“Zamanında bir adım atmayan tembel, sonradan yüz adım atmak zorunda kalır” Pek bilinen biri değil… Paolo Giovio… İtalyan bir doktor, tarihçi, biyografi yazarı ve rahipti. Kıbrıs İtalyan veya Venedik adasıyken, bu adam İtalya’da yaşıyordu... Ne yaptığı, ne ettiği ile pek ilgilenmedim doğrusu ama bir söz etti; o sözü not deftelerim arasına aldım! Bir gün luzum ader dedim! Veya Kıbrıslı deyişiyle, “lazım eder” diye düşündüm! --- Giovio ne demiş? Veya elbette çok şey demister ama benim aldığım notta ne diyor? “Zamanında bir adım atmayan tembel, sonradan yüz adım atmak zorunda kalır”… --- Ne demek istemiş yani? Şimdi, okul çağındaki çocuğunuza söyleyebilirsiniz bunu! Oğlum, kızım zamanında dersini çalış! Oku! Ödevlerini yap! Aksi takdirde, ileride daha çok çalışman, daha çok ödev yapman gerekecek! --- Bahçıvana da anlatabilirsin! Otu zamanında biçin yahu! Çünkü bu çimler büyürse, biçmesi zor olur! Gibi… --- Aklıma bunlar geldi! Veya, hani geçenlerde yazmıştım; Sırrı Süreyya Önder’in anlattığı, “... Biz bu Ermeni’yi dövdürtmeyecektik!” hikayesini! Bilenler bilmeyenlere anlatsın! Veya Sırrı Süreyya Önder, “biz bu Ermeni’yi..” diye Google’a yazın, önünüze çıkacaktır! --- Dün Meclis’e takıldım yine! Televizyon ekranından! Eğleniyorum doğrusu! Tartışmalar hoşuma gidiyor! Dr. Ali Pilli’ye bayılıyorum! Ciddiyim; kesinlikle dalga geçmiyorum! İçten, doğal, “Baflı gibi Baflı” konuşması var! --- Cemal Özyiğit hocam bir önceki günden beri, resmen kükrüyor! Bir aslan gibi! Ortalığı parçalayacak! “Cumhurbaşkanlığı seçimlerine müdahale olup olmadığını araştırması için bir komite kuralım, seçime müdahale olduğunu ortaya çıkaralım” diye, canını yiyecek! --- Gerçekten anlamıyorum! Cemal hocam ve eminim bu ülkenin ciddi oranda insanı, sonuçları hala kabullenemedi! Neden kabullenemedi? --- Müdahale edildiydi, haksızlık yapıldıydı, Türkiye, Türkiyeli vekiller, para döndüydü... Falan ve de filan! Hoca gerçekten çılgınlar gibi saldırıyor! Cemal hocayı izlerken, hakem kararlarının çılgına çevirdiği Fatih Terim geliyor aklıma! --- Oysa niye araştırma komitesi kurulsun ki! Ne gerek var ki! Neden meclis ve vekiller zamanlarını harcasın ki! Komiteye veya araştırmaya hiiiiiç gerek yok! --- Evet, bu seçimlere müdahale edilmiştir. Evet, Türkiye’den vekiller gelmiştir, ekipler de gelmiştir. Evet, Türk televizyonlarında, Kıbrıs ile ilgili zerre kadar bilgisi olmayan bir yığın artiz, zar zar konuşmuştur... Çoğu da profesör! Evet, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin en üst kademesinden mesajlar verilmiştir! Evet hastane! Evet Maraş! Evet, bunların tümüne müdahale diyebilirsiniz! --- Hatta, bir çok insanın banka hesabına, çeşitli isimler verilerek, biner, iki biner belki daha fazla para da yatırılmıştır! --- Evet, bu seçimlere müdahale edilmiştir! Ve evet, Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetenler, Cemal hocamın desteklediği adayın kazanmamasını istemiştir! --- İyi de, maç bitti hocam be! Ayrıca, bundan önceki bütün maçlarda da hakem taraf tutmaktaydı! Hatta, ayıptır söylemesi, öyle maçlar gördü bu Kıbrıs Türk toplumu ki; takımlardan birini odaya kilitlediler! Öyle maçlar gördü bu Kıbrıs Türk halkı ki; sahaya binlerce biletsiz taraftar soktular! --- Cemal hocam, değerli