Genel Sekreter Andros Kiprianu başkanlığındaki AKEL heyetinin, TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun davetlisi olarak Türkiye’ye yapacağı ziyaret tarihinin 23 Ocak olarak belirlendiği bildirildi.

Alithia haberi “¬Andros Kiprianu Ayın 23’ünde Türkiye’de… Çavuşoğlu İle Görüşme” başlığıyla sürmanşetten verdi.

Gazete AKEL heyetinin Türkiye’ye 23 Ocak’ta gideceğini Andros Kiprianu’nun dün, AKEL merkez binasında düzenlenen yeniyıl pastası kesme seremonisinde açıkladığını ve “olabildiğince iyi hazırlanmak için ziyaret öncesinde Başkan Nikos Anastaiadis’le görüşeceğiz” dediğini yazdı.

Habere göre Kiprianu ziyaret tarihinin önceki gün kesinleştiğini belirterek “Bize göre Kıbrıs sorununa doğru çözüm bulunması geleceğe, Kıbrıs’ın ve Kıbrıs halkının perspektifine dair en üst önceliktir, bütün gücümüzü bu yöne aktaracağız” ifadesini kullandı.

Politis “Andros’tan Açıklama… AKEL 23 Ocak’ta Türkiye’ye” başlıklı haberinde 2016’nın iyi bir yıl olmasını dileyen Kiprianu’nun 2015’in yalnız Rum halkı için değil AKEL için de zor bir yıl olduğunu söyledi.

“KENDİ TEZLERİMİZİN DOĞRULUĞUNA İKNA ETMEK İÇİN…”

Kıbrıs sorununa değinirken imalı bir şekilde “DİSİ’nin ve diğer siyasi partilerin Hristofhas hükümetine karşı davranışına bakmaksızın“AKEL olarak, vatansever ve sorumlu bir parti olduğumuzu gösterdik. AKEL doğru yolda olduğunu saptadığı prosedüre destek verdi” diyen Kiprianu şunları da ekledi:
“Kıbrıs Türk liderliğinin tezlerinden dolayı zorluklar ve sorunlar olmasına rağmen yol tektir: kendi tezlerimizin doğruluğuna ikna etme çabasında delilli argümanlarla çetin müzakere yolu”

PROSEDÜRDEKİ SORUN VE ZORLUKLARIN SEBEBİ….

Haravgi’nin “AKEL 23 Ocak’ta Türkiye’de… Konjonktür Çözüm İçin İyi Ama Türkiye Değişmeli” başlıklı haberine göre müzakere prosedüründe  birçok sorun ve zorlukla karşılaştıklarını söyleyen Kiprianu zorluk ve sorunların sebebinin –kendi ifadesiyle- “Türk uzlaşmazlığı ve Kıbrıs Türk liderliğince ortaya konulan tezler olduğunu”  savundu.

Kiprianu Kıbrıs Türk tarafınca ortaya konulan tezleri “uzlaşılan çerçevenin dışında ve bizim tarafça kabul edilmesi mümkün olmayan tezler” diye niteledi.

“MÜZAKERELERİN KADERİNİ MÜLKİYETTEN ÇIKACAK SONUÇ BELİRLEYECEK”

Gazete AKEL Kıbrıs sorunu sorumlusu Tumazos Çelebis’in dün RİK’e yaptığı açıklamada  “müzakerelerin kaderini mülkiyetteki müzakerelerin sonucu belirleyecek. Yakınlaşma yörüngesine girebilirsek, Garantiler ve Toprak konularında da ilerleyebileceğiz” dediğini yazdı.

Habere göre mülkiyette ilerleme olmazsa garantiler ve toprak başlıklarının da derinlemesine görüşülemeyeceği kanaatini ortaya koyan Çelebis “Türkiye’nin malum çıkarları şu anda Kıbrıs sorununun çözümünü şart koşuyor ancak konjonktür tek başına yeterli değil” dedi.

Çelebis güvenlik meselesine değinirken ise  “Ankara, 1960’taki gibi garantiler ile  Kıbrıslı Rumların çözüme evet demesinin söz konusu olmadığını anlamalı” ifadesini kullandı.

“AKEL’İN TÜRKİYE’YE MESAJI”

Aynı gazete “AKEL’in Türkiye’ye Mesajı” başlıklı başyazısında AKEL’in, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Türk yetkililerle çözüm perspektiflerini görüşmek üzere Türkiye’ye davetini kabul ederek “Türkiye’ye  nüfuz yönündeki yolu açmış olduğu, Türkiye’nin  samimi çözüm iradesinin ardına partizan çıkarlarını gizlemeyen tek siyasi gücü dinleyecek olmasının bile, Rum halkı açısından zafer olduğu” görüşünü ortaya koydu, özetle şunları ekledi:
“Türkiye  ve Kıbrıs sorununun diğer oyuncuları AKEL’in çözüm arayışlarında özlü rol oynadığını ve  çözümün uygulanmasında da önemli rol oynayacağını çok iyi biliyor. Çünkü diğerleri yeniden yakınlaşma yaklaşımına ‘iyi Türk ölü Türktür’ politikasıyla cevap verirken AKEL Kıbrıslı Türk vatandaşlarımızla birlikte çalışıyor ve işbirliği yapıyor.

AKEL çözüm çabasındaki ritmi üstlenirken, Kıbrıs Türk tarafınca ortaya konulan, kabul edilmesi mümkün olmayan tezler ve zorlukların altını da çiziyor.

Yani,  çözüm uğruna çözümü kabul etmeyeceği, ilkelere dayalı tezlerde iki toplum arasında ve uluslararası toplumda uzlaşılmış ilkelere dayalı çözümde sonuna kadar ısrar edeceği mesajını veriyor. AKEL’in Çavuşoğlu’nun davetine cevabından çıkan en önemli mesaj budur.”