Zaman zaman eksiklikleri, yetersiz kalan, eskiyen binasıyla gündeme gelse de ülkenin en büyük, en donanımlı ve merkezi hastanesi olan ve 1978’den beri hizmet veren Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi bünyesindeki laboratuvarlarda 2018 yılında 2 milyon 756 bin 106 test yapıldı. Özellikle kanser teşhislerinin konulmasında kritik öneme sahip Patoloji Servisi ise geçen yıl 6 bin civarında hastaya ait binlerce tetkik yaptı. Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi bünyesindeki 7 laboratuvar ile patoloji servisi, hastalara verdiği hizmetlerle, hastalıkların teşhisinde ve tedavilerinin planlanmasında büyük oranda etkili oluyor. Laboratuvar analizleri; bir hastaya teşhis konulmasında ve tedavisinin belirlenmesinde yüzde 70 oranda paya sahip. Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi bünyesinde Acil, Biyokimya, Mikrobiyoloji, Hematoloji, 2 bölümlü DNA Laboratuvarı, Thalassaemia Merkezi ve sadece bağışlanan kanlarla ilgili analizleri yapan Kan Bankası laboratuvarlarında çağdaş teknoloji ürünü cihazlarla yapılan analizlerle, uluslararası standartlara uygun doğruluk oranında sonuçlar alınıyor. İşlerini sevgiyle ve özveriyle yaptığı gözlemlenen laboratuvarların personeli, yoğun bir tempoyla çalışıyor. Bazı laboratuvarlar, 24 saat esasında hizmetlerini sürdürüyor. Hastaların laboratuvar hizmetlerinden yararlanması için uygulanan randevu sistemiyle işlemler kolaylaştırılırken sonuçlara da Sağlık Bakanlığı’nın internet sitesi üzerinden barkod numarası ile ulaşılabiliyor. Cihaz, donanım ve personel yönünden çok büyük sıkıntısı olmayan laboratuvarlarda, cihazlarda yaşanan sorunlar anlaşmalı firmalarla sorunlar kısa sürede giderilirken patoloji laboratuvarında ise Türkiye’den teknik ekip gelmesi için izlenen prosedürün yarattığı zaman kaybı cihaz onarımında ve hizmetlerde büyük aksamalara neden oluyor. Servislerde veya polikliniklerde hastalardan alınan kan, idrar, gaita gibi materyallerin en geç yarım saat içinde basınçlı sistemle laboratuvarlara el değmeden ulaşmasını sağlayacak pnömatik sistemin de hizmete konması hedefleniyor. 2018 VERİLERİ... POLİKLİNİĞE 448 BİN, ACİL SERVİSE 146 BİN HASTA BAŞVURDU 2018 yılında Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin polikliniklerine 448 bin, Acil Servis’e ise 146 bin hasta başvurdu. 19 bin 726 hasta ise yatılı servislerde tedavi gördü. Laboratuvar verilerine göre, 2018’de 61 bin 58 hastaya 2 milyon 756 bin 106 test yapıldı. Laboratuvarlarda işlem yapan ayaktan hasta sayısı 39 bin 734 olurken, bu hastalara 1 milyon 441 bin 380 test yapıldı. Yatan hastalardan 10 bin 63’ü için yapılan test sayısı 680 bin 48. Acil serviste tedavi gören hastalardan ise 26 bin 953’ü için laboratuvarlarda 634 bin 678 test gerçekleştirildi. DR. SONUÇ BÜYÜK: "MERKEZ BURASI, İŞ YÜKÜMÜZ FAZLA" Laboratuvarlardan sorumlu Başhekim Yardımcısı Patoloji Uzmanı Dr. Sonuç Büyük, hastanedeki laboratuvarlar konusunda TAK muhabirinin sorularını yanıtladı, bilgiler verdi. Ayrıca laboratuvarları yerinde inceleyerek sorumlulardan ve personelden de bilgiler aldık. Dr. Sonuç Büyük, hastane dahilinde hizmet veren "Acil Laboratuvarı, Biyokimya Laboratuvarı, Mikrobiyoloji Laboratuvarı, Hematoloji Laboratuvarı, 2 bölümlü DNA Laboratuvarı, Thallassaemia Merkezi Laboratuvarı ve sadece bağışlanan kanlarla ilgili analizleri yapan Kan Bankası