Öğretmen bir toplumun geleceğini inşa eden, aydınlık nesiller yetiştiren, o topluma ışık tutan kişidir…
Avukatlar, doktorlar, iş insanları, öğretmenler, mühendisler, yazılımcılar yetiştiren kutsal bir meslektir öğretmenlik…
Gerektiğinde kendi hayatından ödün vererek ülkenin çocukları için en iyisinin olması adına çabalar öğretmenler…
Yeri geldiğinde yediği lokmasını bölüşür evlatlarıyla, öğrencisinin derdi ile dertlenir, hem anne hem baba olur çocuklara…
Sevgisi ile ışık olur öğrencisi olan ama “Çocuklarım” dediği gelecek nesillere… 
Pırıl pırıl bir gelecek kurmak için hayatını adar öğrencilerine…

Eylemsiz bir ay geçirmez olduk… 
Yeterince maddi sıkıntılar ile boğuşan, her ay bütçesini denkleştirmek adına bin bir taklalar atan vatandaş, bu kez de evlatları ile sınanıyor…
Çünkü bu kez de öğretmenler sokağa indi ve grev başlattı… 
“Dayatmalara boyun eğmeyeceğiz, mücadele etmeye devam edeceğiz” diyorlar…
Kime karşı?
Özelde UBP-DP-YDP hükümetine, genelde ise hepimize karşı…
Hem de okullarda tam sınav dönemi başlamışken…
Burada hedef hükümet mi yoksa çocuklarımız mı?
Eğer hedef hükümet ise sendikalar yasal haklarını kullanarak, yasal yollardan gerekli mücadeleyi verebilir…
Ama yaşananlara baktığımızda tüm bu kaosta mağdur olan ve geleceği ile oynanan çocuklarımız oluyor…
Açıklamalara baktığımda sadece “Siyaset” kokuyor…
Amacından sapmış beyanatlar, yürüyüşler, sloganlar… 
Sınavlara girmeyen, okullara gitmeyen, asli görevini yerine getirmeyen eğitimciler…
Mağdur olan öğrenciler…
Mağdur olan bir toplum…

Ortada bir hak arayışı göremiyorum…
Bu ülkenin çocuklarının geleceği ile öğretmenleri oynamamalı…
Zaten bu ülkenin çocukları, bu ülkede kendilerine bir gelecek göremediği için bu ülkeden gitmek istiyor ve gidiyor!
Bu mu olmalı bir ülkenin evlatlarına reva gördüğü muamele?
Okullardaki ve eğitim sistemindeki sorunları zaten hepimiz biliyoruz… 
Çözüm grev mi? Yoksa ortak akılla bu sorunların üzerine giderek çözmek mi?
Bağırıp çağırmak, hakaretler savurmak, çocuk gibi tepinerek ‘Ben bunu isterim!’ demek en kolayı…
Bu ülkenin çocukları için çözüm mü istiyorsunuz? Yoksa ille de kendi çıkarlarınız için isteklerinizin yapılmasını mı?
Söylemler ile eylemler çelişmemeli…