belirtti. Nüfus içerisinde pandemiden sonraki dönemde çok ciddi hareketlenmeler olduğuna vurgu yapan Erhürman, nüfus politikası olmadan kalkınma planı yapılamayacağını kaydetti. Nüfusla ilgili, ülkeyi yönettiğini iddia edenlerin farklı rakamlar söylediğini belirten Erhürman, nüfusun etkilediği alanlardan söz etti. Tufan Erhürman, “Nüfustaki kontrolsüzlüğün sosyal maliyetinin ne kadar büyük olduğu ortada” dedi. Okullarda ana dili Türkçe olmayan çocuklara dil eğitimi verilmesinin önemine işaret eden Erhürman, “O çocuk nereden gelmiş olursa olsun, kendi çocuğum gibi görüyorum. Nereli diye ayrım yapmıyorum. Nereden gelmiş olursa olsun eğitim vermek zorundasınız” dedi. Tüm sorunların çözüm yolunun nüfus politikasından geçtiğine dikkat çeken Erhürman, nüfus politikası olmadan ne tarımın ne narenciyenin ne de kanalizasyonun konuşulabileceğini söyledi. Ne kadar nüfusa ihtiyaç duyulduğunun saptanmasının önemine işaret eden Erhürman, hangi sektörde kaç kişiye ihtiyaç duyulduğunun bilinmesi gerektiğine vurgu yaptı.
“Sarayönü’nden başka ufukları yok”
Yurt dışından gelen üniversite öğrencileri, çalışma izinliler ve yabancılara mülk satışı konularında planlama yapılması gerektiğine dikkat çeken Erhürman, “Birçok şey yapılması gerekiyor ama arkadaşların gailesi bu değil. Gaile çekmiyorsan, çözüm yollarını konuşmazsın” ifadelerini kullandı. Nüfus politikasını, uzun vadeli sosyal, ekonomik ve kültürel kalkınma planını, yabancılara mülk satışı konusunu, ana dili Türkçe olmayan çocuklarla ilgili her ilçede hazırlık sınıfları açılmasını uzun zamandır dile getirdiklerini hatırlatan Erhürman, CTP’nin sürekli olarak öneri yaptığını vurguladı. Kıbrıs Türk halkının Lefkoşa’da ev kiralayamaz duruma düştüğünü ifade eden Erhürman, inşaat sektöründe öngörülebilirliğin sağlanması için planlamanın şart olduğunu kaydetti. Erhürman karşılarındaki zihniyetin, Sarayönü’nden başka ufku olmadığına dikkat çekti. Rum Lider Nikos Hristodulidis’in “2017’de kaldığımız yerden devam edelim” dediğini fakat 2017’de “masayı tekmeleyenlerden” birinin de Hristodulidis olduğunu dile getiren Erhürman, “Sadece mantık. Bir insan, o gece masayı terk ettim ama o geceden başlamak istiyorum der mi?” diye sordu.
“Statüko bizi nefessiz bırakıyor”
Sayın Ersin Tatar’ın “egemen eşitlik” ifadeleriyle, Hristodulidis gibi bir kişiye, ‘çözümü isteyen lider’ pozisyonunu altın tepside sunduğunu vurgulayan Erhürman, “İnsanlar çözüm istiyor. Bu statüko bizi nefessiz bırakıyor. Güney Kıbrıs’ta da ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğü kalkınmayı olumsuz etkiliyor” dedi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 30 Ocak’ta son raporunun çıktığını vurgulayan Erhürman, “BMGK bir kez daha çözümün zeminini söyledi” diye konuştu. Atanan kişisel temsilci Cuellar’ın tecrübesiz bir diplomat olmadığını belirten Erhürman, “Altı ayın ciddi diplomatik süreç olarak yaşanacağına inanıyorum” dedi. İlkokulda, ortaokulda, lisede ve üniversitede verilen eğitim konusunda alarm zillerinin çaldığını kaydeden Erhürman, öğretmenlerle birlikte masaya oturup planlama yapılması gerektiğini dile getirdi. Erhürman, eğitimin niteliğini değiştirmek gerektiğini söyledi.