Yeniden Doğuş Partisi, pazar günü önemli bir kurultay gerçekleştirdi.

Genel Sekreter Talip Atalay’ın önde başladığı yarış, Arıklı’nın kendi lehine yaptığı doğru hamleler ile sonucu değiştirdi.

Öncelikle şunu söyleyeyim ki; yarışlı kurultaylar partileri canlı tutar, tabanın ilgisini partiye yöneltir. O nedenle yarışlı kurultaylar yapan partiler büyür.. Kitle partisi olabilmenin ilk kuralı belki de yarışlı kurultay yapabilmek ve sonrasında kazanan kaybeden dengesini koruyabilmektir.

Dönelim yukarda yazdığımız Erhan Arıklı’nın hamlelerine..

Arıklı bakanlık koltuğunda otururken, parti üyeleri ile yeterince ilgilenmedi, taban böyle söylüyor!. Bu hatayı ilk kurultayda da yaptı, az kalsın koltuğu gidiyordu, toparladı. Ama karşısında tabanı en az onun kadar iyi tanıyan Bertan Zaroğlu vardı.. Kırıcı bir yarış oldu ve Zaroğlu ekibiyle partiden koptu.. Sonraki süreç Zaroğlu’na yaramadı çünkü ait olduğu yer YDP idi.. Şimdi oraya geri dönüyor ama dönerken de eli güçlü döndü.. Çünkü Arıklı yine aynı hatayı yapmış bu kez karşısında yine bir başka genel sekreteri Talip Atalay’ı bulmuştu. Atalay, Arıklı’nın sıkıntılı noktalarını tabana anlatıp, kendi yönetim şeklini anlattı, genel sekreter olmanın avantajlarını kullandı ve yarış başlarken iddialı bir konuma geldi.

Koltuğun gideceğini gören Arıklı, Bertan Zaroğlu hamlesi yaptı. Bu hamle tuttu. Çünkü Bertan bu partinin evladıydı.. Beraberindeki üyeler oy kullanmasa da gelişi hem kendisine hem Arıklı’ya artı oldu. İki sene sonra tüzüğe göre Arıklı Başkan olamayacak. “O zaman kim başkan olur” diye sorduğunuzda akla gelen ilk isim Bertan Zaroğlu değil mi?

Kimilerine göre öyle ama bir büyük güç daha Erhan Arıklı’nın bugün Başkan koltuğunda oturmasını sağladı. O isim de partinin sevilen sayılan ismi, ağır topu Turan Büyükyılmaz. Turan Komutan tam destek verdi, örgütledi, küskünleri barıştırdı.

Görevini en iyi şekilde yaptı ve şimdi kanaatimce ilk olarak Genel Sekreter seçilecek, ardından da yani 2 yıl sonra Arıklı sonrasında Genel Başkanlık için ortaya çıkacak. Zaten bu niyetini gizlemiyor Turan Büyükyılmaz.

Burada soru şu; Arıklı tüzüğü değişir ve yeniden yola devam etmek ister mi?  Bunu istese bile Zaroğlu ve Büyükyılmaz’a rağmen ben bunu yapamayacağını düşünüyorum..

Bakın bugün kabul edersiniz ya da etmezsiniz; YDP bu ülkenin en büyük 3’üncü partisi konumuna gelmiştir!

Net!.. 3 bini aşkın üye ile kurultay yapan ve Zaroğlu ile birlikte hareket eden bin 300 civarında üyenin de katılması ve bazı küskünlerin de döneceğini hesaba alınması durumunda 5 bin üyeli ciddi bir kitle partisidir artık YDP..

Gelelim seçimin kaybedenine.. Talip Atalay Hoca.. Siyasetin de, YDP’nin de yenisiydi.. Bana göre ilk denemesi zamansız olsa da kendisine başarısız diyemem.. Partinin kurucusu değildi, sonradan katıldı. Meclis’te, televizyonlarda çok aktif bir isim olamadı.. Konuşma ve hitabette beyefendiliği dikkat çekti ama kitleleri beraberinde götürecek bir performansı yoktu..  Buna rağmen Arıklı tepkisini iyi örgütledi, Büyükyılmaz ve Zaroğlu hesabı bozmasa bugün başkan olacaktı, olmadı! Parti içerisinde kalır mı bilemiyorum ama kalsa da ilk seçimde bir daha seçilebileceğini düşünmüyorum!

***

Erhan Arıklı badireyi atlattı, rahatladı. Şimdi gözler UBP ve DP’de.. Hem Ünal Üstel’in hem de Fikri Ataoğlu’nun kurultay sınavları var. Hükümetin devamlılığı açısından oldukça önemli iki tarih..

Hele UBP…

Öyle görülüyor ki UBP seçimli bir kurultaya gidecek ki, bence doğrusu da budur.. Üyenin onayını alan başkan olacak. Bu isim Üstel olursa hükümet sorunsuz devam edecek, aksi olursa senaryoları ele almaya başlarız..

DP’de ise görebildiğim kadarıyla işler oldukça karışık! 3 vekilli partinin 3’e bölünmüş bir yapıya dönüştüğünü görüyoruz… Burada daha çok tartışmalar, ittifaklar izleyebiliriz..

İki partinin kurultaylarını ayrıca ele alacağız tabi.. Şimdilik kürsü Erhan Arıklı ve arkadaşlarının..