Laboratuvarı” bulunduğunu; 24 saat hizmet veren acil laboratuvarının iş yükünün fazla olduğunu belirtti. Lefkoşa dışındaki polikliniklerden ve sağlık merkezlerinden ve sağlık ocaklarından gönderilen bazı tahlillerin de burada yapıldığını ifade eden Büyük, "Merkez burası ve iş yükümüz fazla. Sağlık Bakanlığı'nın şu anda periferde de laboratuvarlar kurma projesi var. Böylece buradaki iş yükü de hafifleyecek" dedi. Büyük, “Laboratuvarlarda görevli arkadaşlarımız yüksek bir tempoda özveriyle çalışıyor. Nöbet sonrası da ertesi gün mesailerini tamamlıyorlar. Ayrıca Gazimağusa, Girne ve Cengiz Topel hastaneleriyle aramızda çok güzel bir uyum ve yardımlaşma var. Gerek kit alışverişi, gerekse nöbetlerde personel yardımlaşması yapılıyor ve bundan çok memnunum. Tüm personele özverili çalışmaları için teşekkür ederim” diye konuştu. Kan Bankası laboratuvarı dışındaki laboratuvarlarda 3 biyokimya uzmanı, 28 biyolog, kimyager, moleküler biyoloji ve genetik uzmanı olmak üzere 28 uzmanın; Kan Bankası'nda ise 5 biyolog 1 kimyager 1 yüksek hemşire, 1 hemşire, 2 laboratuvar teknisyeni, 1 genetik uzmanı, 1 şöför olmak üzere toplam 12 personelin görev yaptığını kaydeden Dr. Sonuç Büyük, Patoloji Servisi'nde ise 4'ü uzman hekim olmak üzere 2 sekreter, 3 teknisyen, toplamda 9 personelin bulunduğunu söyledi. Başhekim Yardımcısı Dr. Sonuç Büyük'ün verdiği bilgiye göre, DNA Laboratuvarı iki bölümden oluşuyor. Kayıp Şahıslar Komitesi çalışmaları için hizmet veren kemik analizleri ve anne babalık testleri yapan bölüm yanında ikinci bölümde HPV DNA testleri, eliza testi, RNA testleri yapılıyor. Kanser teşhislerinde bu testler önemli. Ayrıca domuz gribi gibi güncel enfeksiyon analizleri de burada çalışılıyor. Kanser genetiği hizmeti veren bu laboratuvarda son zamanlarda onkolojide kemoterapinin ağır yan etkilerine karşı geliştirilen "hedefe yönelik tedavi" ve "immunoterapi" yani savunma sistemini güçlendiren iki yeni tedavi için de yapılan testler doğrultusunda uygun ilaçlar belirleniyor. Mikrobiyoloji Laboratuvarı yakın geçmişte yeni yerine taşındı. Tüberküloz testleri, Eliza testleri, mantar enfeksiyonu testleri yapılan bu laboratuvarın çok geniş hizmet alanı var. Laboratuvarda, tüberküloz tanısında bir yeniliğe gidilmesi ve moleküler genetik analizle enfeksiyonların tanısında doğruluk payını yüzde yüze yaklaştıracak bir çalışma da gündemde. Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi bünyesindeki Biyokimya Laboratuvarı, çok büyük yükü olan bir laboratuvar. Trigiliseritler, kolestreol, hemoglobin A1C, şeker, böbrek karaciğer fonksiyon testleri, hormon (özellikle tiroid) testleri gibi birçok testin yapıldığı bu laboratuvar, Hemodiyaliz Servisi'ndeki hastalar için çok büyük hizmet veriyor. Over kanserleri, meme, prostat, paratiroid bezi, tiroid kanserleri veya beta HCG, hamilelik testi, tümörler, kadın hastalıklarıyla ilgili testlerin yapıldığı Biyokimya Laboratuvarı'nda kanser markerleri de başarıyla sonuçlandırılıyor. Hematoloji Laboratuvarı, Hematoloji Servisi'ne hizmet veriyor ve tam kan sayımı, kan grup tayini, özellikle hastalar ameliyata alınmadan önce şart olan pıhtılaşma testleri yapıyor. TEŞHİSTE YÜZDE 70 ETKİLİ Başhekim Yardımcısı Dr. Sonuç Büyük, laboratuvarlarda yapılan testlerin hastalıkların teşhisinde yüzde 70 etkili olduğunu söyledi. "Eskiden hekim hastasını gözle