Rum Meclisi Göçmenler Komitesi Başkanı Skevi Kukuma’nın, dün gerçekleştirilen toplantıda, Komite tarafından “işgal altındaki bölgelerde kalmış olan Girne ve Mağusa tapu defterlerinin Kıbrıs Cumhuriyeti’ne teslim edilmesi için, müzakerelerde bu yönde bir talepte bulunması amacıyla”, Rum müzakereci Andreas Mavroyannis’e mektup gönderileceğini söylediği haber verildi.

Haravgi gazetesi “İşgal Altındaki Bölgelerde Bulunan Beyan Edilmemiş ve Tartışmalı (İhtilaflı) Mülklerde Hak İddia Ediyorlar” başlıklı haberinde, iki kere beyan edilmiş mülklerle ilgili sorununun, dünkü Komite toplantısında ele alındığını yazdı.

Rum Tapu-Kadastro Dairesi’nin “resmi verilerine” dayanarak, şu an KKTC’deki özel mülklerin yüzde 3’ünün “tartışmalı” olduğunu yazan gazete, “tartışmalı” arazilerin gerçek rakamının ise 8 bin 387 olduğunu kaydetti.

Yüzde 2,5’lik bir oranın ise beyan edilmemiş mülklerle alakalı olduğunu yazan gazete, “Girne ve Mağusa tapu defterlerinin Türk işgali sırasında kaybolmuş olmasından ötürü sorunun kronikleştiğini” belirtti.

Rum Tapu-Kadastro Dairesi Müdürlüğünün ise “tartışmalı” mülklerle ilgili herhangi bir pozisyon alamadığını kaydeden gazete, böylece mülk sahiplerinin, aralarındaki anlaşmazlıkları çözmek için mahkemelere gönderildiklerini ifade etti.

Rum kesiminde bulunan “Zararın Eşit Paylaşımı Kurumu’nun” da benzer bir sorunla karşı karşıya olduğunu yazan gazete, aynı araziyi iki kişinin ipotek etmek istediği durumlar olduğunu belirtti.

Gazeteye göre bahse konu kurumun sözcüsü, böyle bir durumda mülkün ipotek verilmediğini ve muhtemel mülk sahiplerinin de mahkemeye gönderildiklerini ekledi.

Alithia gazetesi ise “İşgal Altındaki Bölgelerdeki Mülkler… Yüzde 6’lık Bir Oranın Mülkiyeti Belirsiz” başlıklarıyla yayımladığı haberinde, Rum Meclisi Göçmenler Komitesi üyelerinden, DİSİ partisinin “Girne” bölgesi milletvekili Mariella Aristidu’nun açıklamasına yer verdi.

Gazeteye göre Aristidu açıklamasında,  KKTC’dei bulunan tartışmalı mülkler konusunda ortaya çıkan meselenin, gerek bu mülklerde hak iddia eden kişiler, gerek Kıbrıs sorununun olası çözümünde, mülkiyet konusunda sorunlara yol açacağını öne sürdü.

Konuya müdahil taraflar ile özellikle de yetkili devlet birimlerinin, çözüm bulunması için bu meseleye ciddi şekilde kafa yormaları gerektiğini ifade eden Aristidu, sözlerinin devamında, Rum Tapu ve Kadastro Dairesi’nin “resmi” verilerine dayanarak, KKTC’deki Rum mallarının toplamının neredeyse yüzde 6’sının sahibinin belirsiz olduğunu dile getirdi.

Gazete bir diğer ifadeyle bunların “iki kere beyan edilmiş mülkler ile (sahipleri ölüp mirasçıları bilinmeyen ya da sahipleri göç edip mülklere ilgi göstermemiş ve/veya çeşitli sebeplerden bunlara kayıtsız kalmış olmalarından ötürü) hiç beyan edilmemiş mülkler” olduğunu izah etti.

Araştırma verilerine göre, KKTC’de bulunan “tartışmalı” (iki kere beyan edilmiş) Rum mallarıyla ilgili 8 bin 387 durum bulunduğunu yazan gazete, bu rakamın KKTC’deki Rum mallarının toplamının yüzde 3’üyle alakalı olduğunu, öte yandan yüzde 2,5’lik oranı aşan 8 binden fazla mülkün de beyan edilmemiş olduğunu yineledi.

