Eniz Orakcıoğlu

Kıbrıs Türk Siyasetinin deneyimli ismi eski Cumhuriyet Meclisi Başkanlarından  HakkıAtun, hükümetin icraatlarını Yeni Bakış’a değerlendirdi.

“Siyaset popülizme yöneldi”

KKTC  Siyasetin son yıllarda  popülizme ve  partizanlığa doğru yöneldiğini ve vatandaşların bu yapıdan rahatsızlık duyduğunu vurguladı. Atun,  kamu hizmetlerinde büyük sıkıntılar yaşandığına dikkat çekerek , “Bu durum daha gerçekçi düşünen, halka hizmet yönünde daha ideal yaklaşımlar içinde olan kişiler olarak bizleri rahatsız ediyor” dedi.

“UBP ve DP’nin ideolojileri farklı değil”

Hükümeti oluşturen UBP ve DP’nin ideolojilerinin birbirinden çok farklı olmadığının anlatan Atun, “Bu nedenle  şu andaki UBP-DP koalisyonu doğal kabul edilebilecek bir ortaklıktır, hatta zaman zaman tekrar bu iki parti bir çatı altında toplanabilme, birleşebilme sözleri dile gelmektedir. Ben ve arkadaşlarımınDP’yi kurduğumuzda  CTP ile koalisyonu oldukça zorlayarak götürmüştük” diye konuştu.

“İyi hesaplanmadan karar alınıyor”

UBP- DP koalisyon hükümetinin bir hafta arayla 2 yasa gücünde kararname ileMuhaceret  ve Seyrüsefer Aflarını hayata geçirmesiyle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Atun, şunları söyledi;

“Hükümetin bazı konularda iyi hesaplamalar yapmadan hareket ettiğini düşünüyorum. Yasa gücünde kararnameyle halkın verdiği tepkinin gayet doğal olarak görüyorum. Geçtiğimiz gün yine sizin gazetenizin manşetinde ‘ödeyenler aptal mı’ diye bir başlık vardı ki, habere göre vatandaş da bu duruma oldukça tepki gösterdi. Hükümet ise ani çıkışlarla, aman bir şey yapmış olayım diye karar almakla  hiç de hoş olmayan durumlar yarattı. Hükümet edenlerin bir karar alırken  iyi hesap yapması gerekmektedir ve bugün kiminle konuşursanız hepsinin ağzındanülkenin iyi yönetilmediğini dinlemekteyiz”

“Devlet suçlu duruma düşüyor”

Ülkenin iyi yönetilmediğinin altını da çizen Atun, “Bundan dolayı da siyasi görüşmelerde kayba uğruyoruz. Bu görüşmelerde bazı dar kafalılar, devletle yönetimi birbirine karıştırıyor ve bu sebeple de devlet suçlu duruma düşüyor” şeklinde konuştu.

“3’lü kararname sisteminden kurtulmalılar”

“İki kardeş parti olarak düşündüğüm UBP ve DP’nin çok daha dikkatli olmaları gerekmektedir” diyen Atun, “Bu koalisyon hükümetinin biran önce 3’lü kararname sisteminden sıyrılmaları çok önemlidir. Bu konuda geçtiğimiz günlerde bir vatandaş bana imzasız ve isimsiz bir mektup göndererek, 3’lü kararnameye karşı olduğumdan dolayı bana neredeyse hakaret etmiştir. Ama 3’lü kararnamenin artık bu ülkedeki kamu hizmetlerini ne kadar çöküntüye uğrattığını herkes söylüyor. Dolayısıyla zamanında bizim yaptığımız hatadan devam etmek hiç doğru değildir. Zamanında bizlerin yaptığı hataları düzeltmek mümkün değil mi? Kaldı ki bugün Türkiye’nin cumhurbaşkanı bile çıkıp “Rabbimden af, halkımdan özür dilerim” diye bilmekte, kısacası anlatmak istediğim hükümetler de hata yapabilir ki geçmiş hükümetler olarak biz hata yapmadığımızı söylemiyoruz, bulunmaz Hint kumaşı olduğumuzu da iddia etmiyoruz. Ama insan yaptığı hataları görüp düzeltme yoluna gider, eğer düzeltilmezse de çok daha suçlu duruma düşersiniz” dedi.

“Devlet Adamlığı Bilimi kitabını okusunlar”

Atun, sözlerine şu şekilde son verdi; “Bugün yapılan ve birçok eleştiri alan yasa gücünde kararnameler gibi icraatlar vatandaş tarafından seçim yatırımı, partizanlık, işvereni ve birkaç yandaşı destekleyip koruma gibi değerlendiriyor. Bana göre bu durum popülizmin daniskasıdır. Hâlbuki önce halkın ve devletin hizmetleri öne çıkmalıdır. Ve bu noktada en önemli olan artık partisel çıkarlardan daha çok halkı ve devleti öne çıkaran bir hizmet anlayışı içine girmeliyiz. Kısacası ‘varsa yoksa partidir, parti olmazsa bende yokum’ gibi yaklaşımlar son derece yanlıştır ve bizi böyle çöküntülü, zor bir döneme sürüklemiştir. Bunu görmemek mümkün değildir. Geçtiğimiz günlerde okumak için “Devlet Adamlığı Bilimi” adında bir kitap aldım, siyasetçilerimize ve hükümet edenlere de bu kitabı okumalarını tavsiye ederim. Artık politikacılarımızın devlet adamlığına soyunması gereken, halkı ve devleti düşünen, kendisinin yalnızca bu konuda hizmet etmek için görevlendirilmiş bir kişi olarak gören bir insan olmalıdır” dedi.