görerek, elle muayene ederek tedavi ederdi. Şu anda büyük çoğunluğu laboratuvar, röntgen, ultrason, MR, tomografi, gerekirse biyopsiyle tanısını koyuyor" diyen Büyük şöyle konuştu: "KLİNİSYEN ORGANİZATÖR OLDU" "Klinisyen aslında bir organizatör oldu. Yani bir şef durumunda. Tanının nasıl konulacağını organize ediyor ve buna göre de tedaviyi planlıyor. Zaman zaman hekimlerimizi hangi testleri hangi zaman istemeleri gerektiği konusunda bilinçlendiriyoruz çünkü gereksiz testler maddi ve zaman kayıplarına yol açıyor. Hekimin hangi hastaya hangi testi isteyeceğini çok iyi bilmesi lazım. Bazen hastanın baskısıyla bütün testler isteniyor, bir ara da check-up moda olmuştu. Doktorlarımızın, biraz emek verip hastalarının verilerini sisteme düzgün girmesi gerekir ki böylece hastaların takibi daha sağlıklı yapılabilsin." YURT DIŞINA GÖNDERİLEN TESTLER Başhekim Yardımcısı Dr. Sonuç Büyük, hastanedeki laboratuvarlarda yapılamadığı için yurt dışına gönderilen testler konusundaki soruları da yanıtladı. "Multiple myeloma, romatizmal hastalıkların immun globulin testleri"nin kurul yoluyla yurt dışına gönderildiğini kaydeden Büyük, MS hastalarının tanısıyla ilgili bazı testlerin da hastanede yapılamadığından yurt dışına gönderildiğini bildirdi. Büyük, bazı testleri yapmak için gerekli cihazları almanın efektif olmadığını belirtti. Dr. Sonuç Büyük, halen yapılmayan D vitamini testleri için kit alımının önümüzdeki dönemde ihaleye konulmasının da gündemde olduğunu, kit alınırsa gerekli cihazların var olduğunu açıkladı. PNÖMATİK SİSTEM Dr. Sonuç Büyük, hastaneye "pnömatik sistem" kurma amaçlarından da söz etti. Buna göre, hastalardan alınan test edilecek materyaller, basınçlı sistemle borulardan bir dakika içinde, direkt laboratuvarlara gönderilecek. Bu yöntemle hem personelden tasarruf edilecek hem de örneklerin laboratuvarlara güvenli bir şekilde ulaşması sağlanmış olacak. Büyük, özellikle acil servise ve onkoloji servisine bu sistemin kurulması yönünde çalışma olduğunu bildirdi. PATOLOJİ SERVİSİ Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı, Patoloji Uzmanı Dr. Sonuç Büyük, patoloji servisiyle ilgili bilgi verirken, bu servisteki laboratuvarda, insan vücudundan alınan dokuların (biyopsi) veya değişik yöntemlerle alınan (aspirasyon, kadınlarda smear gibi) hücrelerin incelendiğini (sitolojik inceleme) söyledi. Bunların da hastalıkların teşhisi için önemli olduğunu vurgulayan Büyük, "Patolojinin en önemli çalışma alanı kanser tanısının konulduğu yer olmasıdır. Başka hiçbir yerde kanser tanısı konulmaz. Kanser ön tanısı verilebilir, kan tetkiklerinde kanser markerleri yüksek çıktığında kanser düşünülebilir ama esas kanser tanısı alınan doku örnekleri veya sitolojik inceleme ile ‘Patoloji Servisi’dir" diye konuştu. Dr. Sonuç Büyük, Patoloji Servisi'ndeki hizmetleri "Biyokimyada örnek bir cihaza verilir, o cihazdan çıkar. Burada o cihaz aslında hekimdir, patologdur. Değerlendiren uzman kişidir. Patolog Klinik bilgi, Makroskopik ve mikroskopik görüntüleri histokimyasal ve immünohistokimyasal boya bulgularını birlikte harmanlayarak ve değerlendirerek tanı verir. Temel tıp bilimleri ile Klinik bilimler arasında bağlantıyı kuran birim burasıdır. Bir ağaç düşünün, esas gövde patolojidir. Yukarıda meyvelerin oluştuğu yer klinik dallardır. Çok önemli bir yerdir. Tıp bilimlerinin Kalbidir. Bizim