Şu partili bu partili bir yana; Ersan Saner’e güvenim tam... Ama, Güney’de çalışan işçiler işsiz ve parasız kalırken; meyhaneciler sıkıntıya girerken; devlette maaşların dahi ödenip ödenemeyeceği muammayken; hele hele kendi partisi içerisinde ciddi anlamda “demokrasi” kazası yaşanmış veya yaşatılmışken; sen kalk ve “Amerika’nın Türkiye’ye yaptırım kararı çok yanlış” diye haber ol; kabul edemem! -*-*- Efendim, ne yani anavatanımıza yapılan bu kabalığa karşı açıklama yayınlamak hata mı? Hata değil elbette ama “komik!”... “Gereksiz!”... Ve insan kalitesini aşağıya çeken bir durum! Lütfen Sayın Saner, kimin aklıysa, siz ne olur uymayın! -*-*- Birincisi, bu açıklamanız kesinlikle Amerika’yı “kınamak” maksadı taşımıyor çünkü taaaa oraya bu ifadelerin ulaşmayacağını çok iyi biliyorsunuz! İkincisi; bu açıklamayı yapmak, uluslararası seviyede değer bulmayacak! Yani boşuna! Ve üçüncüsü; sadece Türkiye’yi yönetenlere “merhaba efendim, biz de buradayız” demenin daniskasıdır! -*-*- “Merhaba efendim, biz de buradayız” derken; bu mesajın ne içerdiğini de herkes iyi bilmektedir! Sayın TC yetkilileri, “grak grak grak” yani! -*-*- Evet Kıbrıslı deyişiyle, ekonomik sıkıntılardan daha doğrusu, “parasızlıktan”, grak grak eder haldeyiz! -*-*- Şimdi, yani, “I’m verry sorry” ama, ister misiniz, Ersan Saner’in açıklamasını işiten Jo Biden, “yok oğlum 20 Ocak 2021’de bu görevi almayacağım” diyerek, Amerika’yı ve Dünya’yı altüst etsin!!! Şaka bile değiliz! Lütfen! -*-*- Haaa sadece Ersan Saner mi? Konuşmayı çok seven Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı’nın O2ndan kalır yanı yok! Efendim, sendikaya laf yetiştireceğiz... Efendim, kesin bu sene içerisinde veya “bir sene içerisinde”, kablo ile elektrik getireceğiz! Tamam, hadi bunları anladık da, “... ülkeye uygulanan spor ambargolarını çok rahat kaldırabileceğimize inanıyoruz” demek, ne demek? Keşke, O da Biden’ı uyarsaydı! Eyy Biden, kendine gel! Sallarız seni! -*-*- Erhan Arıklı, spor ambargolarını kaldıracak! Hem de kesin! Sayın Bakan bundan o kadar emin! -*-*- Bunca yıldır neredeydiniz? Muhalefetteydiniz de o yüzden mi spor ambargolarını kaldırmadınız? Şimdi, “spor” Erhan Arıklı bakanımıza bağlı, “hazır bu işi de almışken, sonlandıralım” mı diyorsunuz? Sevgili Arıklı, Sayın Bakanım; gerçekten ciddi misiniz? -*-*- Spor ambargosunu kaldırmak, “daha önce başardık” dediğiniz, Kırgızistan’dan bir veya iki kez Ada’ya takım getirip, bir kez de KKTC’den oraya götürmek değildir! -*-*- FIFA’ya, FIBA’ya, FIVA’ya üye olmaktır! UEFA tarafından kabul görmektir. Olimpiyat Oyunları’nda “bayrak” dalgalandırabilmeyi geçtim; oraya “vatansız” dahi olsa, “KKTC”den sporcu taşıyabilmektir! -*-*- Yani diyeceğim şudur ki; “acil işleri mamur ettik; bir bunlar kaldı” gibi davranmaktan kaçınmak lazım! Çünkü, 10 ay süre için kurulduğunu iddia ettiğiniz üçlü azınlık hükümetinizin “baştan savma ifadeler” ve değil “on ay”, “on yılda” yapamayacağı vaatlerle dolu olmasını hazmedemedik; bir de daha göreve başlamadan çok yüksekten uçmak, çok ciddi hayal kırıklıklarına sebep olmayacak mı? Yoksa, “sallayalım gitsin nasıl olsa Kıbrıslının hafızasının en önemli eksikliği unutkanlığı mıdır?” -*-*- Bakanlar Kurulu’nun tamamının “temaslı” olma ihtimali bile çok yüksek! Güzelyurt bölgesi Covid meselesinden patladı! Turizmci kapattı! Güney işçisi ölüme terk edildi! Maaşların “geleceği” belli değil! 13’üncü maaş herkesin endişesi! Türkiye’den tek kuruş para gelmediğini veya gelenin askeri harcamalar olduğunu söyleyen uzmanlar var! Hatta, Avrupa gazetesi kaç gündür yazıyor; boru tamirinin masrafı da bize girmiş, açılamayan pandemi hastanesinin de falan! -*-*- Ne olur bunlarla ilgilenin! Aşıyı araştırın! Ne yapacağız? Aşı KKTC’ye de gelir; bir kaç haftada gereken yapılır ve rahatlarsak; turizmi – üniversiteleri ayağa kaldıramaz mıyız? -*-*- Kalkınma Bankası kredileriyle ilgilenin... Ödemeyenlerle... Mahkemelerde alacak – verecek davaları hızla artıyor... Daha da artacağını herkes gözüyle görüyor! -*-*- Öyle bir görüntü aksettiriyorsunuz ki; Başbakan, Amerika’yı kınıyor! Yardımcısı, 46 yıllık spor ambargosunu 10 ayda kaldırıyor! Biz ise ya covidten ya açlıktan ölmemenin derdiyle uğraşıyoruz! Ne olur yapmayın! Lütfen yapmayın! Bu zor dönemde görev almakla ciddi bir alkışı hak etmişken, kendi kendinizi rezil etmeyin! -*-*- Haaa bu arada “eşit devletiz” dediğiniz ama eşit olmadığımızı çok iyi bildiğiniz “Kıbrıs Cumhuriyeti” aşı programını açıkladı. Aşının ne zaman geleceğini, nasıl yapılacağını, kime uygulanacağını duyurdu! Bilmem bu konu ilginizi çeker mi?