Danirmarkalı ırkçı siyasetçi Rasmus Paludan'ın İsveç'teki Türkiye Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakması Müslümanlar arasında infiale neden oldu.
Provokasyonun ardından konuşan Paludan, amacının Türkiye'ye gol atmak olduğunu, ancak "İşlerin isteği gibi gitmediğini" söylemişti. Yine İsveç basınına konuşan provokatör Paludan ortaya ilginç bir iddia attı.
Kur'an-ı Kerim yakma fikrinin kendisine ait olmadığını öne süren Paludan, İsveçli bir gazetecinin adını verdi.
Aşırı sağcı Stram Kurs partisinin lideri olan Rasmus Paludan, Chang Frick adında bir gazetecinin kendisni yönlendirdiğini söyledi. Frick, Nyheter Idag adında bir internet gazetesinde çalışıyor. 39 yaşındaki muhabir ayrıca 2010 yılında İsveç Demokrat partisinden belediye meclisine seçilmişti.
PROTESTONUN PARASINI FRICK ÖDEDİ
Expressen gazetesine konuşan Chang Frick, Rasmus Paludan'la görüştüğünü doğruladı ancak Kur'an yakma fikri vermediğini öne sürdü. Frick, amacının İsveç'te Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşıtı bir eylem olduğunu söyledi. Frick, "Desteğimin Müslümanları kışkırtmak için değil, Türkiye'ye karşı bir protesto eylemi olduğu konusunda çok nettim." diye konuştu.
İkilinin ortaya çıkan yazışmalarına göre Rasmus Paludan'ın eylemindeki masrafları Chang Frick ödedi. Daha sonra Paludan, gazeteciye Kur'an-ı Kerim'e ihtiyacı olduğunu söyledi. Provokasyonun arkasındaki isim olan Frick ise Kur'an bulamayacağını ama isterse Paludan'a Türkiye Bayrağı temin edebileceği yanıtını verdi.
Frick mesajında, "Eğer onu (Türkiye Bayrağı) yakarsan Kur'an'dan daha fazla sinirleneceklerini düşünüyorum" ifadelerini kullandı. Frick, Türkiye karşıtı eylem için önce Sol görüşlü aktivistlerle iletişime geçtiğini ancak kimsenin bunu kabuletmediğini belirtti.
KUR'AN-I KERİM PROVOKASYONU
Paludan büyükelçilik yakınına polis koruması eşliğinde gitti. Önce elinde Kur'an-ı Kerim'le açıklama yaptı. Ardından Hz. Muhammed'e yönelik hakaret içeren bir karikatür açtı.
Daha sonra da elindeki Kur'an-ı Kerim'i yaktı. Paludan provokasyonunu gerçekleştirdiği anda etrafı polis tarafından koruma altına alınmıştı. Olay anında Paludan çevredeki bazı kişiler tarafından protesto edildi. Paludan skandal eylemin ardından yine polis eşliğinde gölde bekleyen tekneye binerek bölgeden uzaklaştı.