verdiğimiz sonuçlara göre klinikler tedaviyi planlar, devam ettirir. O açıdan önemli" ifadeleriyle anlattı. Patolojide hastaların kendilerine en çok sorduğu soruların başında "Sonuçlar ne zaman çıkar?" sorusu geldiğini belirten Büyük, biyopsinin büyüklüğüne göre raporların çıkış süresinin değişebildiğini anlattı. Konsültasyon yaptıkları zor vakalar da olduğunu belirten Dr. Sonuç Büyük, hastadan alınan dokunun özel bir solüsyon içine konularak kendilerine ulaştırıldığını, böylece materyalin bozulmadığını kaydetti. Yurt dışına tedaviye, ileri tetkike, kontrole giden hastalardan parafin blokları talep edildiğini ve bunların oda sıcaklığında güneşten uzak tutulması gerektiğini ifade eden Büyük, yaz aylarında bunların buzdolabına konulabileceğini ama kesinlikle dondurucu bölüme konmaması gerektiğini 4 derecede tutulabileceğini vurguladı. DR. MİNEL ÖZEN: "ÜLKEDEKİ TEK PATOLOJİ LABORATUVARI" Patoloji Servisi Klinik Şefi Dr. Minel Özen de TAK muhabirine yaptığı açıklamada, ülkedeki tek patoloji laboratuvarının burada olduğunu belirterek şu andaki hasta kayıtlarının 5 bin 500-6 bin civarında seyrettiğini, her hastadan birçok tetkik yapıldığını söyledi. 4 hekim, 2 teknisyen, 1 yardımcı teknisyen 2 de sekreterle hizmet verdiklerini kaydeden Özen, 5 yıl önce Gazimağusa Devlet Hastanesi’nde patoloji laboratuvarı açıldığını ve orada da 2 hekimin mevcut olduğunu ancak tam kapasite çalışılamadığını belirtti. Bu nedenle Lefkoşa dışındaki hastanelerden, askeri hastaneden ve özel sağlık kuruluşlarından materyal kabul ettiklerini ifade eden Dr. Minel Özen, patoloji servisinin çalışmalarıyla ilgili özetle şu bilgileri verdi: "Patoloji, gelen örneklerden kişinin hastalığının teşhisinin saptanması ve tedavinin planlanmasını amaç edinen bir bilim dalıdır. Amacımız, hastalığa ait değişiklikleri saptayıp kliniğe yol göstermektir. Patoloji kanser tanısı vermesi dışında başka hastalıkların tanısını da verir. Bunun için boyama, immunohistokimyasal ve kimyasal inceleme gibi birçok yöntem kullanıyoruz." Özen, bazı genetik işlemler için moleküler patolojiden yararlanıldığını ve bunların kanser tedavisinde onkologlara çok yol gösterdiğini belirtti. Dr. Minel Özen, Patoloji Servisi'nde hekim sıkıntısı olmadığını ancak ileri laboratuvar tekniklerini kullanabilecek eğitimli elemana ihtiyaç duyduklarını ayrıca arızalanan cihazların tamirinde sıkıntılar yaşadıklarını anlattı. Dr. Özen, Patoloji Servisi'nde hastaların getirdiği örnekler üzerinde bir nevi poliklinik hizmeti verdiklerini kaydetti. Cerrahi tıp bilimleri içinde yer alan patolojinin ayrı değerlendirilmesi gerektiğini belirten Özen, "En büyük sıkıntı bir laboratuvar gibi algılanmasıdır" dedi. Özen, hastaların örneklerinin önce doktor tarafından incelendiğini, ardından bir makine işleminden geçtiğini, sonra mikroskop başında yeniden doktor tarafından tıpkı bir hasta gibi değerlendirildiğini anlattı. Dr. Minel Özen, yaptıkları işin sadece makinelere bağlı işlemler olmadığını, makine ayağı yanında doktorun bilgisi, görgüsü ve tecrübesiyle harmanlanan bir süreç de içerdiğini vurgulayarak bunu hem halka hem de diğer branşlardaki doktorlara anlatmakta zorlandıklarını söyledi. "Patolojide, patoloğun şahsi deneyimini ve birikimini içeren bir süreç vardır. Tabi ki bu kararı patolog, laboratuvar desteğiyle verir ama bunu kişisel deneyimiyle yapar" diyen