80 hamile ile yapılan çalışmalar doğrultusunda araştırmacılar, fetüslerin cinsiyetlerine göre salgıladıkları sitokin (bağışıklık sistemi ile ilgili proteinler) miktarında değişimler olup olmadığını gözlemledi. Araştırmanın başındaki Amanda Mitchell, çalışmanın bekledikleri farklılıkları ortaya koymasa da, daha ilginç şeyler ortaya koyduğunu ifade etti ve “yaptığımız araştırmalar sonucunda kız bebek taşıyan anne adaylarının bakteriye maruz kalması durumunda daha fazla proinflamatuar sitokine rastlandı” dedi. Yani kız bebek taşıyan annelerde, erkek bebek taşıyan annelere kıyasla bağışıklık sistemlerine herhangi bir zorlanma olduğu taktirde daha yüksek bir enfeksiyon reaksiyon görülüyor.

Konuyu daha iyi anlamak için deneyde bulunan annelerden birinin hikayesine bakmaya ne dersiniz?

Deneydeki anne adayı, ikinci çocuğuna hamileydi ve çocukluğu boyunca alerjilerden yakınmıştı. Büyüdükçe alerjik reaksiyonları da kaybolmuş gibiydi ancak ikinci hamileliğiyle birlikte bütün alerjileri geri dönmüştü.

Anne adayı yaşadıklarını şu cümleyle özetliyor: “İkinci bebeğime hamile kaldığımda, alerjik reaksiyonlarımın sanki yeniden doğduğunu ve alevlendiğini hissettim.” Burada ilginç olan bir şey yok çünkü çoğu anne adayı hamileliği boyunca alerji benzeri belirtiler gösterebiliyor. Onu özel yapan şey ise ilk çocuğuna hamileyken hiç alerjik reaksiyon göstermemiş olması...

İki gebeliği de tamamen farklıydı. Başka besinlere aşeriyor, başka şekillerde sabah bulantıları yaşıyordu. Evet, hamileliklerin hepsi birbirinden zaten farklıdır ama bu çalışmada anne adayının başına gelenler özellikle kız bebek taşıdığı için yükselen enflamasyon miktarını göstermesi açısından fazlasıyla önemliydi. Bu artış sadece ağrı ve yorgunluk gibi hastalığa bağlı semptomları tetiklemekle kalmıyor aynı zamanda astım gibi birtakım tıbbi durumları da tetikliyordu.

Kız bebek taşıyan anneler bunu daha çok yaşıyor
 

Ulaşılan bu sonucun değişmesi çok mümkün olmasa bile Mitchell’e göre rahat bir hamileliğin hangi cinsiyeti taşıyorsanız taşıyın en önemli anahtarı sağlıklı kalmak için elinden geleni yapmak... “Sağlıklı bir bağışıklık sistemini desteklemek her zaman önemli. Örneğin, düzenli egzersiz yapmanın bağışıklık sistemine olumlu etkileri kanıtlandı. Bununla birlikte sağlıklı beslenmenin, yemek yeme düzenine yeşil yapraklı sebzeler eklemenin, meditasyon gibi aktiviteler yapmanın önemi de biliniyor. Elbette ki yeme içme düzeninizi değiştirmeden veya egzersiz yapmaya başlamadan önce mutlaka hamileliği takip eden doktora danışmak gerekir” diyor Mitchell.