TC Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından piyasalara, "Panik yapmaya gerek yok, sakin olmak lazım. Çok hızlı bir şekilde işimizin başına döndük. Olağanüstü bir durum olsaydı bugün piyasalar açılır mıydı?" mesajını verdi.

Şimşek, Bloomberg HT'de katıldığı programda, darbe girişimi sonrası piyasalara yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye'nin demokrasisinin güçlendiğini, siyasi istikrarın pekiştiğini, makro ekonomik temellerinin sağlam olduğunu vurgulayan Şimşek, "Biz bir kâbus, kötü bir rüya gördük ama çok kısa sürdü ve geride kaldı." dedi.

Milletin, toplumun bütün kesimlerinin bu darbe girişimine karşı sağlam durduğunu dile getiren Şimşek, "Gerek Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, bizlerin tabii ki sahada olması, gerek bütün toplumun bu sağlam duruşu sayesinde, aslında dünyada eşi benzeri görülmemiş bir durum yaşandı. Elinde silah olmayan halk, milletimiz, eli silahlı ihanet şebekesine karşı büyük bir başarı sağladı. Ben ordumuz içerisinde asla ve asla genel anlamda, bunun tasvip edilmediği kanısındayım. Nitekim birçok yerde de bu sağlam duruş sergilendi ve bu başarısız oldu." diye konuştu.

Şimşek, bundan dolayı değişen bir şeyin söz konusu olmadığını ifade etti.

OECD Genel Sekreteri Angel Gurria ile cuma günü Türkiye raporunu değerlendirdiklerini anımsatan Şimşek, "Rapor ne diyor ? 'Türkiye güçlü bir büyüme hikayesi' diyor. OECD ülkeleri arasında en güçlü performansı son yıllarda gösteren ve önümüzdeki dönemde de bu güçlü büyüme performansı devam edecek' diyor." dedi.

"PANİK YAPMAYA GEREK YOK, SAKİN OLMAK LÂZIM"

Türkiye'nin birtakım yapısal sorunları olduğunu ancak onları çözmeye yönelik de yapısal reform gündeminin bulunduğunu vurgulayan Şimşek, "Onun için mesajımız çok açık ve net. Panik yapmaya gerek yok, sakin olmak lazım, çok hızlı bir şekilde işimizin başına döndük. Olağanüstü bir durum olsaydı piyasalar açılır mıydı?" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye ekonomisinin, toplumunun genel anlamda büyük bir direnç gösterdiğini anlatan Şimşek, ekonominin başarılı bir şekilde birçok badireden ve stres testinden geçtiğini hatırlattı. Şimşek, "Türkiye'de değişen tek şey varsa, o da demokrasimiz daha da güçlendi. Değişen tek şey varsa bir bütün olarak muhalefetiyle iktidarıyla demokrasiyi sahiplendik. Dolayısıyla toplumsal uzlaşmanın da zemini güçlendi. Yani içeride de tansiyon o anlamda düştü. Tabii ki bu ihaneti yapanlara gereken ceza verilecek hukuk sistemi içerisinde gerekenler yapılıyor. Burada tereddüt yok ama bu da aslında sistemi güçlendiriyor" ifadelerine yer verdi.

"DARBE GİRİŞİMİNİN EKONOMİYE ETKİSİ CÜZİ VE KISA SÜRELİ"

Başarısız darbe girişiminin etkilerini ikiye ayırmak gerektiğini belirten Şimşek, bunlardan birincisinin siyasi etkileri olduğunu söyledi. Şimşek, şöyle devam etti:

"Yani Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile hükümetimiz arasında ülkenin gidişatı konusunda bir fikir ayrılığı olduğu için mi? Burada bir paralel ihanet şebekesi var ve onlar ağustos Yüksek Askeri Şura'da temizlenebileceklerini düşünerek, bunun önünü almak üzere bir darbe girişiminde bulundular. Dolayısıyla ülkenin gidişatına ilişkin, terörle mücadeleye ilişkin gerek hükümetimiz gerekse genel anlamda TSK arasında bir görüş ayrılığından kaynaklanmamıştır. Sadece TSK birimlerine değil, birçok devletin birimlerine bunlar girmişler. Dolayısıyla burada temel konu şu, başarısız bir darbe girişimi sonucunda Türkiye'de siyasi istikrar pekişmiştir, zayıflamamıştır, demokrasimiz güçlenmiştir, zayıflamamıştır. Toplumumuzda var idiyse gerilimler azalmıştır, artmamıştır"

Şimşek, böyle bir ortamda, toplumsal uzlaşıyla memleketin önünü açacak reformlar yapmanın daha kolay olduğuna dikkati çekti.

Bu girişimin ekonomiye etkilerine de değinen Şimşek, şunları kaydetti:

"Çok kısa vadede turizm kanalıyla çok cüzi, geçici birtakım etkiler yaşanabilir, çünkü dışarıdaki algı, daha iyi yöneteceğiz inşallah ama dışarıdan bakış biraz farklı olabilir. Onun dışında kalıcı bir etki olamaz. Türkiye ekonomisi zaten yılın ilk çeyreğinde yüzde 4,8, ikinci çeyreğinde de güçlü büyümeye devam ediyor, rakamlar onu gösteriyor. Türkiye rahat bir şekilde bu sene yine Avrupa'da OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülkelerden biri olacak. Çok cüzi, kısa süreli bir etki olsa dahi aşağı yönlü, risk anlamında bu sınırlı kalır. Neden? Çünkü, biz akşamları meydanlardayız, festival var, şölen var, o hava var, gündüzleri de işimizin başındayız. Aslında o meydanlara çıkan kardeşlerimiz de aynı şekilde. Cuma gününden bu yana bir kısa süren kötü bir rüya gibi geliyor bana, ekonomiye etkisi o anlamda sınırlı."