Özen, şöyle konuştu: "Nasıl ki bir cerrahın 'tomografide böyle görünüyor ama bu hastanın başka bir şeyi var' dediği gibi patoloğun da aynı yaklaşımı vardır. Ama laboratuvar dalı olarak algılanmasından dolayı bunu ifade edip hekim görüşümüzü anlatmakta zorlanıyoruz." FROZEN İŞLEMİ Patoloji Servisi Klinik Şefi Dr. Minel Özen, serviste verdikleri ve patolojinin bel kemiğini oluşturduğunu belirttiği "frozen işlemi"yle ameliyat sürerken alınan kitleyi inceleyip değerlendirme imkanı sağladıklarını ve cerrahın bu işlem sonucunda işlemlerine yön verdiğini söyledi. Sadece dokularla değil sıvılarla da uğraştıklarını belirten Dr. Özen, "Gelen hücrelerle tanı koymaya çalışıyoruz. Bu da çok önemli bir işlem. Hastayı daha az hırpalayıcı bir işlem olduğu için ilk tanıda, ön tanıda çok tercih ediliyor" ifadelerini kullandı. LABORATUVAR SORUMLULARI NELER SÖYLEDİ? KUTLU Mikrobiyoloji Laboratuvarı Sorumlusu Sedef Kutlu, 1 Ocak'ta Bulaşıcı Hastalıklar Yasası'nın yürürlüğe girmesiyle çalışmalarını hızlandırdıklarını, çünkü bu yasa kapsamında Mikrobiyoloji Laboratuvarı'nın öneminin daha da arttığını ifade etti. Yeni bir binaya taşındıklarını, tüberküloz cihazlarına ve moleküler mikrobiyolojinin geliştirilmesine yönelik iki AB projeleri olduğunu anlatan Kutlu, "Her ikisiyle ilgili cihazlar geldikten sonra yapısal değişim de başlayacak. Odalarda düzenlemeye gidilecek. Şu anda ülkemizde sistemi oturmuş tek mikrobiyoloji laboratuvarı burasıdır" ifadelerini kullandı. Yanan Devlet Laboratuvarı'nda atıl bırakılan güvenilir cihazların tümünü buraya aldıklarını ve devletin kaybını en aza indirmeye çalıştıklarını kaydeden Sedef Kutlu, diğer hastanelerde yapılamayan testler için de hizmet verdiklerini kaydetti. BİLOKÇUOĞLU Biyokimya Laboratuvarı Sorumlusu Meltem Bilokçuoğlu, şeker, üre, kreatin, kolesterol, kalsiyum gibi kandaki tüm tetkikler yanında idrar testlerinin de burada yapıldığını söyledi. Devlet hastanesindeki laboratuvarların yıllarca kötülendiğini, hatalı sonuçlar verildiğine dair düşünceler olduğunu ancak bunun kesinlikle doğru olmadığını anlatan Bilokçuoğlu, "Burada her şey otomatik çalışılır. Barkod sistemi var, hiçbir karışıklık olmaz. Sonuçlar, her şey kontrol edilerek verilir" diye konuştu. Meltem Bilokçuoğlu, her sabah kendi iç kontrolleri yanında, her ay yurt dışından kontrole tabi tutulduklarını da belirterek, sürelerle ilgili de çok iyi durumda olduklarını, gün içinde sonuç verdiklerini anlattı. Polikliniklere hizmet veren Biyokomiya Laboratuvarı için randevu sistemi uygulandığını, hizmetlerin 07.00'de başladığını ve randevulu gelen hastaların en fazla birkaç dakika sarkmayla testlerini yapabildiğini, sonuçları da aynı gün alabildiğini vurgulayan Bilokçuoğlu, tahlilleri yaptıkları sıradaki dikkatleri kadar numunelerin laboratuvara ulaşana kadarki sürenin de önem taşıdığına işaret etti. "Süre, kanın alınması, oturma pozisyonu, hastanın gelmeden önceki açlık seviyesi, 24 saatlik idrar biriktirmede içine konulacak madde... Tüm bunlar çok önemli faktörler var. Bunları doğru şekilde aktarmaya çalışırız. Ne kadar doğru yapılırsa sonuç da o kadar doğru olur ve bu bir ekip işidir. Alınan kan ve idrarın yarım saat içinde ulaşmasını isteriz ve bu böyledir" diyen Meltem Bilokçuoğlu, laboratuvardaki cihazların son teknoloji ürünü olduğunu, yenilikleri sürekli takip ettiklerini de