Merhaba sevgili okurlar,

Ben doktor İbrahim Azimli ve bugünkü yazımda sizlere bir kornea hastalığı olan keratitleri anlatacağım.

Peki kornea nedir?

Kornea, insanın görmesini sağlayan gözün optik penceresidir. Korneanın saydam olması sayesinde göz hekimi göz içindeki yapıları görebilir. 43 diyoptri kırma gücüyle kornea gözün en önemli kırıcı ortamıdır.

Kornea sürekli mikroplara ve çevresel etkenlere açık olması nedeniyle gerekli olan bir takım savunma mekanizmalarına sahiptir.

Refleks olarak göz kapatma.

Gözyaşı sıvısının yıkayıcı etkisi.

Kornea epiteli bir önleyici bariyer yaratır.

Epitel hızlı ve tam olarak kendini yeniler.

Keratit nedir?

Keratit kornea dokusunun iltihaplanması anlamına gelir. Doğal olarak saydam olan kornea dokusu keratit nedeniyle bulanıklaşabilir, incelebilir hatta delinebilir.

Keratit etkenleri şunlardır:

Bakteriler

Virüsler

Mantarlar

Akantamoeba

Bakteriyel keratit:

Tüm kornea enfeksiyonlarının 90%’dan fazlasına bakteriler neden olmaktadır.

Birçok bakteri epitel intakt kaldığı sürece korneaya giremez. Sadece gonokoklar ve difteri bakterileri intakt kornea epitelini geçebilir.

Semptomlar:

Hastalar orta ya da şiddetli ağrı, ışık çakması, görme azalması, göz yaşarması ve akıntıdan şikâyet eder. Pürülan akıntı bakteriyel keratitler için tipiktir; viral keratitler de sulu akıntı meydana gelir.

Tedavi:

Delinme riski nedeniyle, herhangi tipte bir kornea ülseri bir göz hekimi tarafından tedavi edilmesi gereken acil bir durumdur.

Kornea dan kültür sonuçları alınana kadar çoğu bakterilere karşı geniş bir etki spektrumu olan topikal antibiyotiklerle tedaviye başlanır. Bakteriyel keratit başlangıçta göz damla ve pomatları ile ayaktan tedavi edilebilir.

İlerlemiş bir ülser, yani kötü bir klinik seyir, hastanın tedaviyi iyi uygulamadığını düşündürür. Bu olguların hastaneye yatırılarak tedavi edilmesi gerekir. Eğer antibiyotikler işe yaramaz ise ya da durum daha kötüye gider ise cerrahi tedavi gerekebilir.

Viral keratit:

Viral keratit sıklıkla aşağıdaki etkenlerle oluşur:

Herpes simpleks virüs

Varisella-zoster virüs

Adenovirus

Herpes simpleks keratiti kornea ülserinin yaygın nedenlerinden biridir. Toplumun yaklaşık 90%’ ı herpes simpleks virüs taşıyıcısıdır. Yaygın bulunan bu virüsün tipik bir özelliği genellikle kendiliğinden iyileşen primer enfeksiyonun fark edilmeden geçmesidir. Bu virüs vücutta kalır ve immün sistemimiz zayıfladığında bu virüs tekrardan aktive olur. Kornea enfeksiyonu daima bir nükstür. Nüksler, dış etkilerle (ultraviyole ışını gibi), stres, genel immun yetmezlik, ateşli enfeksiyonlarla tetiklenebilir.

Herpes simpleks keratit genellikle çok ağrılıdır ve ışık çakması, göz yaşarması ve kapakların şişmesi ile birliktedir. Bulguların yerine göre, örneğin kornea merkezinde epitelit olduğunda, görme azalabilir.

Mantar (Mikotik) keratit:

Mikotik keratit önceleri hemen sadece çiftlik işlerinde çalışanlarda görülen çok nadir bir durumdu. Ancak antibiyotikler ve steroidlerin gereksiz ve fazla kullanımı neticesinde bu klinik sendrom çok daha sık görülür oldu.

En sık karşılaşılanlar Aspergillus ve Kandida albikanstır. En sık oluş mekanizması bir ağaç dalı gibi mantarla infekte organik bir materyal ile yaralanmadır.

Genellikle hastaların hafif semptomları vardır.

Akantamoeba keratiti:

Nadir bir keratit tipidir. Eskiden muhtemelen çok nadir olarak tanı konurdu.

Akantamoeba bir protozondur. Enfeksiyonlar genellikle kontakt lens kullanıcılarında, özellikle travma ve sauna gibi nemli ortamlarla ilişkili olarak ortaya çıkar.

Hastalar şiddetli ağrı, ışık çakması ve göz yaşarmasından yakınır.

Bu yazımda sizlere korneanın bir inflamasyonu olarak tanımlanan keratit hastalığını anlatmaya çalıştım. Çeşitli enfeksiyon etkenleri maalesef keratitlere sebep olmaktadır ve bizim bu etkenleri kültürler alıp düzgün bir şekilde tedavi etmemiz gerekmektedir. Özellikle artan kontakt lens kullanımı ile akantamoeba keratiti dikkat edinilmesi gereken bir konu olmuştur.

Haftaya yeni konular ile görüşmek dileğiyle.

Sağlıkla kalın.