Gazeteye göre, Aristidu, hiç kimsenin, “tartışmalı” bir mülkün kime ait olduğunu teyit edecek pozisyonda olmadığını da söyledi.

Gazeteye göre, Rum Meclisi Göçmenler Komitesi’nin, Güven Yaratıcı Önlemler (GYÖ) çerçevesinde, Kıbrıs Türk tarafından “işgal altındaki bölgelerde kalmış olan Girne ve Mağusa tapu defterlerini talep edilmesi için” Rum müzakereci Andreas Mavroyannis’e mektup göndermeye karar verdiğini de ifade eden Aristidu, böyle bir şeyin olması durumunda, “tartışmalı” mülklerle ilgili birçok mesele ve sorunun çözüleceğini sözlerine ekledi.

Fileleftheros gazetesi ise “8 Bin 500 Tartışmalı Arazi… Neyin Kime Ait Olduğu Konusunda Hak İddia Edenler Arasında Kavga” başlıklı haberinde, dün gerçekleşen Rum Meclisi Göçmenler Komitesi toplantısında, Rum Tapu-Kadastro Dairesi adına konuşan Haralambos Haralambus isimli memurun açıklamalarına yer verdi.

Gazeteye göre Haralambus, açıklamasında, beyan edilmemiş mülkler arasında devlete veya Kiliseye ait olan mülkler bulunduğunu ifade etti.

Dün gerçekleşen Komite toplantısında ortaya çıktığı üzere, Kıbrıs Türk Barış Harekâtı’nı izleyen yıllarda, mülklerini beyan etmek için tapuya gidenlerin rakamının çok az olduğunu anlatan gazete, çoğu kişinin Rum kesiminde kalışlarının geçici olduğunu ve her şeyin birkaç aya çözüleceğini düşündüklerini aktardı.

Devamla, devletin “işgal bölgelerindeki arazi sahiplerinden” beyan edinme konusundaki ilk çabasının 1976 yılları civarında olmasının bunu kanıtlar nitelikte olduğunu da yazan gazete, Haralambus’un, KKTC’deki mülklerin ilk kaydı sırasında muhtarlar, hak sahipleri veya korucuların bunlarla ilgili dile getirdikleri durumların göz önüne alındığını ifade etti.

Haralambus hak sahiplerinin çoğunun da göç etmesinden dolayı, bunların mülklerinin belki de hiç beyan edilmediğini ekledi.

“Tartışmalı” mülklerle ilgili konunun çok karmaşık olduğunu yazan gazete, örneğin Kıbrıs’ı terk etmiş ve mülkünün adına kayıt edilmesini talep etmemiş bir kişinin, tartışmalı bir mülk ise, şu an bu mülkü adına kaydettiremeyeceğini ve bunu yalnızca mahkeme aracılığıyla talep edebileceğini belirtti.

Gazeteye göre Tapu Dairesi memuru bunun üzerine devamla, böyle bir şeye müsaade edilmesi durumunda, şu an yüzde 2–3 civarında olan tartışmalı mülklerin, yüzde 203’lere çıkacağını öne sürdü.

“Tartışmalı” mülklerle ilgili sorununun Rum kesimindeki “Zararın Eşit Paylaşımı Kurumu’nun” faaliyete başlamasıyla ortaya çıktığını da yazan gazete, “Krediler Anlaşmazlığa Yol Açtı” ara başlıklı haberinde, tartışmalı mülklerle ilgili sorununun, bunların pratik kullanım kazandıkları ve bunun da mülklerin, mülk sahiplerinin kredi almaları için bunları “Zararın Eşit Paylaşımı Kurumuna” ipotek edebileceklerine odaklandığı zaman ortaya çıktığını kaydetti.

Gazete, “herhangi bir göçmenin kredi almak için ortaya koyduğu arazinin, başka bir kişi tarafından hali hazırda beyan edilmiş olduğunun ortaya çıkmasıyla, kavgaların başladığını” ekledi.