Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs Türk Tabipleri Odası Yönetim Kurulu’nu kabulünde yaptığı konuşmada, sivil toplum örgütlerinin çözüm sürecine desteğinin son derece önemli olduğunu kaydetti ve Oda yetkililerine desteklerinden dolayı teşekkür etti.

1450959537.jpg

Kıbrıs sorununa çözüm bulma çabalarının toplumun tüm kesimleriyle birlikte sürdürülmesi gereken bir süreç olduğunu belirten Akıncı, bu amaca hizmet için halkı aydınlatma çalışmaları sürdürdüklerini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Akıncı, her camianın kendi toplumuna doğru bilgi vermesinin önemini de vurgulayarak, adanın her iki tarafından da “çarpıtılmış haber bombardımanı” altında olduklarını ifade etti.

GÜVEN ARTTIRICI ÖNLEMLER

Kıbrıs sorununa kapsamlı çözüm bulma çalışmalarına paralel olarak, çözüm sürecine yardımcı olacak güven arttırıcı önlemlerin hayata geçirilmesinin öneminin altını çizen Akıncı, geçiş noktalarında vize formu doldurulması uygulamasının kaldırıldığını, radyo frekanslarında yaşanan sıkıntının çözümü, elektrik şebekelerinin enterkonnekte olması ve Aplıç ile Derinya kapılarının açılması yönünde olumlu adımlar atıldığını ancak tıkanan tek noktanın cep telefonlarındaki iş birliğinde yaşandığını kaydetti.

“TEKNİK SORUN KALMADI, TEK SORUN GÜNEYDEKİ YASA”

KKTC’deki mobil telefon operatörleri abonelerinin hatlarını Güney Kıbrıs’ta kullanabilmesi, Güney Kıbrıs’taki operatörlerin abonelerinin de cihazlarıyla KKTC’de arama yapmasının yolunu açacak iş birliğinde hiçbir “teknik” sorun kalmadığını ifade eden Akıncı, tek sorunun KKTC’deki operatörlerle iş birliği yapılmasını engelleyen Güney Kıbrıs’taki yasalar olduğunu kaydetti.

Akıncı, KKTC’deki yasalardan kaynaklanan bir sorun olmuş olsaydı, yapacağı ilk işin, yasanın değişmesi için siyasi partilerle konuşma olacağını söyledi.

ELEKTRİK

Elektrik şebekelerinin kalıcı olarak birbirine bağlanmasını istediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, şebekelerin bağlandığını, iki noktada denemelerin yapıldığını ancak hedefin, sadece bir tarafın elektrik enerjisine ihtiyacı olduğunda ihtiyacı sağlamak değil, şebekelerin bağlı kalması olduğunu söyledi.

Sistemin büyük olmasının başta ekonomik olmak üzere pek çok yararı olduğunu söyleyen Akıncı, “Son bir denemeden sonra o da gerçekleşecek” dedi.

Kapılar konusunda ise Akıncı, güzergah tespitlerinde de uzlaşıya varıldığını ve projelendirme safhasına geçildiğini söyledi.

“ASKERİ BÖLGELERDE KAYIP ARAMA İZNİ EN ÖNEMLİSİ”

KKTC’deki askeri bölgelerde de kayıp arama çalışması yapılmasına izin verilmesinin ciddi bir adım olduğunu kaydeden Akıncı, bunun çok istenen bir şey ve en önemli güven arttırıcı önlemlerden biri olduğunu belirtti.

Güven arttırıcı önlemlerde amacın, “toplumlar arası hayatı kolaylaştırmak” ve iki toplum arasında “güveni iyileştirmek” olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs Türk tarafının söz verdiğinin ötesinde adım attığını söyledi.

Mustafa Akıncı, “Üzüntü vericidir ki, gerek Derinya kapısı, gerekse askeri alanlardaki gömü yerleri için attığımız adımlara en azından cep telefonları bağlamında bir karşılık beklerdim…” dedi.

Askeri bölgelerde kazı yapılmasının yanında Maronitlerin hayatını kolaylaştıracak çalışmalar da başlattıklarını belirten Akıncı, Maronitlerin ibadet ettiği bir kilisenin restorasyonu ve ulaşımlarının kolaylaştırılması için adımlar da attıklarına işaret etti.

