AKEL, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’i İsviçre’deki görevinde başarısız olmakla; DİSİ de, AKEL’i gittikçe Nikolas Papadopulos’un çizgisine girmekle suçladı.

Haravgi’nin “Türkiye’yi Sanık Sandalyesine Oturtmayan İcraatlar… Bugünkü Korkunç Manzara Başkan’ın Gerilemeleriyle İlgisiz Değil” başlıklı haberine göre, AKEL, Anastasiadis’in icraatları nedeniyle,  “müzakere süreci boyunca sergilediği tavır” nedeniyle “Türkiye’nin ifşa olmak yerine uluslararası  toplumdan ödül topladığı” görüşünü ortaya koydu.

AKEL Polit Büro üyesi  Hristos Hristofidis, partisinin tutumunu ortaya koyarken “Başkan Anastasiadis  İsviçre’de yaptığı icraatların doğru olduğunu, bütün sorumluluğun da Türkiye’ye ait olduğunu düşünüyor, ancak uluslararası toplumun olguları okuması bunu yansıtmıyor, uluslararası toplum olguları Kıbrıs Rum tarafıyla aynı şekilde okumuyor” dedi.

“Kritik” diye nitelediği Kıbrıs sorununun bu aşamasında “Türkiye’nin  eleştirilmesi ve baskı görmesi gerektiğini” iddia eden Hristofidis, AKEL’in Anastasiadis’in icraatlarına itirazının  ana çekirdeğinin de bu olduğuna dikkat çekti.

Hristofidis Crans Montana’ya “doğru bir çözüm bulmak” ana hedefiyle gittiklerini, ikinci hedeflerinin ise “doğru” diye nitelediği bu çözüme engel olması halinde “Türkiye’nin bedel ödemesi için bunun uluslararası toplumun gözünde sarih olması”  olduğuna işaret etti, şunları söyledi:

“Ne doğru çözüme ulaştık ne de Türkiye uluslararası toplumun gözünde  tek suçlu oldu. Her iki ana hedefimizde de maalesef başarısız olduk, tıpkı Guterres çerçevesini bu hedef doğrultusunda değerlendirmede başarısız olduğumuz gibi.”

Kıbrıs sorunundaki bugünkü manzarayı “korkunç” diye niteleyip bundan, Anastasiadis’in icraatlarında son aylardaki gerilemelerinin de ilgili olduğu görüşünü ortaya koyan Hristofidis, Türk tarafı -“B planını” diye tabir ettiği-  kendi adımlarını atarken Anastasiadis’in tutanak arayışında, BM ile çatışmada ve beceriksiz açıklamalar peşinde olduğunu, Türk tarafınınkilere karşı  bir planları bulunmadığının da ortada olduğunu kaydetti.

DİSİ Basın Sözcüsü Prodromos Prodromu ise, AKEL’e cevap açıklamasında;  Anastasiadis’in Crans Montana’da  yanlış icraatta bulunmadığını, çözümün Türkiye’nin  garantilerin kaldırılmasını ve askerin çekilmesini kabul etmemesi nedeniyle bulunmadığını savundu.

AKEL’in Türkiye’nin uluslararası toplum tarafından sorumlu tutulmadığı eleştirisine karşılık da  Prodromu,  “AKEL düne kadar  Başkan’ı, İsviçre’ye çözüm için gitmemekle suçluyordu, şimdi ise sorumlunun Türkiye olduğunu söylüyor. AKEL’in iddiası hangisidir?” dedi.

Prodromu AKEL’in “B planı” ile ilgili  eleştirileri ile git gide Nikolas Papadopulos’un yaklaşımlarıyla aynı çizgiye girdiğini söyledi. 

RUM SÖZCÜ

Haberi “DİSİ-AKEL Çöküş Kavgası” başlığıyla aktaran Alithia, Rum Sözcü Nikos Hristodulidis’in Crans Montana’da cereyan edenlerle ilgili çeşitli partilerden gelmeye devam eden eleştirilere yazılı cevap verdiğini kaydetti.
Habere göre Sözcü, “hem gerçek olmayan olgulara dayandığını hem de çelişkili olduğunu” belirttiği eleştirilerin partizan, seçimlere dönük ve diğer maksatlar taşıdığını kaydetti.

Hristodulidis, yeni strateji isteyen partileri “ne tür bir çözüm başarmak istediklerini” açıkça söylemeye, diğerlerini de “Güvenlik ve Garantiler başlığındaki tezlerini ve bu konudaki Türk tezleriyle ilgili görüşlerini ortaya koymaya” çağırdı.

Politis AKEL-DİSİ kavgasıyla ilgili haberini “AKEL Başkan’ın Politis’e Söyleşisini Anastasiadis’in Crans Montana’daki İcraatlarını Gündeme Getirerek Yorumladı… Çözümsüzlük Konusunda Türkiye’ye Sorumluluk Yüklenmedi… Hristofidis: Uluslararası Toplum Sorumluluklar Konusuna Farklı Bakıyor” başlığıyla aktardı.

Fileleftheros “Derinde De Başkanlık Seçimleri… İç Cephede Kıbrıs Sorunuyla İlgili Yüksek Perdeden Çatışma… AKEL ve DİKO  Anastasiadis’e Saldırdı, DİSİ de Meydan Okudu” başlığını kullandı.