Genel Başkan ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, hükümetlerde yaşanan istikrarsızlığın ülkeyi ciddi bir sıkıntıya soktuğunu, orta ve uzun vadeli plan ve programlara yoğunlaşılması gerektiğini, bunun için de istikrarlı bir görev süresine ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Ülkede yolların, hastanelerin, okulların durumundan herkesin şikayetçi olduğunu, bu sorunların aşılması için kendi ayakları üzerinde duran ve yatırım bütçesi için kaynak yaratan bir yapıya ihtiyaç duyulduğunu, bunun da ancak kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomiyle mümkün olabileceğini belirten Erhürman, “Bu yolda bir toplumsal seferberliğe ihtiyacımız var ve Cumhurbaşkanlığı makamının 5 yıl kesintisiz görev süresi çerçevesinde bu seferberliğin dışında kalması düşünülemez” dedi. Cumhurbaşkanlığı makamının Kıbrıs sorunu ve dış temaslar açısından hayati öneme sahip olduğunu kaydeden Erhürman şu şekilde konuştu: “Kıbrıs sorununda kapsamlı çözüme bir an önce ulaşabilmek için seçimlerden hemen sonra beşli konferansın toplanması amacıyla yoğun bir ön hazırlığa, bunun için de proaktif bir dış politikaya ihtiyacımız var. Kapsamlı çözüme kadarki evrede de durmamak, oturmamak gerekiyor. Uluslararası alanda doğrudan ticaret yapabilmemiz, sporcularımızın uluslararası müsabakalara katılabilmesi, uçakların ülkemize direkt uçuş yapabilmesi için bizim aralıksız biçimde, yurt dışındaki bütün önemli merkezlerle temas kurmamız, hem çözüm irademizi, hem barışı inşa çabamızı, hem de haklı taleplerimizi bıkmadan usanmadan anlatmamız gerekiyor.” “Geldiğimiz aşamada mesele önümüzdeki üç ayın sonunda kimin Cumhurbaşkanı olacağı meselesi değil. Mesele o üç ay bittikten sonra başlayacak 5 yıllık görev süresi içinde ne yapacağımızı tartışmaktır. Bizim vizyonumuz, önümüzdeki 5 yılda Cumhurbaşkanlığı’nın hem Kıbrıs sorununu çözmek için, hem Kıbrıs sorununun çözülmediği koşullarda aktif bir dış politikayla bütün dünyaya, çözüm irademizi, barışı inşa çabamızı ve haklı taleplerimizi anlatabilmek için, hem de içeride hükümetlerin kısa ömürlü olmasından kaynaklanan sorunları beş yıllık istikrarlı görev süresini kullanarak aşabilmek için geniş kadrolarla, çok yoğun bir çalışma içerisine girmesidir. Bu halkın artık kaybedecek bir dakikası bile yoktur”. (BRT/MAIL)