ekledi. ALBAYRAK DNA Laboratuvarı (Genetik Laboratuvarı) Sorumlusu Eldem Albayrak, kanser genetiği çalışmaları yapılan laboratuvarda, yeni otomasyon izolasyon cihazıyla el değmeden DNA testlerini yapabildiklerini anlattı. Albayrak, moleküler biyoloji ağırlıklı çalıştıklarını, hedefe ilaç kullanımı için bu laboratuvarın hizmetlerinin önem taşıdığını kaydetti. Bina sorunları olduğunu da ifade eden Albayrak, "Şu anda Halkın Partisi Milletvekili olan Jale Refik Rogers'ın bu laboratuvarın kurulmasında büyük emeği var" diye konuştu. GÜRKAN DNA Laboratuvarı'nın ikinci bölümünün sorumlusu olan ve Kayıp Şahıslar Komitesi'nin projesi için çalışan Cumhurbaşkanlığı bilim danışmanı da olan Dr. Cemal Gürkan, kayıp yakınlarından toplanan DNA'larla bir DNA Bankası kurulduğunu ve 2012'den beri bütün Kıbrıs Türk kayıp yakınlarının DNA haritasını çıkardıklarını anlattı. "Kayıp kalıntıları Bosna Hersek'te profillendirilir. Biz de burada kayıp yakınlarını profillendirdik. Böylece kimliklendirme yapılıyor" diyen Gürkan, kimliklendirmede DNA uyumunun yüzde 99.9 olması gerektiğini söyledi. Babalık testlerinde de mahkemenin kabul ettiği oranın yüzde 99.95 olduğunu kaydeden Dr. Cemal Gürkan, "Bizim projelerde de oran budur" dedi. Kıbrıslı Türklerin popülasyon genetiğiyle ilgili çalışmaları ve yayınları da bulunan Gürkan, rahim ağzı kanserine yol açan HPV virüsü üzerine de çalışmaları olduğunu söyledi. Gürkan, DNA Laboratuvarı'nın uluslararası sertifikaları bulunduğunu, belirli periyotlarla uluslararası kuruluşlardan kendilerine gelen örnekler üzerine çalışarak sınava alındıklarını ve yaptıkları testlerde hep başarılı olduklarını, bunu gösteren sertifikalara da sahip olduklarını anlattı. Mahkeme emriyle, polisten gelen vakaları da incelediklerini kaydeden Gürkan, bazen mezarların açılarak testler yapıldığını da kaydetti. ESENDAL Thalassaemia ve Genetik Tanı Laboratuvarı Sorumlusu Gülseven Esendal, Thalassaemia hastalığıyla ilgili testler yaptıklarını; evlenecek çiftlerden Thalassaemia taşıyıcısı olup olmadıklarına dair raporun yasal zorunluluk gereği istendiğini belirterek, laboratuvarın bu konuda hizmet verdiğini söyledi. Hasta bebek doğumunu önlemek için çalıştıklarını kaydeden Esendal, şu ana dek yaptıkları testlerde hiçbir hata yaşanmadığını, sadece bir çiftin bebeklerinin hasta doğacağı söylendiği halde kürtaj yaptırmak istemediği için hasta bebek doğduğunu anlattı. GÜÇLÜ Acil servis Laboratuvarı Sorumlusu Tuncay Güçlü ise, bu laboratuvarın Acil Servis’e hizmet vermek için kurulduğunu, burada tüm cihazların bulunduğunu ve yüksek bir kapasiteyle çalıştıklarını söyledi. Tuncay Güçlü, test sonuçlarını uzman onayıyla verdiklerini vurguladı. "Laboratuvarımız fiziksel, görsel olarak çok şık değil ama işlev olarak ve cihaz kalitesi olarak çok yüksektir. Cihazlarımızın kalitesi Türkiye'deki birçok hastaneden yüksektir" diyen Güçlü, kalite kontrollerinin de sürekli yapıldığını ifade etti. Tuncay Güçlü, bazen kit eksikliği sorunu yaşasalar da cihazlara ilgili eksiklikleri olmadığını kaydetti. "Hastalıkların teşhisinde laboratuvar sonuçları yüzde 70 etkilidir" diyen Güçlü, bazı hastalar için sürekli aynı testlerin istenmesinden kaynaklı sorunlar yaşadıklarını belirtti. Tuncay Güçlü, günlük onayladığı test sayısının 20-25 bin olduğunu da açıkladı. Haber: Özgül Gürkut Mutluyakalı - Fotoğraf: Hüseyin Sayıl