*Bebeğim kilo alsın, doysun ağlamasın, sıkıştıracak kıvama gelsin… Ne gerek var anne sütüne! O kadar emek ve çabaya ne gerek!
*Hele bir de aile büyükleri veya komşular ‘tombiş’ bebeğimi görüp takdir ettikleri zaman değmeyin mutluluğuma. Ne gerek var anne sütüne!
Sevgili dostlar, insan davranış şekli o kadar enteresan ki çoğunluk hangi yöne doğru giderse o yön doğru olarak algılanır. Sorgulanmaz. Muhakeme edilmez. Alışveriş psikolojisi… İşte anne sütü ile beslenme de böyle… Yüksek emek bol çaba ve sonuçta sadece beslenen bebek olarak görülür. NE GEREK VAR ANNE SÜTÜNE!
Bununda bir benzeri değil midir yanlış beslenme ve OBEZİTE! Etine dolu, balık teni vb. gibi birçok güncel sıfat ile olay yumuşatılır. Kendin ile barışık olmak, kendine yakıştırmak ile pekiştirilir. Ben mutluyum kime ne!
Aslında Tıp Bilimi de insanoğlunun sağlığının yılmaz savunucusu olarak amaçlanan sağlıklı olan bireyin gerçek mutluluğudur. Aynı zamanda hareket kısıtlığı olmayan bireyler, birine destek almadan yürüyen, merdiven çıkabilen, nefes nefese kalmayan, kalp ve diğer organları ile sağlıklı bir şekilde yaş almayı başarabilen bireyler olarak insanoğlunun hayatını sürdürmesini sağlamaktır.
Anne sütü sadece bir beslenme ürünü değildir. Savunma sisteminin en değerli destekçisidir. Anne sütü kabızlık ishal yapmaz. Her bebeğin kendi annesinin sütü bebeğe göre ayarlanır ve en uygun beslenme ürünüdür. Anne sütü gaz ağrısı yapmaz. Bebekte özel bir sorun olmadığı sürece anne sütü ile hiçbir olumsuz gelişme beklenmez. Uygun kilo alımı sağlar. Anne sütü alan bebekler hastalıklara karşı daha dirençli olurlar. Bebeklerin öpülmesinin hastalıkların bulaşmasına zemin oluşturma ihtimalini dikkate alarak bu tür davranışlardan yine de kaçınılması çok önemlidir.
Anne sütü veren annenin kendi sağlığına da büyük katkısı vardır. Annenin doğum sonrası rahmin küçülmesi ve toparlanmasını sağlar. Anneyi meme kanserine karşı korur. Annenin bebeği ile güzel bir iletişim kurmasını sağlar. Hem bebek hem anne için sağlıklı koruyucu, doğal bir mucizedir.
•İlk 4-6 ay sadece anne sütü verilmelidir. Su dâhil hiçbir şey ek olarak verilmesi istenmez. En sıcak iklimlerde bile anne sütü alan bebeklerin su dâhil hiçbir ek besine ihtiyaçları olmadığı gösterilmiştir.
•Emmekle anne sütünün artış gösterdiği bilinmektedir. Annenin hormonlarının etkisi ile süt yapımı emmekle başlar. Hiçbir şey veya gıda, emmek kadar anne sütünü artırmaz. Prolaktin hormonu süt yapımından sorunlu olup gece artar, gece süt dolmasına sebep olurken annenin uykusunu düzenler. Emzirmekle olabilecek uykusuzlukların yorgunluğa dönüşmemesini sağlar.
•Büyüme ve gelişmeyi düzenleyen büyüme faktörlerini içerir. Süt çocuğunu enfeksiyonlardan koruyan savunma sistemi elemanlarını içerir. Alerjik özellikler taşımaz. Her koşulda verilebilir, mikrop içermez. Ekonomiktir.
•Anne sütü ile beslenme, kronik barsak hastalıkları, orta kulak iltihabı, alerjik hastalıklar, şeker hastalığı, diş çürükleri, beslenme bozukluğu, ishal ve şişmanlığın önlenmesinde önemli bir rol oynar. Annede meme ve yumurtalık kanseri görülme riskini azaltır. Anne-çocuk arasında oluşan bağ, olumlu ruhsal gelişme için önemli bir faktördür.
