Nadire Bahadi

Mağusa İnisiyatifi Aktivisti Dr. Okan Dağlı Kapalı Maraş konusunu Havadis için değerlendirdi. Kapalı Maraş’ın Güven Artırıcı Önlemler kapsamında yasal sahiplerine iadesinin sadece Mağusa kentinin değil tüm ada ekonomisini patlatacak bir güce sahip olduğunu savunan Dağlı, Kapalı Maraş içinMağusave Maraşlılar dışında yeterli gayretin gösterildiğine inanmadığını açıkladı. Dağlı, İki Toplumlu Mağusa İnisiyatifi, (BicommunalFamagustaInitiative) olarak Mağusa’yı Canlandırma (FamagustaRevival) Projesi kapsamında Maraş’ın yasal sakinlerine iade edilmesi ile kentin bütününde Maraş’tan Salamis’e kadar uzanan bir alanda nasıl gelişeceğinin planlandığını anlatırken, Maraş’ın tekrar hayata dönebilmesi için askeri bölge kapsamından çıkarılması gerektiğinin de altını çizdi.

Dağlı: Proje hazır

Kıbrıs Sorunu ve Mağusa-Maraş konularında Kıbrıslı Rumlarla özellikle Mağusalı Rumlarla ilişkilerini güçlü tutan Mağusa İnisiyatifi Aktivisti Dr. Okan Dağlı, İki Toplumlu Mağusa İnisiyatifi, (BicommunalFamagustaInitiative) olarak Kapalı Maraş için üzerinde çalışılan Mağusa’yı Canlandırma (FamagustaRevival) Projesi ile gelecekte Maraş’ın yasal sakinlerine iade edilmesi durumunda kentin bir bütün olarak, Maraş’tan Salamis’e kadar uzanan bir alanda nasıl gelişeceği konusunu planlamanın amaçlandığını kaydetti. Özellikle kentteki Doğu Akdeniz Üniversitesi Mimarlık Fakültesinden akademisyenlerin de bu çalışmaya destek verdiğini söyleyen Dağlı, Enkomi, Salamis, StBarnabas, MağusaSuriçi ile Maraş’ın, tarihi ve turistik alanlarıyla beraber büyük bir proje içinde tasarlandığını kaydetti. Dağlı, projenin sonuçlanıp basına tanıtımı yapılmasının ardından kentin geleceği ile ilgili bilgi almak isteyen kişi ve kurumlara sunumlar yapıldığını belirtti.

2-5.jpg

 “Turizm sektörü ve liman 1974 yılının gerisinde”

Güven Artırıcı Önlemler kapsamında Maraş’ın yasal sahiplerine iadesinin sadece Mağusa kentinde değil tüm ada ekonomisini patlatacak bir güce sahip olduğunu söyleyen Dr. Okan Dağlı,  iki toplumun işbirliğini de sağlayacağından dolayı bu açılımın sadece ekonomiye değil sosyal ve siyasi yönleriyle Kıbrıs sorunun çözümüne de ciddi oranda katalizör etki yapacağını kaydetti.  Mağusa kentinin 1974 öncesinde liman faaliyetlerinin yanında turizm sektöründe de  adada liderlik yaptığını ifade eden Dağlı,  turizm ve liman faaliyetleri konusunda  adadaki tüm faaliyetlerin yarısından fazlasının bu kentte olduğunu söyledi. “Ada ekonomisinin itici gücü Mağusa Limanı ve Maraş’tı” diyen Dağlı, “1974 yılındaki savaştan sonra kentte oluşan statükoyla beraber özellikle Maraş’ın hayalet kent durumuna sokulması, kentin bölge ve ada ekonomisine yaptığı katkının tamamına yakınını ortadan kaldırdı” şeklinde konuştu. Busüreçten sonra bölgede işsizliğin hızla arttığını dile getiren Dağlı,  bunca yıl içerisinde ne yeni bir turizm yatırımı yapılabildiğini ne de limanın geliştirilebildiğini savundu. “Tam tersine bu sektörler Mağusa’da oldukça gerileyerek 1974 yılının gerisinde faaliyet gösteriyor” diyen Dağlı, bu iki sektörde yatırımların başka bölgelere kaydığını ve kentin askeri bir garnizon kenti görünüme büründüğünü ifade etti.