KAPSAMLI ÇÖZÜM MÜZAKERELERİ… “EMPATİ GEREKTİRİR”

Kapsamlı bir çözüm bulmak için devam eden müzakerelere de değinen Akıncı, tarafların, yıllarca yapılan “görüşmeye katılıp kendi pozisyonunu ortaya koyduktan sonra ofisine dönüp karşı tarafı suçlama” uygulamasının dışına çıkmaya çalıştığını, her iki tarafın onay verebileceği bir antlaşma ortaya çıkarmak için çalıştıklarını, bunun empati gerektirdiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, “Kolay değil, çünkü hem kendi halkınızı düşünmek zorundasınız; halkınızın çıkarlarını, güvenliğini, eşitliğini, özgürlüğünü, halkın 10 yıl önceki evetini muhafaza etmek zorundasınız, bir de öteki toplumu da düşünerek, onların da haklı olabileceği bakış açılarını değerlendirerek, onların da hayır oylarını evete dönüştürmek için çaba harcamak zorundasınız. Böyle bir egzersiz bu güne kadar denenmedi” diye konuştu.

Çözümün aylar içerisinde mümkün olacağına inandığını kaydeden Akıncı, Güney Kıbrıs’ta parlamenterlerin seçiminin yapılacağı Mayıs 2016’ya kadar sürecin tamamlanmasının herkesin yararına olacağına inandığını belirtti.

KHK

Kamu Hizmeti Komisyonu’nun yapısının değiştirilmesiyle ilgili olarak Akıncı, Komisyon’un daha çoğulcu ve demokratik olabilmesi için gerekli önerilerin hükümete iletildiğini de bildirdi.

Yükseköğretim Planlama Değerlendirme Akreditasyon Koordinasyon Kurulu'nun (YÖDAK ) da özerk olması gerektiğini kaydeden Akıncı, Cumhurbaşkanlığı’nın sadece YÖDAK Başkanı’nı atadığını hatırlattı.

Akıncı, eğitim ve sağlık alanında ciddi sorunların devam ettiğini, sağlık sistemini iyileştirecek genel sağlık sigortası, özel hastaneler ve sağlık personeliyle ilgili yasaların yıllardır Meclis’te konuşulan konular olduğunu kaydeden Akıncı, bu konularda esas sorumluluğun hükümette olduğunu belirtti.

CEMAL MERT

Kıbrıs Türk Tabipleri Odası Başkanı Cemal Mert de kabulde, Kıbrıs sorununa çözüm bulmak amacıyla sürdürülen müzakerelerde Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yı çalışmalarından dolayı “tam anlamıyla” desteklediklerini söyledi.

Güven arttırıcı önlem çalışmalarının, kapsamlı çözüm müzakereleri sürecine olumlu atmosfer kazandırdığını belirten Mert, mobil telefonlar, sigorta ve yeni geçiş kapılarının açılması, ortak eğitim alanları, ortak meslek alanları oluşturulması konusundaki sürecin “biraz yavaşlamasından endişe” duyduklarını belirtti.

“YASALAR MECLİS’E SEVK EDİLECEK DURUMDA DEĞİL”

Sağlık alanında da Oda’nın beklentilerini dile getiren Mert, “çökme noktasına” gelen sağlık sistemini yenileyecek yasal düzenlemelerin henüz Meclis’e sevk edilecek durumda olmadığını belirtti ve Akıncı’dan Meclis’te doktor vekillerin yer alacağı bir ad-hoc (geçici özel) komite kurulması ve sürecin hızlandırılması için yardım istedi.

“Endişemiz sistemin çökeceği ve halka hizmet sunamayacağımız yönündedir” diyen Mert, kamu sağlık hizmetlerine ayrılan yüzde 6.5’lik bütçenin yeterli olmadığını ve bu kaynağın geliştirilmesi gerektiğini ifade etti.

Mert, tıp fakültelerine kayıtlarda aranan standartların yetersizliği ve kota olmamasının, “hem öğrencilerin gelecekteki istihdamları konusunda hem de kalite bakımından önemli bir sorun olduğunu” söyledi.

Cemal Mert, olası bir çözümde mesleki diplomaların denkliğinde bir sorun yaşanmaması için tedbir alınmasını ve diplomaların AB tarafından tanınmasının güvence altına alınmasına özen gösterilmesini de talep etti.

Kamu sağlık alanında yaşanan personel sıkıntısını da dile getiren Mert,  “bir sürü kategori yaratılarak, hekimler arasında sınıflaşma” yaratıldığını söyledi.

Oda’nın, Kıbrıslı Rum doktorlarla iş birliği çabalarına da değinen Mert, Kıbrıslı Rum doktorların Oda’nın Avrupa Ücretli Doktorlar Federasyonu'ndan ihraç edilmesi için dilekçe yaptığını belirtti ve Cumhurbaşkanı Akıncı’dan Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum doktorlar arasındaki iş birliğinin geliştirilmesi için yardım istedi.