1 - Neresinden tutsanız, elinizde kalıyor!
2 - Çaresiziz!
KKTC için yapılabilecek en doğru 2 tanım bence şu anda bunlardır!
-*-*-
“Doğru giden, sağlam aha bu var” deyin; yemin ederim adımı değişeceğim!
-*-*-
Hiçbir şey doğru gitmiyor!
Ama hiçbir şey!
-*-*-
Kıb – Tek ihaleleri mesela!
Kimseyi suçlamak istemem ancak her açıklamanın ardından bir pis koku geliyor!
Birileri bakanı, bakan başkalarını hatta gazetecileri suçluyor!
Rüşvet söylentileri havada uçuyor!
-*-*-
İngiltere’deki vatandaşlarımız gelsin!
Nasıl gelsin?
İki aşısı olan veya tek dozu kabul gören aşıyı yaptıran, bir de uçağa binmeden PCR testi yapsın, sonucu da negatifse, buyursun!
-*-*-
Tamam buyursun da; hangi havaalanından buyuracak?
Türkiye üzerinden Ercan’a gelirse; dönüşte “otel” karantinası olacak ve üstelik bin 750 Sterlin de ödemesi gerekecek!
Peki Güney’den, yani Larnaka’dan gelirse?
O’nun kuralını biz koyamayız ama herhalde “hesabımız” o havaalanına göredir!
Peki, “sadece Kıbrıslı Türkler mi?”…
-*-*-
Kudret Özersay dün çok güzel söyledi… “… Aynı usülle herkes gelebilmeli” dedi.
Kızım bir arkadaşı ile gelmeyi planlıyordu, hala planlıyor!
Ama arkadaşı Kıbrıslı Türk değil!
Nasıl olacak?
Bir Kıbrıslı Türk ile evli olan ve KKTC vatandaşlığı almayan eşi ne yapacak?
Eşi O’na; “Sen evde kal, ben bir Kıbrıs’a kadar gidip geliyorum” mu diyecek?
-*-*-
Gerçekten her yerden “koku” geliyor!
Hem de bu kokuların tümü “iğrenç”…
-*-*-
PCR testleri kalabalıktan, skandala dönüştü!
Sağlık çalışanlarımızın ellerini öpüyorum; en küçük bir kusurları olmadığından eminim ama sistem, “hem yalaka hem yalama” olunca; sonuç, darbedilmeye kadar varabiliyor!
-*-*-
Girne Hastanesi inşaatının ihalesi de koktu!
Hem de ne koku!
Müteahhitler, başbakanla birlikte o ihaleyi iptal ettirdi; şimdi iki katı paraya yeniden çıkmaya çalışıyorlar!
O hastane de bakın görün, Güzelyurt hastanesi gibi olacak!
Lefke – Güzelyurt yolu gibi olacak!
Lefkoşa Çevre Yolu gibi olacak!
Bu sene kısmette yok ama inşallah seneye TC Cumhurbaşkanı yarım kalanların yanından da geçer de birilerinin eli dokunur, onlar da bitirilir!
-*-*-
İhale dedik de aklıma geldi!
Memleketi fareler, sıçanlar bastı!
Narenciyeyi, zeytini, harnubu perişan ediyorlar!
Devlet, zehir ihalesine çıkıyor, sonuç yine “iddialar, iddialar, iddialar!”
-*-*-
İhaleye dört firma katılıyor…
Birinin evrakları eksikmiş, eleniyor…
En düşük teklifi veren firmaya, “sen da elendin” deniyor?
Neden?
Yazılı cevap isteyen şirkete, sözlü yanıt veriliyor!
Şirket, Rekabet Kurulu’na gidiyor!
Konu hala beklemede…
Ve ortalık çok karışık…
Ve iddialar bir kez daha havada uçuşuyor…
-*-*-
Haaaa unutmadan; Girne hastanesi ihalesi de büyük olasılıkla fare zehri ihalesiyle birlikte mahkemelik olacak!
Umarım bu gecikmeler nedeniyle bir de farelerden veba kapmaya başlamayız!
Bir yanda Covid 19, öte yanda veba!
-*-*-
Veba dedik de unutmadan, kumar aklıma geldi…
Bet!
Bu ülkede yeterince bet ofis var değil mi?
Var!
Ama bir daha verecekmişiz?
Ve dün televizyondaki programımda bu konudan bahsettim, “… Devlet para kazanacak” dedi biri…
-*-*-
Bünyesinde üniversite de bulunduran bir grubun bet lisansı almak istemesinden söz ediliyor!
Yatırımcılığa, yatırıma, bütün şirketlerimize saygım sonsuz ama aynı bünyede hem bet hem üniversite bana doğru gibi gelmez!
Ve gerçekten yeterince bet ofis var; yenilerine ihtiyaç olduğunu sanmadığım gibi; bunun ülkeye gelir getirici bir şey olmayacağından da eminim!
-*-*-
İnsan yaşamını mahvetmekten başka işe yaramaz!
Lisans parası 1 milyon Dolar mı?
Maliye Bakanı on gün mendil açsın, o parayı toplar!
Ama daha çok insanımızı mahvetmeden de yatırım yapmayı düşünebilmeliyiz diyorum!
-*-*-
Hükümet mi?
Ne Anayasa’yı takıyor, ne bakan ataması yapıyor!
Sadece hava basıyor!
Minare gölgesi tasarruf ediyor; davul tozu ihracatı yapıyor!
-*-*-
Çok ciddiyim; biri çıksın ve desin ki; “… Aha şu işi çok iyi yaptık tamamladık ve toplumun hizmetine sunduk!”…
Hapishane bitti ama yasası yok!
Mesela!
Bilmem anlatabildim mi?
-*-*-
Ayıptır söylemesi, Türkiye, KKTC vatandaşlarına, resmen “terörist” muamelesi yapıyor, hükümetten “gık” çıkmıyor…
Ve yine ayıptır bahsetmesi ama mevcut hükümetimizin son dönemlerdeki en başarılı işine Dışişleri Bakanlığı imza attı:
Üç yıl önce ölen bir fahri temsilciyi görevden aldı!
Daha ne yapsnılaaaaaar?