Dağlı “1980’lerin ikinci yarısında gelişen Doğu Akdeniz Üniversitesi dışında kentte gözle görülür bir yatırım olmadı” açıklamalarında bulundu.

“Asker adadaki statükonun değişmemesi yönünde direniyor”

Dr. Dağlı, Maraş’ın tekrar hayata dönebilmesi için askeri bölge kapsamından çıkarılması gerektiğinin altını çizdi.  Ancak Maraş’ın şu andaki durumunda bile yapılabilecek işlerin bulunduğunu söyleyen Dağlı, iki yıldır üzerinde durulan fizibilite çalışması için iki toplumlu Mağusa olarak projenin hazırlandığını belirtti. “Kapalı Maraş’a girecek uzman ekipler kentin şu anki fiziki yapısını değerlendirecekler. Kendi alanlarında uzman mühendis, mimar, çevre bilimciler gibi değişik alanlarda bilgi ve görgü sahibi uzmanların kaç günlük bir çalışma yapacağından tutun da, bunun maliyetine kadar kapsamlı bir proje hazırladık ve ilgili yerlere ulaştırdık” diyen Dağlı, iki yıl önce adaya gelen Amerikan Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın da bu öneriyi iki toplum liderine sunduğu halde o günkü Kıbrıs Türk Liderliği’nin bu öneriyi reddettiğini ve uzman ekiplerin Maraş’a girmesini istemediğini savundu.

Bununla birlikte Maraş’ın hemen yanı başında sınırdan teller boyunca giden Derinya Yolu’nun açılması önerisinden bahseden Dağlı, bu projenin de henüz hayata geçmemesini kaydetti. İki toplumun liderlerinin yolun açılmasına karar verdikleri halde yolun şu ana kadar sivil trafiğine açılmadığını belirten Dr. Dağlı, askerin adadaki statükonun değişmemesi yönünde büyük bir direnişi olduğunu söyleyerek “Maraş’ın yanındaki Derinya yolundan geçip kentin güneyine dahi ulaşmak mümkün olamazken, askerin Maraş’tan çekilmesinden bahsedilmesi mümkün değil” dedi.

Maraş için gerekli gayret gösterilmiyor

Mağusa İnisiyatifi Aktivistleri Güven Artırıcı Önlemler kapsamında Maraş’ın yasal sahiplerine iadesi konusunu her seferinde dile getirirken Dr. Okan Dağlı, Mağusalı ve Maraşlılar dışında Kapalı Maraş için yeterli gayretin gösterildiğine inanmıyor. Bu talebin “Bütünlüklü Çözüme” engel olduğunun söylendiğini ifade eden Dağlı, “yarım asırdır süren adadaki bitmek bilmeyen müzakere süreçlerinde hem sonuç alınamamakta, hem de insani bir olgu olan kentin yasal sahiplerine iadesi ve yaşama geri döndürülmesi gerçeği, alınan BM Güvenlik Konseyi kararlarına ve Toplum Liderlerinin geçmişteki uzlaşılarına karşın hala daha mümkün olamamaktadır” şeklinde konuştu. Maraş’ın açılması için ilk adımın kenti çevreleyen kapalı alan içine girilerek fizibilite çalışmasının başlatılması gerektiğini vurgulayan Dağlı, bu konuda iki toplumun sivil toplum örgütleri ve ilgili meslek odaları ile birliklerinin hemfikir olduğunu ancak adadaki statükonun değişeceğinden ürkenlerin, her hangi bir adımın atılmasına karşı olan duruşlarını sergilemeye her hal ve koşulda devam ettirdiğini savundu.