Deniz Abidin

Seracılar Birliği Başkanı Mahmut Doğan, bir bitkinin ve bir ağacın dayanabileceği bir sıcak ve soğuk derecesi olduğunu belirterek, Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü Ada'da bu durumun zaman zaman sorun yarattığını söyledi. Doğan, fasülye ve domatesin içindeki polenlerin 35 derecede çok çabuk kuruduğunu ve meyveye bağlama olayının gerçekleşmediğini belirtti. Doğan, bu yıl üretimde sıkıntı yaşandığının altını çizerek, ağaçların iyi durumda olduğunu ancak sıcaktan dolayı meyveye bağlanamadığını kaydetti. Doğan, Rum tarafında domatesin perakende satışının yaklaşık 7 buçuk lira olduğunu belirterek, Kuzey'de ise bu fiyatın 4 lira civarında olduğunu ve  hiçbir zaman 5 liraya çıkmadığını, ancak bazı fırsatçıların son dönemlerde domatesi kilosu 6 liraya kadar sattığını kaydetti. Doğan, büyük marketlerin ise üreticiden aldıkları domatesin üzerine  en fazla 50 kuruş koyarak sattığını belirtti.

Doğan, ürün piyayasında bir rakabetin olduğuna dikkat çekerek bunun da alış fiyatının çok üzerine çıkmayı engellediğini kaydetti.

 Doğan, şunları söyledi, "Tüccar bizde olmadığında ve eğer daha ucuz ise  gider rum tarafından getirir. Rum tarafında olmadığında ise burdan alıp götürür. Bu böyledir. Tarım Bakanlığı da boşluktan dolayı  160 ton civarında sıkıntıyı gidermek adına ithal izni verdi. Biz birlik olarak iki gün önce Tarım Bakanı ile bir görüşme yaptık. Yine bir görüşmemiz olacak. 160 ton domates yetecek mi diye bir değerlendirme yapacağız. Çünkü bu gibi durumlarda insan parasına bakmaz ama yokluğuna bakar. Bir de vatandaş parasını verirken kaliteli olup olmadığına bakar"

"Mevsime göre ürün üretiyoruz"

Doğan, ülkede tam anlamıyla istenilen seviyede domatesin olmadığını belirterek, buna karşın Türkiye'de çok kaliteli domatesin yetişmekte olduğunu söyledi. Doğan, ülkede mevsime göre ürün üretilmeye çalışıldığına dikkat çekerek, Tarım Bakanlığının da bu konuda duyarsız olmadığını söyledi. Doğan,  yaşanan eksikliğin giderilmesi amacıyla ithal izni verdiğini ifade etti. Doğan, "Salatalıkta, fasülyede ve biberde de durum aynıdır. Sadece  domates değildir. Ürünün kısıtlı olduğu ve bizde olmadığı dönemlerde  Rum tarafı veya Türkiye'den getiriliyor. Bu bizim elimizde olan birşey değil. Bu mevsim şartlarının getirdiği bir durumdur" diye konuştu.

"Sorunlar fiyata yansıyor"

Doğan, 20 gün öncesi domatesin kilosunun 50 kuruş olduğunu anımsatarak, bugün ise bu rakamın 5 liraya dayandığını, yaz aylarından kaynaklı sorunların fiyata da yansıdığını belirtti. Doğan, "Çok sıcakta ürünler yanıyor ve ölüyor. Meyve bağlamıyor. Bundan dolayı bir tarla 500 kilo ürün vermesi gerekirken 150 kilo veriyor. O zaman da ihtiyaca cevap vermiyor. Eksik kalan oran işte o zaman dışardan gelmek zorundadır" dedi.

"Rekabet şansımız yok"

Doğan, seracılar olarak son teknolojik yapıları gidip yerinde gördüklerini belirterek, ülkede yetişen bir ürünün dışarıya gönderilemediğini hatırlattı ve Türkiye dahil rekabet etme şanslarının olmadığını kaydetti. Doğan, her mevsim sağlıklı ve kaliteli ürün alabilmek için  seraların modern yapıda olması gerektiğine işaret etti. Doğan, bunların yapılabilmesi için ise bütçe gerektiğini belirterek, herşeyi de devletten beklemenin doğru olmadığını kaydetti.Doğan, "Hep başkalarından ya da devletten beklememeliyiz. Devlet de başkalarına avuç açıyor, halkını ve memuruna birşeyler vermeye çalışıyor. Bizim ihracat kapılarımızın  açılması ve mallarımızı dışarıya satmamız gerekiyor. Bu mümkün değilse devlet de  bir noktada yetersiz kalır"

"50 yıl önceki seraları 40 bin liraya ekiyoruz"

Doğan, modern seraların bir çatısının 150 bin liradan aşağıya olmadığını anlatarak, "Biz 50 yıl önceki seraları içi ve dışıyla birlikte 40 bin liraya ekiyoruz. 150 bin lira çatı parası verip de içlerine de mevsimlendirme koyup, sulamasını veya  havasını otomatik veremeyiz. Bunlar hep maliyet getirir. Önemli olan pazardır. Pazar olmadığı sürece en iyisini de yapsak dışarıya ihraç edemediğimizden iç piyasada tüketmek zorundayız. İşte 20 gün önceki durum da buydu. Domates iyi değildi ve çok fazlaydı, şimdi de ihtiyacı karşılayacak kadar yok ve fiyat yüksek. Eldeki imkanlara göre hareket etmeliyiz. Devletten tek beklentimiz bize ürünlerimizi dışarıya ihraç etmeyi sağlayacak bir kolaylık sağlamasıdır"