Toplumcu Demokrasi Partisi'nden (TDP) yapılan açıklamaya göre Genel Başkan Cemal Özyiğit, Kubilay Özkıraç başkanlığındaki  El Sen heyetini kabul ederek görüştü. Görüşmede TDP Merkez Yönetim Kurulu üyesi Doğa Yalçın da hazır bulundu. 

Son dönemde göreve gelen bakanların toplumun en önemli öz varlıklarından biri olan Kıb-Tek’i bilerek ve isteyerek batırarak özele devretmenin zeminini hazırladıklarını savunan Özyiğit, “Buna izin vermeyeceğiz ve kurumlarımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi.

El Sen Başkanı Kubilay Özkıraç görüşmede yaptığı konuşmada, görüşmenin siyasi partilere başlatılan ziyaretler çerçevesinde yapıldığını söyledi. Özelde Kıb- Tek genelde ise ülke genelinde yaşanan sorunlara yönelik birlikte mücadelenin önemine vurgu yapan Özkıraç, kurumun içine düşürüldüğünü durumun iyi olmadığını kaydetti.

Enerji alanına yatırım yapılmamasının ciddi bir sorun olduğunu belirten Özkıraç, yenilenebilir (solar) enerji konusunda yaşanan plansızlık ile özellikle teknik eleman konusundaki eksikliğin en önemli sorunların başında geldiğini ifade etti.

Son iki hükümet döneminde ülkede enerji alanında özele olan bağımlılığı artıracak bir yönetim anlayışının sergilendiğini, son dönemde bunlara yasa dışı ihalesiz yakıt alımlarının da eklendiğini ifade eden Özyiğit, TDP olarak UBP-DP-YDP azınlık hükümetinin Kıb-Tek’teki karar ve uygulamalarıyla ilgili Yüksek İdari Mahkemesi’ne dava dosyaladıklarını anımsattı.

Davanın ihalesiz yakıt alımı ile suç işleyen, limit dışı yakıt getirilmesine olanak sağlayarak halkın sağlığını tehlikeye atan, kurumun ve çevrenin geleceğini tehlikeye sokan karar ve uygulamalara ilişkin açıldığını belirten Özyiğit, “Kimse halkın sağlığını riske atmamalı, halkın cebinden toplanan paraları keyfi şekilde harcamamalı, toplumun öz varlıkları bilerek batırılmamalı” dedi.

“TDP’NİN DURUŞU AÇIK VE NETTİR”

Ülkede enerji alanına yatırımın elzem olduğunu, bu doğrultuda 4’lü hükümet döneminde alınan ve UBP-HP ile UBP-DP-YDP dönemlerinde ileri götürülmeyen ihale kararının hayat bulması gerektiği belirten Özyiğit, aksi takdirde ülkede enerji üretim açığı yaşanacağını, bundan dolayı ya ülkeyi karanlık günler beklediğini, ya da AKSA ile yapılan ve ağır şartlar içeren sözleşmelerin çok daha ağırlarının kabul edilmek zorunda kalınacağını söyledi.