Sosyal medya hayatımızın vazgeçilmezi; bunu hepimiz biliyoruz. Önemli önemli nokta; internette ele güne rezil olmadan nasıl fenomen bir isim haline gelirsiniz? Bazıları çok basit, bazıları da çok gerekli 16 altın kural sizi bekliyor... Bol ‘like’li, çok “retweet”li günler dileriz.

Özgün olun, kopya çekmeyin

Herşeyden önce sizin hoşunuza gitse de internette sizden önce popüler olmuş, takipçisi 30 bin olmuş birinin özlü sözünü sizinmiş gibi yansıtmayın. Çünkü, sizin de takipçi listenizde diğer kişiyi takip eden onlarca kişi olabilir. Rezil olursunuz. Özgün olun. Hoşunuza gitmişse, kaynak göstererek paylaşın veya retweet edin. Ama dozunda bırakın, her gördüğünüz tweeti paylaşmayın.

Klişe Tweetler atmayın, çok Retweet yapmayın

Sonra herkes aynı yazıyı ya da tweet'i paylaşıyor. Daha sonra da bilileri çıkıp “Mal Tweetler” adı altında bir hesap oluşturup teşhir ediyor. İnanın “Mal Tweetler” tarzı hesaplar tarafından RT edilmek istemezsiniz. Bu durum avnı zamanda takipçi sayınızda da ciddi düşüşler sağlıyor

Sürekli alıntılama yapmayın

O söz çok güzel olabilir ve Bukowski de yaşasaydı kesinlikle fenomen olurdu ama her gün Mevlana, her gün Bukovvski, her gün Demet Akalın... Nereye kadar... Yapmayın, yapanları kınayın...

Tüm Yılmaz Özdil yazılarını paylaşmayın

Yılmaz Özdil gazetede bir okunuyorsa internette 100 okunuyor. Bunu herkes biliyor. Size uygun yazıyor olabilir, çok beğeniyor da olabilirsiniz ama her gün paylaşmıyoruz. Beğenen zaten okuyor ama beğenmeyen senin yüzünden her dakika görmek zorunda değil. Arada paylaştığında önemli bir şey olduğunu düşünürler ama her gün yaparsanız o artık sıradan ve sıkıcıdır.

Holigan olmayın

İnternetin en itici ve en çok takipçi, arkadaş, kaybettiren olayıdır. Herhangi bir takımın tribün lideri değilseniz bunu yapmanıza gerek yok. Takımınızı çok seviyorsunuz anladık ama ne gereği var holiganlaşmanın. Listenizdeki kadınların yüzde 97.4‘ü zaten futboldan hoşlanmıyor ve sevmiyor. Sizden hoşlanan kızların tüm hesapınızı ilk açtığınız güne kadar incelemeyecek mi sanıyorsunuz; göreceği şey ne olacak? "Ne para, ne araba, ne manita.... Çok da fifi bu dünyaaaaa... " diye holigan tweetlerinden daha yolun başında sıkılacaklar. Ve sonuç Unfollow...

Yersiz küfür etmeyin

Arada sırada küfür edebilirsiniz kimsenin buna bir itirazı yok ama her dakika küfrediyor yerli yersiz saldırıyorsanız hiç hoş değil. Takipçilerinizin sadece arkadaşlarınızın kalması bile mi dikkatinizi çekmedi? Hem neye kime küfür ediyorsunuz, beğenmediğiniz dünya sistemine... Fakat, o dünya sisteminin bir parçası olarak sokağa çıkıyorsunuz. Oldu mu? Olmadı...

Çok bol mention’lı konuşmayın

Sürekli birbirinize mention yapmayın, anladık çok seviyorsunuz çok iyi arkadaşsınız ama biz aynı mekanda olduğunuzu biliyoruz yan yanasınız onu da tahmin ediyoruz ne gereği var mention atmanın? Şunu unutmayın, takipçilerin merak ettiği düşünceleriniz, hayata karşı duruşunuz ve yaptıklarınızda. Dostlarla geyik muhabbetiniz değil.