•Emzirmeye başlamadan önce eller yıkanmalıdır. Meme başını ılık su ile ıslatılmış temiz tülbentle silerek emzirmeye geçilmelidir.
•Bebek annenin kucağında 45 derece açı ile yatmalıdır. Anne sadece göğüs başını bebeğin ağzına vermekten kaçınarak tüm siyah bölge ile emmesini sağlamalıdır. Göğüste oluşan yaralanmaların en önemli sebebi yanlış teknik ile beslemedir. Bebeğin burnu emerken meme dokusu ile kapanmaması için dikkat edilmelidir.
•Göğüste oluşan yaralar emzirmeyi negatif etkileyeceğinden emme süresi azaldığı için süt yapımı azalacaktır.
•Normal doğumdan sonraki ilk 1-2 gün içinde salgılanan süt miktarı çok az olmakla birlikte bebek için yeterlidir. İlk emzirmelerde sütün hemen gelmemesi endişelenecek bir durum olmamalı, bebeğe başka bir besin verilmeden önce muhakkak emzirmeye ısrar ile devam edilmelidir. Bebeğin ilk iki günlük enerji gereksinimi, doğum öncesinde anne tarafından sağlanarak depo edilmiştir. Ayrıca ilk gün içinde yeni doğanın kendi enerji ve su depoları yeterlidir. Doktor kontrolü ile yeni doğan takibi çok sağlıklı olacaktır. Özelikle sezaryen doğumlarda anne sütünün tam olarak gelmemesi durumunda doktor kontrolünde sarılıktan korumak için geçici formül mama ile desteklenebilir. Geçici mama kullanımı günlük kilo takibi ve annenin desteklenmesi ile 10 gün içinde kesilmelidir. Aksi durum bebeğin anne sütü yerine mama tercihini yapmasına yol açacaktır. Bu aşamada anneye ve çocuk doktoruna büyük görevler düşmektedir.
•Tüm annelerin sütü yararlıdır. Süt kişilere sulu gelebilir ancak bu anne sütünün genel özelliğidir. Ayrıca, göğüslerin küçük olması ile süt salgısı arasında bir ilişki yoktur. Meme büyüklüğü süt salgılayan bezlerin miktarı ile ilgili olmayıp, yağ dokusunun büyüklüğü ile ilgilidir. Meme başının küçük olması da bebeğin yeterince emmesine engel değildir. Memeye iyi yerleşmiş bir bebeğin ağzına meme başından çok meme başının altındaki kahverengi kısım girmektedir. Emzirme tekniği çok önemlidir.
•Annenin diyetinin sağladığı enerjinin yüksek orandaki bir kısmı süt enerjisine dönüştüğü kabul edilmektedir. Anne düzenli beslenmeli ve ekmek, kuru baklagiller, şeker ve yağ grubu besinlerden yeterince tüketmelidir. Besleme şekli gerekirse uzman görüşü ile desteklenmelidir. Süt miktarının değişmemesi için annenin sıvı miktarını arttırması gereklidir. Çay, kahve gibi içeceklerin süt verimini azalttığı bildirilmektedir. Sigaradan kaçınılmalıdır.
•Emzirme döneminde rejim yapılması gereksiz ve yanlıştır. Stres süt yapımını azaltır. Sıkı giysiler annelere önerilmez.
•Göğüsteki çatlaklarda en önemli unsur emzirme tekniğinin hemen düzeltilmesinin gerekliliğidir. Anne sütünün iyileştirici özelliğinden faydalanılabilir. Gerekirse uzman görüşü alınmalıdır.
ANNE SÜTÜ CANDIR KANDIR. İSTEK İSTER EMEK İSTER MÜCADELE İSTER VE DESTEK İSTER. YENİDOĞAN BEBEKLER GÜNLÜK TAKİP İSTER. HEM ANNEYE HEM AİLEYE HEM HEKİME GÖREVLER SORUMLULUKLAR DÜŞER…
ÖZETLE HAYATİ GEREK VAR ANNE SÜTÜNE…
Gelecek hafta yeni bir konuda buluşmak dileği ile sağlıkla kalın…