Özlem Çimendal

KKTC’nin çağ (Okumaya hazır öğrenci potansiyeli) nüfusunun 3 bin 500’e çıktığını vurgulayan Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Koordinatörü Hürrem Tulga, aileler ve devletin teşvikiyle hiçbir seçicilik ortaya konmadan her çocuğun üniversiteye gitmesi çabası içerisinde olunmasının ülkede teknik ara eleman ve iş gücü açığına neden olduğunu kaydetti.

“Ülkede işgücü açığı var”

Ülkenin çağ nüfusunun 3 bin 500’e kadar çıktığını açıklayan Tulga, aileler ve devletin teşvikiyle hiçbir seçicilik ortaya konmadan her çocuğun üniversiteye gitmesi çabası içerisinde olmalarının yanlış olduğunu ifade etti. Sadece diploma almak için gidilen üniversiteler neticesinde büyük bir işsizlik oranıyla da karşı karşıya kalındığına işaret eden Tulga, ara eleman ve meslek liselerinin de ülke gelişimi ve ekonomisine katkısı bakımından önemli olduğuna değindi. Tulga, “Böylelikle de büyük bir işgücü açığı ortaya çıkıyor ve topluma katılım azalıyor” ifadelerini kullandı.   

“Halihazırda KKTC yurttaşı 15 bin kişi üniversite okuyor”

15 bin KKTC yurttaşının şu anda üniversite eğitimi gördüğü istatistiğini de veren Tulga, “Çağ nüfusumuz da 3 bin 500 civarında. Rakamlara bakıldığında herkes üniversiteye gidiyor gibi bir durum ortaya çıkıyor. Ama gerçek bu değil. Birçoğu üniversiteye girip süreyi uzatıyor. Gerek askerlik gerek de iş yaşamına topluma, hayata katılmamak için” şeklinde konuştu.

“%25’lerde olması gereken üniversiteleşme bizde %80’lerde”

Çağ nüfusu da dikkate alındığında üniversiteleşme oranının %25’leri geçmediğini söyleyen Tulga, bu oranın Kıbrıs’ta %80’lerde olduğunu söyledi. Tulga, “İşsizlik üniversitelerde en yüksek orandayken bunun bu şekilde devam etmesi, işsizliğe katkı anlamı taşımaktadır. Toplumun üretici gücü gerileterek, toplumun işgücüne katkısı engelleniyor” dedi.

“KKTC’de yetiştirilmeyen teknik eleman yurt dışından ithal ediliyor”

Diğer taraftan ülkede iş açığı olduğu söylemleri ile dışarıdan işgücü ithali gerçekleştirildiğini de hatırlatan Tulga, bu noktada meslek liselerine ve çıraklık okullarına gereken değerin verilmesi ile teknik eleman açığının ortadan kaldırılabileceğini belirtti. Tulga, ülkedeki birçok meslek lisesinin de eğitimini teknik bilgi ve yetiştirme olarak değil, üniversiteye yönelik olarak verdiğinin de altını çizdi.

“Mesleğe yönelik eğitim gören nüfus %30’u geçmiyor”

KKTC’deki meslek liseleri ve çıraklık eğitimi veren kurumların da dahil olduğu bir değerlendirmede teknik eğitim alanların %30’larda kaldığının görüldüğüne de dikkat çeken Tulga, hal böyle olunca da ülkedeki ara ve teknik eleman sıkıntısının devam edeceği gerçeğiyle de baş başa kalınacağını dile getirdi.

İşgücü ithali konusunda başka önemli bir konunun daha baş gösterdiğini de ifade eden Tulga, ülkedeki  ekonomik çıkmazın gün geçtikçe kendisini daha çok hissettirmeye başlaması ile birlikte ucuz iş gücünün 3. dünya vatandaşları ile karşılanmaya başlanması olduğunu söyledi. Çok ucuz şartlarda işinin ehli olmayan, bilgisiz iş gücünün birtakım tehlikelerle de karşı karşıya kaldığına da değinen Tulga, “Bu insanların dil sorunu var, çoğu yapılan işin ehli değil hal böyle de olunca iş kazaları da kaçınılmaz oluyor” şeklinde konuştu.

“Üniversiteler eleme sistemini ortaya koymalı”

KKTC üniversite kontenjanları ve sayısının artmasının mevcut pencereden bakıldığı sürece yarardan çok zarara neden olduğuna işaret eden Tulga, “Bu şekilde devam ettiği sürece bozulmalar da devam ediyor. Ülkedeki öğrenci sayısının artması maalesef bize yarar değil, zarar vermektedir içinde bulunduğumuz durum dolayısıyla. Önemli olan üniversitelerin mevcut sorumluluklarıyla hareket ederek, eleme sistemlerini ortaya koymalarıdır”  ifadelerini kullandı.

“Öğrenci artışıyla ekonomi arasında ters orantı var”

KKTC üniversitelerinin öğrenci sayılarının 85 binlere dayandığı halde etkili bir seçicilik yapılmadığı için, öğrenci artışıyla ekonomi arasında ters orantı olmasının yanı sıra toplum içinde gerçekleşen bozulmalara da neden olduğuna dikkat çeken Tulga, bu sorunların sık sık kamuoyunun da gündemine geldiğini hatırlattı.  

Ülke ekonomisinin de dengesi bozuluyor

Tulga, ayrıca üniversitelerin ticari eksen içerisine girerek, asıl amacından uzaklaşmak kaydı ile içlerine kapandıklarını turizmde de casinoların, sektörü büyük ölçüde dengesizleştirdiği yorumunda da bulundu.