Sürekli arabesk video müzik paylaşmayın

Lütfen ajitasyon da bir yere kadar. 80?li yıllarda değiliz. Artık kimse Küçük Ceylan’ın ağlak sesini, Kahtalı Mıçı’nın uzun havalarını dinleyerek efkarlarınmak istemiyor. Öte yandan internet kesinlikle efkar dağıtma yeri değildir. Baştan kaybedersiniz.

Ne gündemden uzak kalın ne de aşırı radikal olun

Facebook'tan Twitterdan memleketi kurtarmaya çalışanların halini görüyorsunuz. Kampanyalar yapılsın destek oluşturulsun ama bir hashtag ile memleket kurtarılamayacağını öğrendik herhalde. Her kampanyanın yılmaz savunucusu, her hastag’in TT yapıcısı olmayın. Profil fotoğrafınız her gün bir kampanya için değişmesin.

Bilmeden her mevzuya atlamayın, sazan olmayın

Kesinlikle bilmediğiniz mevzulara Google’dan bakarak atlamayın. Böylelerine “Google sazanı" diyorlar. Sonra da internette sizin geyiğinizi çeviriyorlar. Hele hele popüler bir yazar olma yolunda ilerliyorsanız, o an kariyeriniz biter. “Hadi, muck, byeeee” derler adama...

Foursquare ve check in olayını abartmayın

Bu olayı abartmanın görgü kurallarında adı “görgüsüzlük" olarak geçiyor. “Aman efendim, şimdi buradayım", “Yok efendim şimdi şuradayım"... Aslında nerede, ne yaptığınızı, kimsenin bilmesine luzüm vok.

Sürekli anlam yüklü fotoğraflar paylaşmayın

Arkanızda güneş batıyor, siz de engin denize gözlerinizi dikmişsiniz. Karizmayım ben diye fotoğraf çektirmişsiniz ve o fotoğrafın üzerine çizgi roman yazı karakteriyle “Sensiz .. Asla”, “Gitme”, “Yaralı Kovboy” diye not düşmüşsünüz. Olacak iş değil. Genel olarak üzerinde yazı olan fotoğraf paylaşmayın. Gün batımı manzarası üzerine şiir yazıp göndermeyin. Hatta en az üç, en fazla beş fotoğrafınız profilinizde olsun. Hele ki düğün, dernek, kına gecesi fotoğraflarından bahsetmiyoruz bile...

Aşırı olmayın, karşınızdakileri korkutmayın

Özellikle takipçilerinizin veya arkadaşlarınızın sizinle aynı fikirde olması gerekmiyor. Onların fikirlerine katılmıyor olabilirsiniz ama saygı duymalısınız. Karşı tarafın paylaşımlarına aşırı tepki göstermek sadece onu değil tüm listesini etkiliyor. 

Kedi kedi kedi

Günümüz ibariyle dünya kedi nüfusunun 10 katı kedi fotoğrafı internet aleminde kah Twitter’da kah Facebook’ta arzı endam edivor. Üç Instagram fotoğrafında bir kedi paylaşan biri aileden bile dışlanabilir.

Tanımadığınız insanlara asılmayın!

Çok umutsuz bile olsanız yapmayın... Belirli bir yaşı geçtiyseniz hele inanılmaz ezik duruvor. Bu da hali hazırda kalan son karizma parçalarınızı bile yok eder. Sonuca ulaşma şansınız ise yok denecek kadar az. Ulaşabiliyorsamz zaten normalde de ulaşabilirsiniz ne gerek var.

Az ve öz

Sürekli paylaşımda bulunmak can sıkıntısından başka bir şey değil. Listenizdeki takipçilerinizi utandırıyorsunuz. Karizmanın yolu cool olmaktan geçer. Az konuşun, öz konuşun. Orataya birşey atın, millet konuşsun. Nokta...