Barolar Birliği Disiplin Kurulu tarafından Avukat Hasan Cankoy, 3 ay meslekten men edilmişti. Cankoy, konuya ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

Cankoy, “Bu akşam çıkan haberleri okuduktan sonra bir açıklama yapmamın, benim açımdan da anlam kazanabilmesi için şart haline geldiğine kanaat getirdim. Habere konu edilen zamanda iki zanlının yakınları tarafından avukat olarak görevlendirildim. Kendilerini ziyaret ettiğimde ise bana benden önce başka bir meslektaşımı avukatları olarak tayin ettiklerini fakat sonrasında da başka üç adet meslektaşımla görüştüklerini, yetkilendirdikleri mevcut avukatlarını değiştirme kanaatinde olduklarını belirttiler. Bu görüşmelerin tamamı poliste gerçekleştiğinden, gerekli dokümanın polis tasarrufunda mevcut olduğu inancındayım” ifadelerini kullandı.

Cankoy, açıklamasına şöyle devam etti:

“Müvekkil adaylarına, görüşme esnasında avukatları olduğundan kendileri ile görüşme yapmamın etik olmadığını, benimle yahut bir başka meslektaşımla profesyonel bu görüşmeleri ancak mevcut avukatlarını azletmeleri halinde gerçekleştirebileceklerini bildirdim. Son olarak herkesin avukat tayin ve azletme hakkının olduğunu, birden çok avukatla çalışabilecekleri gibi kendi prensiplerim gereğince benim onları savunabilmem için ancak ve ancak azil sonrasında benimle tekrar iletişime geçmeleri halinde böyle bir ihtimalin var olduğunu söyledim. Bu konuşmanın bir gün sonrasında ilgili kişiler bu kez de polis aracılığıyla bana ulaşarak, evvelki avukatlarını azlettiklerini ve benim kendilerini savunmam için taleplerini ilettiler. Bu talep sonrasında temsiliyeti kabul ettim. Bu noktada, müvekkillerimin mevcut avukatlarından memnuniyetsizliği nedeniyle yukarıda bahsettiğim görüşmeden ve benden önce üç adet daha meslektaşımla aynı sebeple görüştüklerini hatırlatmakta fayda görüyorum. Bu meslektaşlarıma bana uygulanan yaptırım bin bir benzeri yahut herhangi bir yaptırım dahi uygulanmamıştır.

Nitekim tüm belirtilenler nedeniyle Barolar Birliği tarafından yazılı savunmam talep edildiğinde, tüm şeffaflığı ile araştırıldığına inandığım bu hususla alakalı olarak savunma yapma ihtiyacı hissetmedim.

Müvekkillerini dolandıran, bazı kamu çalışanları ile komisyon anlaşmaları yaparak temsiliyet üzerinden servet edinme çabası içinde olan, çeşitli suçlardan kabul beyanları sabit halde yargılanan meslektaşlarıma dahi benimkine oranla böyle cezalar verilmez iken, bana verilen 3 aylık uzaklaştırma cezasının kanaatini ve genç bir avukatın hayatına yansıyan neticelerini, yine bu kararı verenlerin ve tüm okurların vicdanına bırakıyorum. Bu kararı verenlerin, az önce belirttiğim nitelikteki meslektaşlarıma da benimki ile benzer yaklaşım ve adalet inancı ile yaklaşacağına ve benzer neticelerle mesleki prensiplerimizi korumaya hizmet edeceklerine inanıyorum.

Son olarak mesleğimi, lisansımı aldığım ilk günden itibaren adalet, meslek ve vicdanımın ışığıyla, dürüst ve ilkeli şekilde yaptığım kanaatim aynıdır. Geçici bir mesleki uzaklaştırma niteliğindeki bu üç ayın dolmasıyla mesleğimi daha da iyi yapmaya devam edeceğim.”