başkanım, sayın vekilim... Necati Özkan’lara, hatta O’ndan önce Sir Münir’lere... Horgon du Zeka beylere... Faik Müftüzade’lere... Hatta ve hatta Dr. Küçük’lere neler yapılmadı ki bu ülkede? --- Ahmet Mithat Berberoğlu’na... Ziya Rızkı’ya... Neler denmedi ki bu ülkede... --- Ülkemiz tarihinin en beyefendi siyasetçisi; en milliyetçi komutanı sıralamalarında ilk beşe rahatlıkla girebilecek İsmail Bozkurt’a “vatan haini” dendi bu ülkede... --- Ve diyenler hep ayniydi... Rahmetlik Dr. Mustafa Erbilen bir gecede TKP’den UBP’ye geçerken de ayniydi; Annan Planı’nda da ayniydi... ÖRP rezaletinde de ayniydi... HP’den üç vekil olayında da ayniydi... --- Bak Faiz Sucuoğlu’na... “Geçti artık, önümüze bakalım” diyor... Üstelik Faiz beye, kazanmaması için değil; kazandıktan sonra, “in yavrum aşağıya” dediler; indi... İki, bilemedin üç kez, “... auuv” dedi; o kadar... Şimdi, “geçti, geçti, geçti” diyor! --- Niye yiyorsun canını ki? Tamam, yarın toplansın Meclis ve desin ki, “... Cumhurbaşkanlığı seçimlerini araştırıyoruz; komite kurulsun!”... Ne olacak Cemal hocam? Ne olacak? Komite diyelim ki, bilineni, hem de ilkokul birinci sınıf seviyesinde bilineni; ana sınıf seviyesinde kavranılmış gerçeği ortaya çıkardığında, Mustafa Akıncı’ya, “gel abi, aslında başkanlık senin hakkındı” mı denecek? --- Ersin Tatar, Cumhurbaşkanı seçildi... 1958’den beri nasıl seçim yapıldıysa, aynen öyle bir seçimle... Dr. Küçük- Denktaş seçimindeki gibi... Veya git daha geriye, Faik Müftüzade’lere, Zeka beylere “adaylıktan çekileceksiniz, sakın aday olmayacaksınız” dendiği günlerdeki gibi... Denktaş – Rızkı seçimindeki gibi... Denktaş – Eroğlu seçimindeki gibi... --- Ne demiş İtalyan doktor, tarihçi, rahip ve de biyografi yazarı Paolo Giovio: “Zamanında bir adım atmayan tembel, sonradan yüz adım atmak zorunda kalır”… --- Ve ne demiş Sırrı Süreyya Önder? “… biz bu Ermeni’yi dövdürtmeyecektik!” --- Ve ne demiş Faiz Sucuoğlu? “… Hayırlı olsun... UBP'ye de, hükümete de... Olay artık bitti gitti. Her şey malum... Defalarca açıkladım. Bizim için önde gelen partidir. Biz kişilere değil... Önümüze bakacağız".. --- Hocam, Cemal hocam... Komite kurulsa ne olur, kurulmasa! Herkes gerçeği bilior! Kral Çıplak hocam... Çırılçıplak hem de! Her şey ortada! Çoluk, çocuk; yetişkin, genç, yaşlı hepimiz her şeyi görebiliyoruz! Yıllardır da susuyoruz… Tembellik işte! --- Zamanında tembellik etmeyecektik – çalışacaktık; Ermeni’yi dövdürtmeyecektik; susmayacaktık sayın hocam… Zamanında Akıncı da partilileri da, tembellik etmediler mi? Susmadılar mı? Ermeni’nin dövülmesine sessiz kalmadılar mı? E ne yaptı bahçe sahibi; arkasından Rum’u da dövdü, Türk’ü de! --- Bak şimdi Eroğlu ailesini bile dövmeye başladılar! Dr. Derviş Eroğlu’nun kızına “hainsin, Rumcusun” diyorlar! Ve tüm UBP seyrediyor! Hasan Hastürer hocam dün “Ersan Saner’in tavrını çok merak ediyorum” diye yazdı! Ma neyi merak eden be Hasan hocam sen da? Neyi merak eden? Ne diyecek Ersan Saner? İsten O’na da yazsınlar bir film senaryosu? Susacak, oturacak! --- Geçti canım hocalarım, geçti! Önümüze bakalım! Tam bitmeden, tam bitirilmeden; ne bileyim, belki bir beyaz atlı prens gelir ve güzellik uykusunda ve 13’üncü maaş rüyasındaki Kıbrıslı Türk güzeli öpüp uyandırır!